İran’dan bölge ülkelerine askeri iş birliği çağrısı

İran Silahlı Kuvvetleri ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), 1980'li yıllarda Irak'la yapılan savaşın yıl dönümünde füze ve İHA’larını sergiledi.

Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde Fettah hipersonik balistik füzesi sergilendi. (İran Cumhurbaşkanlığı)
Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde Fettah hipersonik balistik füzesi sergilendi. (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

İran’dan bölge ülkelerine askeri iş birliği çağrısı

Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde Fettah hipersonik balistik füzesi sergilendi. (İran Cumhurbaşkanlığı)
Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde Fettah hipersonik balistik füzesi sergilendi. (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran Silahlı Kuvvetleri dün (Cuma), 1980'li yıllarda Irak'la yapılan savaşın yıl dönümünde balistik ve hipersonik seyir füzeleri, hava savunma sistemleri ve insansız hava araçlarını (İHA) sergiledi. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, İran'ın askeri gücünün büyümesine ilişkin çeşitli mesajlar göndererek, bunların İran'ın büyük güçlerle müzakere pozisyonunu güçlendirmek için önemli olduğunu belirtti. Bölgede ve dünyada ‘stratejik genişleme’ konusundaki kararlılığını ifade eden Reisi, bölge ülkelerine askeri iş birliği çağrısı yaptı. Karabağ bölgesindeki herhangi bir sınır değişikliği konusunda güçlü bir uyarıda bulunan Reisi ayrıca, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) muhalif partilerin silahsızlandırılması konusunda ısrar etti.

Şarku’l Avsat’In edindiği bilgilere göre Reisi, İran halkının İran'ın askeri anlamda genişlemesine verdiği desteği anlatarak İran'ın yaklaşımının devam ettiğini yinelediği açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Düşmanları geri çekilmeye zorlayan şey teslimiyet ve taviz değil, kararlılık ve direniştir. Körfez'de ve bölgede güçlerimizin varlığı, bölge halkı için endişe yaratan yabancı güçlerin varlığının aksine emniyet ortamı yaratmaktadır.”

Yabancı güçlerin varlığının ‘bölge için en büyük sorun’ olduğunu söyleyen Reisi, Batılı ülkelere yönelik mesajında ise “Yaptırımların bizi durduracağını düşündüler. Ama silahlı kuvvetlerimiz tehditleri fırsata dönüştürmenin en önemli örneğidir” ifadelerini kullandı.

Stratejik genişleme

Reisi, ‘Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile Besic arasında birlik, Besic ile kolluk kuvvetleri (polis) arasında birlik, İslam Cumhuriyeti'nin bölge ve dünyadaki stratejik uzantısı ile silahlı kuvvetler ve İran halkı arasında birlik sloganını’ yükseltti.

Reisi silahlı kuvvetlere övgüde bulundu ve onları bölgesel ve uluslararası müzakereler ve denklemlerde İran, halkı ve hükümeti için ‘büyük bir sermaye’ olarak tanımladı. Reisi ‘silahlı kuvvetlerin ve teçhizatının varlığının, İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırı planına karşı caydırıcı bir güç içerdiğini’ ifade etti.

Fotoğraf Altı: İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde konuşma yaptı. (İran Cumhurbaşkanlığı)
 İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde konuşma yaptı. (İran Cumhurbaşkanlığı)

Reisi, “Silahlı kuvvetlerin ve halkın varlığından dolayı artık İran'a saldırmaktan söz edilmiyor. Bu seçenek düşman literatüründen çıkarıldı” dedi. Bu açıklamalar, İran liderinin geçen ay ortasında DMO liderleriyle yaptığı toplantıda ‘askeri seçenek masada’ ifadesinin artık anlamsız hale geldiğini söylemesinin tekrarıydı.

Ancak Reisi, ‘sürdürülebilir güvenlik ve caydırıcılık için savunmacı bir yaklaşımın kalıcı ve pratik bir politika olduğunu’ belirterek askeri hazırlığın sürdürülmesi gerektiği konusunda ısrar etti. “Düşmanın İran İslam Cumhuriyeti'ni izole etme ve İran halkını hayal kırıklığına uğratma projesi başarısız oldu” diyen Reisi, bunu ‘silahlı kuvvetlerin gücüne’ bağladı. Reisi ayrıca hükümetinin silahlı kuvvet birimlerini desteklemek ve donatmak zorunda olduğunu söyledi.

Reisi ayrıca ‘ülkesinin dini siyasetle birleştirebilen veya insanların gönüllerinde yer edinebilen ve düşmanlara karşı güçlü durabilen İslam Cumhuriyeti’ni dünyaya bir yönetim modeli olarak sunduğunu’ ifade etti.

