Almanya İçişleri Bakanı, muhalefetin "mülteciler için üst sınır getirilmesi" teklifini reddetti

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, muhalefetin gündeme taşıdığı "ülkeye kabul edilecek mülteciler için üst sınır getirilmesi" önerisini reddetti

Nancy Faeser (AA)
Nancy Faeser (AA)
TT

Almanya İçişleri Bakanı, muhalefetin "mülteciler için üst sınır getirilmesi" teklifini reddetti

Nancy Faeser (AA)
Nancy Faeser (AA)

Alman Birinci Televizyon kanalı ARD'de yayımlanan "Anne Will" programına katılan Faeser, muhalefetin sığınmacılar için 200 bin sınırının getirilmesi teklifinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Faeser, "Başka ülkelerden, savaştan ve terörden kaçan insanların acılarıyla ilgili olan bu konuda üst sınırlardan bahsetmeyi doğru bulmuyorum" dedi.

Mülteci sorununun çözümüne yardımcı olacak hususun "Avrupai çözüm"den geçtiğini kaydeden Faeser, "Çünkü Avrupa hukukumuz var, uluslararası hukukumuz var, bireysel sığınma hakkına tek başına sınırlama getiremeyiz, böyle bir karar alamayız. Cenevre Mülteci Sözleşmesi'ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne bağlıyız" diye konuştu.

Almanya'da belediyelerin kapasitelerinin sınırında bulunduğuna ve uzun vadede Avrupa'daki mültecileri nasıl farklı şekilde dağıtabilecekleri konusunda bazı şeyler yapılması gerektiğini bildiklerine işaret eden Faeser, sorunun farkında olduklarını ve gerekli adımları atmayı sürdüreceklerini dile getirdi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise "X" sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Avrupa Birliği Ortak Sığınma Sistemi'nin (CEAS) önemine dikkati çekerek, "Her zamankinden daha acil olarak işe yarayan bir Avrupa göç düzenine ihtiyacımız var" ifadesini kullandı.

"Almanya'ya kontrolsüz göçe karşıyız"

Almanya'da muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU), ülkeye gelen mülteciler için üst sınır getirilmesini istiyor. Muhalefet, kabul edilecek mülteci sayısının yıllık 200 binle sınırlandırılmasını önermişti.

CSU Genel Başkanı Markus Söder, ARD televizyonuna yaptığı açıklamada, "Mültecilere yardım edilmesinden yanayız ancak Almanya'ya kontrolsüz göçe karşıyız. Şu anda sınırlarımıza dayanmış durumdayız, bu koşullar altında gerçek bir entegrasyon mümkün değil. Ülke genelinde yerel yönetimler bu insanlar için konut, okul ve kreş organize etmekte zorlanıyor" ifadelerini kullanmıştı.

Mülteci girişleri yüzde 77 arttı

Resmi açıklamalara göre ocak ile ağustos ayları arasında yaklaşık 205 bin sığınmacı, Almanya'ya iltica başvurusunda bulundu. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 77 arttı.

(AA)

Muhalefet milletvekilleri, hükümetin acil önlemler almaması halinde sayının yıl sonuna kadar 400 bine ulaşabileceği uyarısında bulunuyor.

Mülteci krizinin zirve yaptığı 2016 yılında çoğunluğu Suriyeli ve Iraklı yaklaşık 720.000 kişi, Almanya'ya sığınma başvurusunda bulunmuştu.

Düzensiz göçmenler için en önemli varış noktası

Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya, AB'ye gelen düzensiz göçmenler ve sığınmacılar için en önemli varış noktası olmaya devam ediyor.

Halihazırda ülkede yaklaşık 1 milyon Ukraynalı mülteci yaşıyor.

Resmi rakamlara göre ülkede ocaktan bu yana 62 binden fazla Suriyeli ve 37 bin Afgan, sığınma başvurusunda bulundu.



Birleşmiş Milletler: Lübnan'daki iletişim cihazı patlamaları uluslararası hukukun ihlalidir

Lübnan'ın Baalbek kentinde bir evin içinde kablosuz iletişim cihazı patladı (AP)
Lübnan'ın Baalbek kentinde bir evin içinde kablosuz iletişim cihazı patladı (AP)
TT

Birleşmiş Milletler: Lübnan'daki iletişim cihazı patlamaları uluslararası hukukun ihlalidir

Lübnan'ın Baalbek kentinde bir evin içinde kablosuz iletişim cihazı patladı (AP)
Lübnan'ın Baalbek kentinde bir evin içinde kablosuz iletişim cihazı patladı (AP)

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk dün (Cuma), BM Güvenlik Konseyi'ne uluslararası hukukun sivillere yönelik bubi tuzaklarını yasakladığını belirtti.

Bu hafta Lübnan'da Hizbullah çağrı cihazlarının eş zamanlı olarak patlatılmasının ardından Cezayir tarafından talep edilen toplantı sırasında yaptığı açıklamada Türk, “Siviller arasında terör yaymayı amaçlayan şiddet eylemlerinde bulunmak bir savaş suçudur. Savaşın kuralları vardır,” diyerek ‘bağımsız, kapsamlı ve şeffaf’ bir soruşturma yapılması çağrısını yineledi.

Türk, “İster sivil ister silahlı grup üyesi olsun binlerce kişinin, ilgili teçhizatı kimin taşıdığı, saldırı anında bulundukları yer ve ortam bilinmeksizin eş zamanlı olarak hedef alınması, uluslararası insancıl hukuku ve uygulanabildiği yerlerde uluslararası hukuku ihlal etmektedir. Bu koşullar altında, bu saldırıların ayrımcılık, orantılılık ve ihtiyatlılık temel ilkeleriyle nasıl tutarlı olabileceğini görmek zordur” ifadelerini kullandı.

BM komiseri sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu saldırılar savaşta iletişim araçlarının silaha dönüştüğü yeni bir gelişmeyi temsil etmektedir (...) Bu yeni bir normal olamaz.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre BM Genel Sekreter Sözcüsü, toplantı öncesinde tüm taraflara “azami itidal” çağrısında bulundu.

Stephane Dujarric, “Bugün Beyrut'ta meydana gelen ölümcül saldırı da dâhil olmak üzere, Mavi Hat çevresinde artan gerginlikten derin endişe duyuyoruz. Tüm tarafları gerilimi derhal düşürmeye çağırıyoruz. Herkes azami itidal göstermelidir” dedi.

İsrail'in BM Büyükelçisi Danny Danon gazetecilere yaptığı açıklamada, “Lübnan'da Hizbullah ile savaşa girme niyetimiz yok, ancak bu şekilde devam edemeyiz” dedi ve İsraillileri “savunma” ihtiyacını vurguladı.