Singapur, iklim değişikliği hedeflerinin yakalanamamasının "sefalet getireceği" uyarısı yaptı

Singapur Dışişleri Bakanı Vivian Balakrishnan, iklim değişikliği hedeflerinin gerçekleştirilememesinin "sefalet getireceği" uyarısında bulundu

(AA)
(AA)
TT

Singapur, iklim değişikliği hedeflerinin yakalanamamasının "sefalet getireceği" uyarısı yaptı

(AA)
(AA)

Singapur Dışişleri Bakanı Vivian, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti.

İklim değişikliği hedeflerinin kaçmasının hem bugüne hem de gelecek nesillere sefalet getireceğini vurgulayan Vivian, "Küresel gıda güvenliği, Ukrayna'daki savaşın yanı sıra (küresel) enflasyonist baskıları artıracak olan iklim değişikliği nedeniyle daha da kötüleşti" dedi.

Vivian, Kovid-19 salgının "hazırlık testi" olduğunu, dünyanın bunun etkileriyle mücadeleyi sürdürdüğünü ancak bu mücadelenin yetersiz kaldığına işaret etti.

Son zamanlarda yaşanan doğal afetlerin aynı gezegendeki ulusların ortak kırılganlığı olduğunu vurgulayan Vivian, "Doğa sınırlara saygı duymayan bir güçtür. Kalbimiz Fas ve Türkiye depremlerinde, Libya'da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybedenlerle birlikte. Yiyecek ve su krizi yaklaşıyor. İklim değişikliği hedeflerimizi kaçırırsak hem kendimize hem de gelecek nesillere daha fazla sefalet yükleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

(AA)

"Yapay zeka, askeri doktrin ve stratejik caydırıcılık konusundaki varsayımlarımızı temelden bozacak"

Vivian, "Dijital devrimin ve özellikle de yapay zekanın ortaya çıkışının ortasında, hem riske hazırlıklı olmamız hem de bu teknolojilerin faydalarını dağıtmamız gerekiyor" diye konuştu.

Yapay zekanın toplumlar ve ekonomiler üzerinde derin etkileri olduğunu vurgulayan Vivian, "Yapay zeka, askeri doktrin ve stratejik caydırıcılık konusundaki varsayımlarımızı temelden bozacak. Örneğin, yapay zeka destekli silah sistemlerinin neredeyse anında konuşlandırılıp tetiklenebilme hızı, liderlerimizin karar verme sürelerini önemli ölçüde azaltacak. Ve insanların ateşleme döngüsünde bile olmadığı pek çok durum olacak. Ama biz ateş hattında olacağız. Bu, kaçınılmaz olarak istenmeyen çatışmaların ortaya çıkması veya çatışmaların tırmanması riskini artıracaktır" değerlendirmesinde bulundu.

(AA)

Vivian, yapay zekanın, çatışma döneminde (Ukrayna-Rusya) ortaya çıkışının riskleri katlanarak artırdığını kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bu nedenle kapsayıcı bir küresel diyalog başlatmalıyız ve bunu BM'de başlatmalıyız. Yanlış hesaplamaları önlemek için bu tür sistemlerin gözetimini ve gerekli önlemleri acilen dikkate almamız gerekiyor. Singapur, Genel Sekreterin bu kritik konuları araştırmak için yapay zeka konusunda üst düzey bir danışma organı toplama kararını memnuniyetle karşılıyor. Singapur aslında BM'nin ve çok taraflı sistemin bu hızla gelişen kritik teknolojilere ilişkin normlar oluşturma görevini üstleneceği konusunda iyimser. Ayrıca 2024'teki geleceğin zirvesinde küresel dijital sözleşmenin benimsenmesini de sabırsızlıkla bekliyoruz. Gerçek şu ki pek çok ülke, dünyamızı kasıp kavuran dijital dönüşüm dalgasına hazır değil. Unutmamak gerekir ki bugün bile 2 milyardan fazla insan internet erişimine sahip değil. Ve bu dijital uçurumu kapatmak için çok daha fazla çalışmamız gerekiyor.



Trump'ın Ortadoğu ziyaretine dahil edilmeyen İsrail üzgün ama sessiz

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump'ın Ortadoğu ziyaretine dahil edilmeyen İsrail üzgün ama sessiz

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Başkanı Donald Trump, İsraillilerin ülkelerinin en önemli müttefikiyle olan ilişkilerine dair varsayımlarını sarsan açıklamalar yaparken, İsrail'in aşırı sağcı hükümeti bu hafta diplomatik açıdan sessizliğini korudu.

Trump'ın Ortadoğu ziyareti sırasında İsrail'i es geçme kararı alması, yönetiminin İsrailli yetkililerin uzun süredir Hamas'a yardım etmekle suçladığı Katar da dahil olmak üzere Körfez ülkeleriyle iş anlaşmalarına giderek daha fazla odaklanmasının bir işareti olarak görülüyor.

İsrail, Trump’ın Ortadoğu ziyareti öncesinde de ABD'nin ezeli düşmanı İran'la yaptığı görüşmeler ve Trump'ın, İsrail'e yönelik füze saldırılarını sürdürme kararlılığına rağmen, Yemen'deki İran destekli Husileri bombalamayı durdurma kararı alması nedeniyle gergindi.

ABD, Gazze'deki son ABD vatandaşı İsrailli rehine Edan Alexander'ı eve getirmek için Hamas'la bir anlaşma müzakere ederken, İsrailli yetkililer bu duruma seyirci kaldı.

İsrailli yetkililer kendilerini Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımların sona erdirileceğini duyurmasını ve İsrail'in gerçek yüzünü zar zor gizleyen tekfirci bir rejim olarak gördüğü Şam’daki yeni hükümetle ilişkilerin normalleştirilmesi çağrısını dinlerken buldular.