Komşuluk politikası

Reisi, hükümetinin benimsediği ‘komşuluk’ politikasına işaretle şunları söyledi:

“Komşuluk politikasını bir kez daha yineliyoruz. Ekonomi, ticaret, bilim ve diğer alanların yanı sıra komşuluk politikasının tezahürlerinden biri de askeri ve güvenlik iş birliğidir. Silahlı kuvvetlerimiz güven inşa etmek için bölgedeki tüm ülkelerle iş birliği yapmaya hazırdır. Bölgedeki askeri birlikleri güçlendirecek bu iş birliğiyle Körfez ve tüm bölge dış güçlerin varlığından arındırılabilir, bölgenin güvenliği bütünüyle sağlanabilir. Bölgedeki yabancıların varlığı sorunlara neden oluyor ve bu sorunları çözülmüyor.”

Uyarılar

Reisi, İran askeri güçlerinin bölgedeki her türlü jeostratejik değişime karşı koymaya ve sınırları değiştirmeye hazır olduğunu söylerken üslubunu daha da yükseltti ve özellikle İran'ın kuzey komşuları Azerbaycan ve Ermenistan'a değindi. Reisi, “Karabağ'ın Azerbaycan'a iadesi konusunda bir tartışma yok ama Ermenilerin haklarının korunmasının bir zorunluluk olduğunu vurguluyoruz. Sınır koşulları korunurken onların bölgedeki güvenliği ve hakları da korunmalıdır” dedi.

İranlı Kürt muhalif partilerin silahsızlandırılması konusunda İran'ın Bağdat ve IKBY'ye uyguladığı baskıya da dikkat çeken Reisi, “Irak hükümetinin olumlu bir adım attığını” söyledi. Reisi, İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri'ye ‘ayrılıkçı’ Kürt partilerinin silahsızlandırılmasını sağlamak için IKBY’ye heyetler göndermesi çağrısında bulundu.

Fotoğraf Altı: Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde Paveh seyir füzesi modelleri sergilendi. (IRNA)
Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde Paveh seyir füzesi modelleri sergilendi. (IRNA)

Füzeler ve İHA’lar

Reisi’nin açılış konuşmasının sona ermesinin ardından İran Silahlı Kuvvetleri, balistik füzeler, seyir füzeleri, İHA’lar ve savunma sistemlerini sergiledi. Cumhurbaşkanı ve silahlı kuvvetler komutanlarının bulunduğu platformun önünden geçen kamyonların taşıdığı füzeler arasında, İran'ın geçtiğimiz haziran ayında üretimini duyurduğu ve ilk hipersonik balistik füze olarak tanımlanan Fettah füzesi de vardı. Füzenin menzili bin 400 kilometre civarında. Ayrıca bin 650 kilometre menzile sahip olan ve geçtiğimiz şubat ayında tanıtılan Paveh adlı seyir füzesini de sergiledi.

DMO, Fettah balistik füzeleri ve Paveh seyir füzelerinin hizmete girmesi için bir tarih belirtmedi. DMO’ya bağlı Tasnim haber ajansı, İran ordu birlikleri ve DMO bünyesindeki paralel birimler tarafından incelenen silahların uzun bir listesini yayınladı.

İran geçtiğimiz ay, menzili ve uçuş süresi iyileştirilmiş, daha büyük bir yük taşıma kabiliyetine sahip Muhacir 10 adlı gelişmiş bir İHA ürettiğini duyurdu. Resmi medya, o dönemde uçağın menzilinin iki bin kilometreye kadar çıktığını ve 24 saate kadar uçabildiğini bildirmiş, yükünün de 300 kilograma ulaşarak Muhacir 6 İHA’nın taşıyabildiği yükün iki katına çıktığını da eklemişti.

Geçit öreninde sergilenen İHA’lar arasında Şahid-136 kamikaze İHA’ları da yer aldı. İran, bu araçların menzilinin 2 bin kilometreye kadar olduğunu ve ağırlığının 200 kilograma ulaştığını belirtti. Uzunluğunun 3,5 metre ve kanat açıklığının da 2,5 metre civarında olduğu ifade edildi.

Fotoğraf Altı: Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde Şahid-136 kamikaze İHA’ları sergilendi. (Tasnim)
 Tahran'da düzenlenen askeri geçit töreninde Şahid-136 kamikaze İHA’ları sergilendi. (Tasnim)

ABD, İran'ı Rusya'ya Şahid-136 ve Muhacir-6 İHA’lar sağlamakla suçluyor. Kanıtlara rağmen İran, Ukrayna'daki savaşta kullanılmak üzere Rusya'ya İHA sağladığını reddediyor.

