Erdoğan, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’daki zaferini övdü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev Nahçıvan’da (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev Nahçıvan’da (AFP)
TT

Erdoğan, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’daki zaferini övdü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev Nahçıvan’da (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev Nahçıvan’da (AFP)

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’a gerçekleştirdiği ve bölgedeki kontrolünü sağlamlaştırdığı askeri operasyonu sonrasında Güney Kafkasya’da yeni bir jeopolitik gerçeklik ufukta görünmeye başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev ile yaptığı görüşmede, Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ’daki zaferine övgüde bulundu.

Erdoğan ve Aliyev, dün Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı Temel Atma Töreni’ne katılmalarının ardından ortak basın açıklaması düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı açıklamada şunları söyledi;

“Muzaffer Azerbaycan ordusunu tarihi başarısı ve sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla tebrik ediyorum. Bölgede kapsamlı normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz.”

Aliyev ise, Dağlık Karabağ’daki Ermenilerin haklarının garanti altına alınacağını vurguladı.

Ermenilerin Dağlık Karabağ’dan göçü devam ederken, günlerdir protesto gösterileriyle karşı karşıya kalan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan ordusunun Ermeni ayrılıkçılara karşı kazandığı zaferin ardından, üstü kapalı olarak Rusya’yı Ermenistan’ı desteklememekle suçladı.

Paşinyan, dün televizyonda yayınlanan bir konuşmasında şunları söyledi;

“Ermenistan’ın parçası olduğu dış güvenlik sistemlerinin, kendi güvenliği ve çıkarlarını korumada etkisiz olduğu kanıtlanmıştır. Ermenistan hiçbir zaman ittifak taahhütlerinden vazgeçmedi ve müttefiklerine ihanet etmedi. Ancak olayların analizi, yıllardır güvendiğimiz güvenlik sistemleri ve müttefiklerin, kırılganlıklarımızı gösterme ve Ermeni halkının bağımsız bir devlete sahip olmasının imkansızlığını meşrulaştırma görevini üstlendiğini gösteriyor.”

Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov ise, ülkesinin, bu konuda sorumluluğu Rusya ve cesurca hareket eden Rus barışı koruma güçlerine yüklemeye yönelik tüm girişimleri reddettiğini söyledi.



İsrail medyası sonunda uyandı: “Bu bir ahlaki başarısızlıktır”

İsrailli aktivistler, savaş karşıtı protestoları son dönemde yoğunlaştırdı (AP)
İsrailli aktivistler, savaş karşıtı protestoları son dönemde yoğunlaştırdı (AP)
TT

İsrail medyası sonunda uyandı: “Bu bir ahlaki başarısızlıktır”

İsrailli aktivistler, savaş karşıtı protestoları son dönemde yoğunlaştırdı (AP)
İsrailli aktivistler, savaş karşıtı protestoları son dönemde yoğunlaştırdı (AP)

İsrail medyası Filistinlilerin çektiği acıları sonunda işlemeye başladı.

Savaşın başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail medyası, Gazze'deki sivil yıkımı büyük ölçüde görmezden geldi. 

Ancak Washington Post'un haberinde, son haftalarda uluslararası toplumdan gelen baskılar ve Gazze'deki açlık krizine dair görüntülerin yayılmasıyla, İsrail medyasında da Filistinlilerin yaşadığı zulme yer verilmeye başlandığına dikkat çekiliyor. 

İsrail'deki ana akım medya kuruluşlarından bazıları, geçen ay yayımladıkları haberlerde Gazze'deki erzak noktalarından kareleri, aç kalmış çocukları ve sokaklarda yaşayan Filistinlilerin görüntülerini paylaştı. Bunlar, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı uzun süreli ablukanın sonuçları olarak izleyiciye aktarıldı.

İsrail'in en çok izlenen kanallarından biri olan Kanal 12'nin akşam haberlerini sunan Yonit Levi, geçen hafta yayın sonunda hükümetin Gazze savaşına ilişkin tutumunu "Bu bir ahlaki başarısızlıktır" diye nitelemişti. 

Diğer yandan İsrail parlamentosu Knesset'te kamu yayıncısı Kan'ın haber biriminin kapatılmasına yönelik bir yasa teklifi de görüşülüyor. Tasarı henüz sonuca bağlanmadı. 

Haaretz, Gazze'deki insani krizi düzenli olarak haberleştiren az sayıdaki İsrailli medya kuruluşundan biri oldu. Öte yandan Netanyahu yönetimi geçen yıl, hükümet çalışanlarının gazeteyle iletişim kurmasını ya da gazeteye reklam vermesini yasaklayan bir karar almıştı. 

İsraillilerle Filistinlilerin ortak çalıştığı barış yanlısı Standing Together kuruluşundan Alon-Lee Green şunları söylüyor: 

Artık 'iyi hissettiren' haber anlatısı çatırdamaya başladı. İsraillilerin Gazze'de ne yaptığımızı anlamasına, bununla yüzleşmesine ve hatta durdurmasına müsaade etmezsek bu hepimizin ayıbı olacak.

Diğer yandan sosyal medya algoritmaları da Gazze'deki trajediye dair bilgilerin İsraillilere ulaşmasını güçleştiriyor. İsrailli medya takip kuruluşu The Seventh Eye'dan Oren Persico şu ifadeleri kullanıyor: 

Çok az İsrailli, sosyal medya platformlarında kendi akışlarından çıkıp başka bir kaynağa giderek Gazze'de neler olduğunu görmeye çabalıyor. Algoritma zaten ne görmek istediğinizi biliyor.

Tel Aviv yönetimi, gazetecilerin Gazze'ye girişini engellemeye devam ediyor. Sadece askeri gözetimle kısa süreli girişlere müsaade ediliyor. 

Gazetecileri Koruma Komitesi'ne (CPJ) göre savaşın başından beri en az 186 gazeteci ve medya çalışanı İsrail saldırıları nedeniyle Gazze'de öldürüldü. Bunların 178'i Filistinli, ikisi İsrailli, 6'sı da Lübnanlı.

Independent Türkçe, Washington Post, CPJ