Kosova’nın kuzeyinde polisle çatışan 3 kişi öldürüldü

Kosova Başbakanı Albin Kurti, ülkenin kuzeyindeki Sırp çoğunluklu Zveçan'a bağlı Banjska köyünde meydana gelen ve Kosovalı bir polis memurunun hayatını kaybetmesine yol açan saldırganlardan 3'ünün öldürüldüğünü duyurdu

Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)
Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)
TT

Kosova’nın kuzeyinde polisle çatışan 3 kişi öldürüldü

Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)
Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)

Kosova Başbakanı Albin Kurti, Kosova’nın kuzeyinde sabah saatlerinde silahlı Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için düzenlenen anma etkinliğinde açıklamalarda bulundu.

Gelecek dönemde şüpheli saldırganlara ilişkin daha fazla bilginin açığa çıkmasını beklediklerini belirten Kurti, "Artık bilinen şey, terör saldırısını gerçekleştiren ve Afrim'i acımasızca öldüren yabancı profesyonel ordu veya polis oluşumundan üyelerin var olduğudur" ifadesini kullandı. Kurti, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bunlardan 3'ünü öldürdük, yaralılar ve gözaltına aldıklarımız var. İnanıyorum ki bundan sonraki süreç bize bunların tam olarak kim oldukları, Kosova'ya nasıl girdikleri, Kosova Cumhuriyeti'ni istikrarsızlaştırmaya yönelik bu zorlu girişimin komutanları ve liderlerinin kim olduğu konusunda daha fazla bilgi verecektir. Şu ana kadar öğrendiklerimiz, daha önce de düşündüğümüz gibi bunlar, bugün yaptıklarını uzun süredir planlamış, hazırlamış, bu saldırıyı planlayan profesyonel bir terörist/suç yapılanmasıdır. Bunlar bir kaçakçılık çetesini değil, siyasi, mali ve lojistik açıdan resmi Belgrad tarafından desteklenen paralı asker yapısını temsil ediyorlar.

Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla da bölgedeki gazetecilere yaptığı açıklamada, bugün gün boyu Banjska'da gerçekleşen operasyonda 3 saldırganın öldürüldüğünü, 2'si saldırgan, 4'ü saldırıyı telsiz bağlantılarıyla destekleyen olmak üzere 6 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Gözaltına alınan 2 kişinin "yaralı, üniformalı ve silahlı" olduğunu belirten Sveçla, Kosova polisinin saldırganları arama çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Sveçla, polisin büyük miktarda silah ele geçirdiğine işaret ederek, "Ülkenin tüm toprakları kontrol altına alındı" dedi.

Olay

Kosova'nın kuzeyinde çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska'da yolu kapatan silahlı Sırpların, sabah saatlerinde polise ateş açması sonucu bir polis ölmüş, bir polis yaralanmıştı.

Kosova Başbakanı Albin Kurti, ülkenin kuzeyinde ağır silahlı yaklaşık 30 kişilik grubun Kosova polisine yönelik saldırılarını sürdürdüğünü açıklamıştı.

Banjska'da bulunan Banjska Manastırı ve çevresine sığınan silahlı grup, Kosova polisi tarafından kuşatılmış ve bölgede gün boyunca çatışmalar sürmüştü.

NATO'nun Kosova'daki Barış Gücünden (KFOR) yapılan açıklamada, "KFOR, Banjska'daki durumu yakından izlemeye devam ediyor ve KFOR birlikleri bu bölgede, gerektiğinde yanıt vermeye hazır durumda bulunuyor. KFOR Komutanı, AB, Sırbistan Genelkurmay Başkanı ve Kosova'daki kurumlar dahil olmak üzere tüm uluslararası paydaşlarla yakın ve sürekli temas halinde olup, çözüm bulmak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır" ifadelerine yer verilmişti.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24