Reisi, Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde şunları söyledi:

“Güçlerimiz bölgenin ve Körfez'in güvenliğini garanti ediyor. Bugünün yolunun kararlılık olduğunu bölge halklarına öğretebiliriz. Düşmanı geri çekilmeye zorlayan şey teslimiyet ve tereddüt değil, direniştir.”

İran-Irak savaşı, Eylül 1980'de, dönemin Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin yönetimindeki güçlerin, iki ülke arasında aylarca süren aralıklı sınır çatışmalarından sonra İran'ı işgal girişimiyle patlak verdi. Ekonomik açıdan yıkıcı olan ve en az 500 bin kişinin ölümüne yol açan savaş, Ağustos 1988'de sona erdi.



ABD ve İsrail’in savaş sonrası Gazze planı ortaya çıktı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)
TT

ABD ve İsrail’in savaş sonrası Gazze planı ortaya çıktı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (Reuters)

ABD ve İsrail, Washington'ın savaş sonrası Gazze'de geçici bir süre için yönetime liderlik etmesi hakkında görüşme yaptı.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan kaynaklar, ABD’li ve İsrailli üst düzey yetkililer arasında yapılan görüşmede, Washington’ın tamamen silahsızlandırılana dek Gazze’yi denetlemesi gündeme getirildi.

ABD'li bir yetkilinin başkanlık edeceği geçiş yönetiminde, Hamas veya Filistin Ulusal Yönetimi’nin söz sahibi olmayacağı fakat Filistinli teknokratların yönetime katılabileceği belirtiliyor. Ayrıca yönetimde yer alması için başka ülkelerin de davet edilebileceği aktarılıyor.

Kaynaklar, görüşmelerin henüz erken aşamada olduğunu ve herhangi bir anlaşmaya varılmadığını söylüyor. Teklifi ABD tarafının mı yoksa İsrail’in mi getirdiğine dair bilgi paylaşılmadı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, görüşmeler hakkında yorum paylaşılmazken, “Biz barış sağlanmasını ve rehinelerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” dendi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisiyse yorum taleplerini reddetti.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ait Sky News Arabia'ya nisanda verdiği röportajda, savaş sonrasında "ılımlı Arap ülkelerinin" de dahil olduğu uluslararası bir mütevelli heyetinin Gazze'yi denetleyeceğini söylemişti.

Batı Şeria’daki Filistin Ulusal Yönetimi yorum yapmazken Hamas, ABD liderliğinde kurulacak bir geçiş yönetimi fikrini reddettiklerini bildirdi.

Irak’ta 2003’te Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından ABD öncülüğünde Geçici Koalisyon Yönetimi kurulmuştu. ABD ve Birleşik Krallık’a ek olarak 32 ülkenin daha katkı sağladığı bu yönetim, birçok Iraklı tarafından işgalci güç olarak görülmüştü. Geçici yönetim, ülkede çıkan isyanı kontrol altına alamayınca iktidarı geçici bir Irak hükümetine devretmişti.

Reuters’ın analizinde, Gazze'de ABD öncülüğünde kurulacak bir geçici yönetimin Washington’ı savaşa daha fazla çekeceğine ve ABD’nin Irak işgalinden bu yana Ortadoğu'daki en büyük müdahalesi anlamına geleceğine dikkat çekiliyor.

BAE, ABD ve İsrail'e Gazze'nin savaş sonrası yönetiminin uluslararası bir koalisyon tarafından denetlenmesini ocak ayında önermişti. Ancak bu yönetime Filistin Ulusal Yönetimi'nin dahil edilmesi ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yönelik adımlar atılmasını şart koşmuştu.

BAE Dışişleri Bakanlığı, Filistin Yönetimi'nin yer almadığı ABD liderliğindeki bir geçici yönetimi destekleyip desteklemeyeceğine ilişkin sorulara yanıt vermedi. Netanyahu hükümetiyse “İsrail karşıtı” olmakla suçladığı Filistin Yönetimi'nin Gazze'de herhangi bir rol üstlenmesini kesinlikle reddediyor.

Netanyahu, pazartesi günü yaptığı açıklamada, Hamas’a saldırıların yoğunlaştırılacağını duyurmuş, bu adımı Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in tavsiyesiyle attığını söylemişti. İsrail Güvenlik Kabinesi de Gazze Şeridi’ne saldırıların genişletilmesini pazar günü onaylamıştı. Plan kapsamında Gazze’deki "tampon bölgelerin" genişletileceği, askerlerin de kara harekatlarıyla ele geçirilen bölgelerden geri çekilmeyip işgali sürdüreceği aktarılmıştı.

Independent Türkçe, Reuters, New Arab