Polonya ilk nükleer enerji santrali için ABD’li bir şirketle sözleşme imzaladı

Fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltma yönünde bir girişim

Polonya'da ilk nükleer enerji santralinin kurulmasına ilişkin anlaşmanın imzalanmasından bir kare (EPA)
Polonya'da ilk nükleer enerji santralinin kurulmasına ilişkin anlaşmanın imzalanmasından bir kare (EPA)
TT

Polonya ilk nükleer enerji santrali için ABD’li bir şirketle sözleşme imzaladı

Polonya'da ilk nükleer enerji santralinin kurulmasına ilişkin anlaşmanın imzalanmasından bir kare (EPA)
Polonya'da ilk nükleer enerji santralinin kurulmasına ilişkin anlaşmanın imzalanmasından bir kare (EPA)

Polonya, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltarak enerji güvenliğini arttırma çabalarının bir parçası olarak, elektrik üretecek ilk nükleer santral için ABD merkezli Westinghouse şirketi ile Çarşamba günü bir ön anlaşma imzaladı.

AFP’nin haberine göre, Polonya'nın kuzeyindeki santralin maliyetinin 23 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ve ilk reaktörünün 2033 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor.

Polonya, geçtiğimiz Şubat ayında karbon emisyonlarının azaltılması hedeflerine ulaşılmasında en iyi strateji olarak nitelendirdiği nükleer enerji alanında işbirliğini derinleştirme kararı alan 11 Avrupa Birliği (AB) ülkesi arasında yer alıyor.

Varşova yıllardır nükleer enerji elde etmeyi planlasa da Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve ardından küresel petrol ve gaz fiyatlarında yaşanan krizler projenin önemini yeniden ortaya çıkardı.

Ancak bu konu Avrupa'da ayrıştırıcı bir nitelik taşıyor. Başta Almanya ve İspanya olmak üzere birçok Avrupa Birliği ülkesi kıtada daha fazla nükleer santral kurulmasına şiddetle karşı çıkıyor ve yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine odaklanılmasını istiyor.

hyu
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki Avrupa Birliği ve CELAC arasındaki üçüncü zirveye katılmak üzere Brüksel'e gelişinde gazetecilere konuşuyor (AP)

Başbakan Mateusz Morawiecki sözleşme imza töreni sırasında yaptığı açıklamada “Bugün Polonya, nükleer enerjide yeni bir sayfa açıyor; tıpkı 20. yüzyılın kömür ve petrol çağı olması gibi, 21. yüzyılda atom çağıdır. İstikrarsız enerji kaynaklarına bel bağlayarak enerji sistemimizin istikrarını ve tüm ekonomimizin istikrarını riske atamayız” dedi.

Polonya bu proje ile her biri üç reaktör içeren ve elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 30'unu karşılayacak üç nükleer enerji santrali inşa etmeyi planlıyor.



Kaynaklar: Trump, Azerbaycan ve bazı Orta Asya ülkelerini İbrahim Anlaşmaları’na dahil etmek istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Eylül 2020'de Washington'da İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Eylül 2020'de Washington'da İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte (Reuters)
TT

Kaynaklar: Trump, Azerbaycan ve bazı Orta Asya ülkelerini İbrahim Anlaşmaları’na dahil etmek istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Eylül 2020'de Washington'da İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Eylül 2020'de Washington'da İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte (Reuters)

Reuters’a konuşan bilgi sahibi beş kaynak, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Azerbaycan ve Orta Asya'daki bazı müttefiklerini İbrahim Anlaşmaları’na dahil etme olasılığını aktif olarak müzakere ettiğini ve bununla mevcut İsrail ile ilişkileri güçlendirmeyi umduğunu bildirdi.

Trump'ın ilk başkanlık döneminde, 2020 ve 2021 yıllarında imzalanan İbrahim Anlaşmaları uyarınca, Müslüman çoğunluğa sahip dört ülke, ABD'nin arabuluculuğuyla İsrail ile diplomatik ilişkilerini normalleştirmeyi kabul etti.

Kimliklerinin açıklanmamasını isteyen kaynaklar, Azerbaycan ve bazı Orta Asya ülkelerinin İsrail ile zaten uzun süredir ilişki içinde olduğunu belirtti. Bu da, anlaşmaların bu ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletilmesinin büyük ölçüde sembolik bir adım olacağı, ticaret ve askeri iş birliği gibi alanlarda ilişkilerin güçlendirilmesine odaklanılacağı anlamına geliyor.

Gazze Şeridi'nde artan vefat sayısı, bölgeye yardım girişinin engellenmesi ve İsrail'in askeri operasyonları nedeniyle bölgede yaşanan kıtlık, Arap öfkesini daha da artırdı. Bu durum, İbrahim Anlaşmaları’na daha fazla Müslüman çoğunluklu ülke ekleme çabalarının aksamasını beraberinde getirdi.

Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri, Gazze savaşının on binlerce kadın ve çocuk dahil olmak üzere 60 binden fazla kişinin hayatına mal olduğunu ve bunun dünya çapında öfkeye yol açtığını belirtti. Kanada, Fransa ve Birleşik Krallık son zamanlarda bağımsız bir Filistin devletini tanıma niyetlerini açıkladı.

Üç kaynak, diğer bir ana anlaşmazlık noktasının Azerbaycan'ın komşusu Ermenistan ile olan çatışması olduğunu söyledi. Trump yönetimi, Kafkasya bölgesinde bulunan iki ülke arasındaki barış anlaşmasını İbrahim Anlaşmaları’na katılmak için ön koşul olarak görüyor.

Trump yönetimi yetkilileri, anlaşmaya katılabilecek birkaç ülkenin adını kamuoyuna açıklarken, kaynaklar Azerbaycan'a odaklanan görüşmelerin en organize ve ciddi olanlar arasında olduğunu belirtti. İki kaynak, birkaç ay hatta birkaç hafta içinde bir anlaşmaya varılabileceğini söyledi.

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, mart ayında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye giderek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Üç kaynak, Witkoff'un en önemli yardımcılarından biri olan Aryeh Lightstone'un bahar aylarında Aliyev ile bir araya gelerek İbrahim Anlaşmaları’nı görüştüğünü belirtti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre aynı kaynaklar, bu görüşmeler kapsamında Azerbaycanlı yetkililerin komşu Kazakistan da dahil olmak üzere Orta Asya ülkelerindeki muhataplarıyla temasa geçerek, İbrahim Anlaşmaları'nın kapsamının genişletilmesine ne kadar ilgi duyduklarını ölçtüler.

Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Kırgızistan'ı içeren Orta Asya'da diğer hangi ülkelerle iletişime geçildiği henüz belli değil.

ABD Dışişleri Bakanlığı, yorum istendiğinde belirli ülkelere değinmedi, ancak anlaşmaların kapsamının genişletilmesinin Trump'ın ana hedeflerinden biri olduğunu bildirdi. Bir ABD'li yetkili, “Daha fazla ülkeyi dahil etmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan hükümeti ise yorum yapmaktan kaçındı. Beyaz Saray, İsrail Dışişleri Bakanlığı ve Kazakistan'ın Washington Büyükelçiliği de yorum taleplerine yanıt vermedi.