İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'den Netanyahu'ya Filistin resti

İsrail Başbakanı'nın "Suudi Arabistan'la tarihi bir barışın eşiğindeyiz" demesi, koalisyon ortaklarını rahatsız etti

Filistinlilere karşı tahrik edici söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, geçen yıl eylülde cuma namazı vakti Mescid-i Aksa'ya girmesiyle de gündem olmuştu (Reuters)
Filistinlilere karşı tahrik edici söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, geçen yıl eylülde cuma namazı vakti Mescid-i Aksa'ya girmesiyle de gündem olmuştu (Reuters)
TT

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'den Netanyahu'ya Filistin resti

Filistinlilere karşı tahrik edici söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, geçen yıl eylülde cuma namazı vakti Mescid-i Aksa'ya girmesiyle de gündem olmuştu (Reuters)
Filistinlilere karşı tahrik edici söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, geçen yıl eylülde cuma namazı vakti Mescid-i Aksa'ya girmesiyle de gündem olmuştu (Reuters)

Radikal sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Suudi Arabistan'la normalleşme sürecinde Filistinlilere "taviz" verilmesi halinde iktidar koalisyonundan çekileceklerini duyurdu.

Yahudi Gücü partisinin lideri Ben-Gvir, Suudi Arabistan'la normalleşme sürecini desteklediklerini fakat Filistin meselesinin kırmızı çizgileri olduğunu belirterek, şunları söyledi: 

Filistinlilere taviz verilirse koalisyondan ayrılırız. Bu, sadece bizim için değil Dini Siyonizm partisi için de geçerli. Netanyahu böyle bir anlaşmayı ancak Benny Gantz'la yapabilir.

Filistin düşmanlığıyla tanınan Ben-Gvir'in açıklaması, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler'in 78'inci Genel Kurul toplantısına dün yaptığı konuşmada, "Suudi Arabistan'la tarihi bir barışın eşiğindeyiz" sözlerinin ardından geldi.

Netanyahu, konuşmasında Riyad yönetimiyle normalleşme sürecinin tamamlanmasıyla "yeni bir Ortadoğu düzeninin" yaratılacağını da söylemişti.

Yahudi Gücü ve Dini Siyonizm partisinin mecliste toplamda 14 koltuğu var. Bu partilerin koalisyondan ayrılması durumunda Netanyahu çoğunluğu kaybediyor.

Dini Siyonizm partisinin lideri ve İsrail Maliye Bakan Bezalel Smotriç de normalleşme sürecini desteklediklerini fakat Filistinlilere taviz verilecek bir anlaşmayı onaylamayacaklarını söyledi.

Eski İsrail Savunma Bakanı ve muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz ise normalleşme sürecinde Netanyahu'nun radikal sağcı blokunu desteklemeyeceklerini söylemişti. 

Eski İsrail Başbakanı ve ana muhalefet lideri Yair Lapid ise Netanyahu'nun BM'deki konuşmasında Riyad yönetiminin sivil nükleer programı talebine değinmemesini eleştirdi. 

Suudi Arabistan, ABD arabuluculuğunda İsrail'le yürütülen normalleşme sürecinde sivil bir nükleer program geliştirerek kendi uranyumunu zenginleştirmeyi talep ediyor. İsrail ve ABD ise bölgede nükleer silahlanma yarışını tetikleyebileceği gerekçesiyle buna sıcak bakmıyor. 

Süreçteki diğer önemli konulardan biri de Filistin sorunu. Suudi Arabistan, bu mesele çözülmeden Tel Aviv yönetimini tanımayacağını defalarca açıklamıştı. 

Filistin yönetimiyse anlaşmanın kabulü için işgal altındaki Batı Şeria'da kontrolün kendilerine verilmesini, İsrail'in yasadışı yerleşim faaliyetlerinin durdurulmasını ve üç yıl önce Riyad yönetiminin kestiği mali yardımların tekrar başlatılmasını talep ediyor.

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), geçen ayki haberinde Riyad'ın Filistin'e mali yardımları yeniden devreye sokmayı planladığını yazmıştı. 

Haberde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ekonomik desteği devam ettirme karşılığında, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'tan, Batı Şeria'daki şiddet olaylarının ve bölgedeki silahlı grupların faaliyetlerinin kontrol altına alınmasını istediği aktarılmıştı.

Independent Türkçe, Times of Israel, Wall Street Journal, AA



Trump, Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma konusunda İsrail'in yolunu izlemeyeceğini vurguladı

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump, Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma konusunda İsrail'in yolunu izlemeyeceğini vurguladı

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in Somali'den ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Somaliland'ı resmen tanımasının ardından, Somaliland'ın bağımsızlığını tanımayı reddettiğini açıkladı.

Trump, New York Post'a dün verdiği röportajda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun izinden gidip Somaliland'ı tanıyıp tanımayacağı sorusuna "hayır" yanıtını vererek, "Somaliland'ın ne olduğunu gerçekten bilen var mı?" diye sordu.


Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
TT

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de füze saldırısının ardından şiddetli patlamalar meydana geldi

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği önceki bir saldırıdan (Arşiv- Reuters)

Bu sabah Kiev'de birkaç güçlü patlama meydana geldi ve yetkililer Ukrayna başkentinin füze saldırısı altında olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko Telegram'da şunları yazdı: "Başkentte patlamalar oldu. Hava savunma kuvvetleri çalışıyor. Sığınaklarda kalın."

Ukrayna Hava Kuvvetleri de bu sabah ülke genelinde hava alarmı ilan etti.


ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast