Google 25. yaşında: ‘Gelecek için sabırsızlanıyoruz’

Google’ın 25. yaş gününü kutlamak için bugün arama motoruna yerleştirdiği logosu
Google’ın 25. yaş gününü kutlamak için bugün arama motoruna yerleştirdiği logosu
TT

Google 25. yaşında: ‘Gelecek için sabırsızlanıyoruz’

Google’ın 25. yaş gününü kutlamak için bugün arama motoruna yerleştirdiği logosu
Google’ın 25. yaş gününü kutlamak için bugün arama motoruna yerleştirdiği logosu

ABD teknoloji ve internet hizmetleri şirketi Google, dünya çapında bilginin çehresini değiştiren arama motorunun piyasaya sürülmesinin 25. yıldönümünü kutluyor.

Şirket, çevrimiçi olarak yayınlanan bir açıklamada, arama motorunun kuruluş tarihinden ve şimdiye kadarki en ünlü arama motoru olma yönündeki hızlı gelişiminden bahsetti.

Geliştirme fikri

Doksanların sonunda iki doktora öğrencisi Sergey Brin ve Larry Page, Stanford Üniversitesi'ndeki bilgisayar bilimleri programına katılırken tanıştılar ve ikisi, ortak bir vizyona sahip olduklarını keşfetti. Brin ve Page, bu hayali gerçekleştirmek için evlerinde yorulmadan çalıştı ve özgün bir arama motorunun prototipini tasarladı.

rgt
Google şimdiye kadarki en ünlü arama motoru (AP)

Proje ilerledikçe Kaliforniya'da kiraladıkları bir garajda birlikte çalışmaya karar verdiler.

27 Eylül 1998’de Brin ve Page resmi olarak Google’ı kurdu.

İsimlendirme

BBC’ye göre, ilk olarak 'Blackrub' ismiyle çıkış yapan arama motoru için daha sonra, 10 üzeri 100 rakamını ifade eden 'googol' kelimesinden esinlenerek 'Google' adı kullanılmaya başlandı.

2006 yılında Google kelimesi Oxford İngilizce Sözlüğü'ne girdi ve anlamı ‘internette bilgi bulmak için arama motoru’ olarak sözlükte yer aldı. Google arama motoru bir kişi veya bir şey hakkında bilgi edinmek için kullanılıyor.

Sürekli gelişim

Google, lansmanından bu yana sürekli olarak gelişti ve logosu birkaç kez güncellendi, ancak misyonu hep aynı kaldı. Dünyadaki bilgiyi düzenlemek, ona erişimi sağlamak ve ondan en iyi şekilde yararlanmak.

scd
Google, lansmanından bu yana sürekli olarak gelişti ve logosu birkaç kez güncellendi ( AP)

Şarkıcı ve aktris Jennifer Lopez'in 2000 Grammy Ödülleri'nde giydiği elbiseye yönelik aramaların artmasının ardından Google, 2001 yılında sitenin arama sonuçlarına görseller ekledi.

Milyarlarca kullanıcı

Bugün dünya çapında milyarlarca insan arama yapmak, iletişim kurmak, çalışmak, oyun oynamak ve daha birçok şey için Google'a yöneliyor.

2000 yılında Google dünyanın en büyük arama motoru haline geldi ve şu anda günde 5,4 milyardan fazla arama gerçekleştiriyor.

Google, bugünkü açıklamasında kullanıcılarına teşekkür ederek, “Geçtiğimiz 25 yılda bize güvendiğiniz için teşekkür ederiz. Geleceğin bizi birlikte nereye götüreceğini görmek için sabırsızlanıyoruz” açıklaması yaptı.



İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Hüda Rauf

İran ile ABD arasındaki müzakereler, her iki müzakereci ve arabulucu tarafın iyimser ve olumlu açıklamalarıyla ilerleyen üç turdan sonra durdu. Dördüncü turun ertelenmesi, ABD-İran arasında geçici veya kalıcı bir anlaşmaya varılma şansı konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Donald Trump'ın göreve gelmesinden bu yana tüm göstergeler, hem İran hem de Amerikan tarafının bir anlaşma imzalamaya hazır ve niyetli olduğuna işaret etse de, şimdilik görüşmelerin üçüncü turda durmasının -ama bu geçici ve yakında dördüncü turla devam edecek gibi görünüyor- her bir tarafın istediği şeyin teknik ayrıntılarından ibaret olmayan başka nedenleri de vardı. Nitekim Washington'daki bazı taraflar İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasından bahsederken, diğerleri ise sıfır zenginleştirmeden bahsediyor ve İran her ikisini de reddediyor.

Trump yönetiminin İran ile müzakerelerdeki temsilcisi Steve Witkoff, Tahran'ın uranyumu yüzde 3.67 oranında zenginleştirme hakkı olduğunu söylese de, ertesi gün İran'ın uranyum zenginleştirmemesi gerektiğini açıkladı. Ardından Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın uranyum zenginleştiren tek nükleer olmayan ülke olmak istediğini söyledi.

Öte yandan İran'ın yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme imkânına sahip olması durumunda bu oranın barışçıl amaçlarla uyumlu olmadığı belirtiliyor. Zira birkaç hafta içinde yüzde 20, sonra yüzde 60 ve en sonunda da yüzde 90 zenginleştirme oranına ulaşabilir ki bu da silah üretmek için gereken oran.

Her iki taraftan gelen belirsiz açıklamalara rağmen İran ve Washington'un çok yakında bir anlaşmaya varma noktasında olduğu kesin. Ancak görüşmelerdeki duraklamanın bölgesel bir başka gelişmeyle bağlantılı olduğu anlaşılıyor. İran'da Recai Limanı’nda ağır kayıplara yol açan ve etkileri halen devam eden bir patlama meydana gelirken, Husilerin İsrail hedeflerine yönelik saldırısı gerçekleşti. Husilere ait bir insansız hava aracı İsrail'deki enerji merkezini çevreleyen köprünün yakınına düşerek geniş çaplı bir hasara yol açtı. İsrail güvenlik birimlerinin yaptığı değerlendirmelerde, Husilerin Ben Gurion Havalimanı'na yeni tip bir füze fırlattığı belirtiliyor. Saldırı üzerine İsrail, İran’ı hedef alma ve eleştirme bahanesi bulma fırsatını kaçırmayarak, Tahran’ı Husi saldırısının arkasında olmakla suçladı.

İran'ın yıllardır Husilere askeri, mali ve lojistik destek sağladığı biliniyor. Ancak İsrail, bu olayı İran'ı eleştirmek ve Washington ile yürüttüğü müzakereler kapsamında ona baskı yapmak için kullandı. Öte yandan İran da Husi saldırılarını, Washington'u Kızıldeniz'deki saldırıları durdurmaları için Husileri etkileme gücüne sahip olduğuna ikna etmek amacıyla kullanıyor ve bu, İran'ın bilinen meseleleri birbirine bağlama politikasıyla örtüşüyor.

Daha sonra üçüncü tur görüşmelerin ardından müzakereler durdu, ama dördüncü tur görüşmeler yakın. Trump da Husiler ile Kızıldeniz'de ABD gemilerine yönelik saldırıların durdurulması ve ABD’nin Yemen'deki Husilere yönelik saldırılarının durması konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Bilhassa saldırılardan zarar gören Mısır ve Suudi Arabistan gibi Kızıldeniz'e kıyısı olan bölge ülkeleri olduğu için, iki taraf arasındaki saldırıların durması, bölgede sükunetin sağlanması ve gerginliğin azalması için olumlu bir gösterge. Suudi Arabistan, Yemen'de gerginliğin azaltılması ve Yemen krizinin barışçıl bir şekilde çözülmesi amacıyla bu anlaşmaya mutlaka destek verecektir. Ancak anlaşma diğer yandan, Trump'ın övünebileceği herhangi bir başarı elde etmek isteyen Washington'a baskı yaparak, İran ve İsrail'in çıkarları doğrultusunda birbirlerini nasıl kullandıklarını da ortaya koydu.

Kaldı ki Washington ile Husiler arasındaki anlaşmaya ilişkin soru işaretleri de gündemde; anlaşma Trump'ın bölge ziyareti bitene kadar geçici mi olacak, yoksa devam mı edecek? Yemenli isyancılar sadece İsrail gemilerine saldırmaya devam ederse ne olacak? Bu durum İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durmasına yol açacak mı? Tüm bunlar önümüzdeki ziyaretten sonra cevapları daha da netleşebilecek sorular.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre İran, İsrail ve Husiler, mevcut süreçte çıkarlarını korumak için Amerikan rolünü kullanmayı, ondan faydalanmayı başardılar. Ancak gelişmeler henüz şekillenme aşamasında ve bunların kısa sürede çökecek geçici düzenlemelerle mi yoksa daha uzun süre devam edecek düzenlemelerle mi sonuçlanacağı belirsiz.