ABD Başkanı salı günü Riyad'da konuşurken Husilerle yapılan ateşkesten övgüyle söz ediyordu. İsrail basını, Yemen'den atılan bir füzenin kendilerine doğru yönelmesi nedeniyle Kudüs ve Tel Aviv başta olmak üzere İsrail'in çeşitli bölgelerinde siren seslerinin duyulduğunu bildirdi.

Trump da İsrail ile herhangi bir kopuş imasında bulunmaktan kaçınırken Körfez'de kendisine eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, ziyaretinin şimdiye kadar sadık destekçisi olduğu bir ülkeye nihayetinde fayda sağlayacağını söyledi.

Trump, “Ortadoğu'daki bu ülkelerle ve tüm ülkelerle böyle bir ilişkiye sahip olmak İsrail için iyi bir olur” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu şimdiye kadar Edan Alexander'ın serbest bırakılmasına yardımcı olduğu için Trump'a teşekkür etmek dışında bir yorumda bulunmadı.

Ancak Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü savaş nedeniyle zaten uluslararası baskı altında olan ve Suudi Arabistan'la ilişkilerini normalleştirme umutlarını sekteye uğratan İsrail kamuoyu başta olmak üzere İsrail'in geride bırakıldığına dair kamuoyun yaygın bir algı hâkim.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre İsrail’in sağ eğilimli Israel Hayom gazetesinin yorumcularından Yoav Limor, “Ortadoğu gözlerimizin önünde çok sayıda anlaşma ve toplantı ile yeniden şekillenirken, İsrail (en iyi ihtimalle) seyirci konumunda” diye yazdı.

Netanyahu, bazı ağır silahların sevkiyatlarını durduran ve radikal İsrailli yerleşimci gruplara yaptırımlar uygulayan eski ABD Başkanı Joe Biden yerine Trump'ı tercih ettiğini gizlememişti.

Gazze Şeridi’ndeki savaşı Hamas kesin bir yenilgiye uğratılana kadar sürdürmekte ısrar eden hükümetindeki dinci-milliyetçi aşırı sağcıların yanında yer alan Netanyahu, 18 aydır süren çatışmalardan artık bıkmış olan İsraillilerin baskısıyla karşı karşıya.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) eski Ortadoğu İşleri Direktör Yardımcısı Jonathan Panikoff, son iki haftada yaşanan olayların 'önceliklerde açıkça bir farklılaşma olduğuna’ ve İsrail'in geleneksel olarak ABD yönetimlerinden gördüğü özel muamelenin artık var olmayabileceğine işaret ettiği değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda Washington merkezli Atlantik Konseyi Ortadoğu Programı'ndaki Scowcroft Ortadoğu Güvenlik Girişimi Direktörü olarak çalışan Panikoff, “Trump'ın anlaşmalar, ticaret ve yatırım odaklı bir öncelikler listesiyle ilerlemeye kararlı olduğu açık” ifadelerini kullandı.

Panikoff, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD ve İsrail'in sıklıkla yakın iş birliği içinde olduğu geleneksel siyasi ya da güvenlik konuları Trump'ın önceliklerine uymuyorsa, Trump yine de bu konularda ilerleme kaydedecektir.”

Trump yönetimi yetkilileri, ABD-İsrail ilişkilerinin hala güçlü olduğunu vurguluyorlar, ancak Trump'ın seçim kampanyasında verdiği Gazze ve Ukrayna'daki savaşları hızla sona erdirme sözünü yerine getirmeye çalıştığı bir dönemde, özel toplantılarda Netanyahu'ya yönelik hayal kırıklıklarını zaman zaman dile getiriyorlar.

Yetkililer Netanyahu'nun ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için Hamas ile bir anlaşmaya varmak üzere daha fazla çalışmasını isterken, ABD, diplomatik bir çözüm arıyor ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasına çok az destek veriyor.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü James Hewitt, ABD yönetiminin Gazze'de halen tutulan 58 rehinenin serbest bırakılması ve Ortadoğu'da bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi için İsrail'le birlikte çalışmaya devam ettiğini söyledi. Hewitt, “İsrail'in tarihinde Başkan Trump'tan daha iyi bir dostu olamaz” ifadesini kullandı.

İsrail hükümetindeki aşırı sağcılar, Trump'ın Gazze'yi Filistinlilerden arındırma ve Gazze’yi bir tatil beldesine dönüştürme planını açıklamasının ardından daha fazla sessiz kalmayı tercih ederken İsrailli yetkililer, ABD yönetimine yönelik herhangi bir eleştiriden kaçınmaya özen gösteriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü bu hafta ABD vatandaşlığına sahip İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasında İsrail'in saf dışı bırakıldığı yönündeki endişelere ilişkin bir soruya “ABD egemen bir devlettir” yanıtını verdi. Sözcü, İsrail ile ABD arasındaki ‘dostane ilişkilerin medya aracılığıyla değil, doğrudan olduğunu’ ifade etti.

İsrail, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından koordine edilen ateşkes görüşmeleri için Katar’ın başkenti Doha'ya bir heyet gönderdi, ancak İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak dün onlarca Filistinliyi daha öldürdü.

Dün yaptığı açıklamada ‘İsrail'in durmayacağını ve teslim olmayacağını’ yineleyen Netanyahu, “Bu ayın başlarında Gazze'deki askeri operasyonlarını yoğunlaştıracağını açıklayan İsrail, Hamas'ın askeri yeteneklerinin yanı sıra yönetim kabiliyetinin de ortadan kaldırılmasını içeren savaş hedeflerine sadık kalmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.