ABD Senatörü Menendez'e rüşvet vermekle suçlanan iş insanı: Wael Hana

ABD'nin New Jersey Senatörü Bob Menendez'in rüşvet davasında öne çıkan Mısırlı iş insanı Wael Hana, startup firması "IS EG Halal"in ihaleyi kazanması karşılığında senatöre rüşvet vermekle suçlanıyor

"Rüşvet almakla" suçlanan Menendez'e yurt dışına çıkma yasağı getirildi (AA)
"Rüşvet almakla" suçlanan Menendez'e yurt dışına çıkma yasağı getirildi (AA)
TT

ABD Senatörü Menendez'e rüşvet vermekle suçlanan iş insanı: Wael Hana

"Rüşvet almakla" suçlanan Menendez'e yurt dışına çıkma yasağı getirildi (AA)
"Rüşvet almakla" suçlanan Menendez'e yurt dışına çıkma yasağı getirildi (AA)

22 Eylül'de yayımlanan federal iddianamede, Menendez'in, sektörde tecrübesi olmamasına karşın ABD genelindeki helal sertifikasyonunu üstlenen Hana'nın startup firması "IS EG Halal"in ihaleyi kazanması karşılığında rüşvet aldığı belirtildi.

Hana'nın, ABD'den Mısır'a yardım konusunda Menendez'in etkisini güçlendirmek hedefiyle Menendez ve eşi Nadine Arslanian için Mısırlı yetkililerle gizli toplantı ve akşam yemekleri düzenlenmesinde rol oynadığı ifade edildi.

Söz konusu görüşmelerde, Mısırlı yetkililerin, Menendez ile ABD'nin Mısır'a uyguladığı silah ambargosu hakkında görüştüğü ve ambargonun kaldırılmasını istediği aktarıldı.

2018'de Menendez ile Mısırlı yetkililerin görüşmelerinin ardından senatörün, eşinden, Hana'yı Mısır'a milyonlarca dolarlık silah satışı anlaşmasını imzalayacağı konusunda bilgilendirmesini istediği kaydedildi.

Menendez'in Ocak 2022'de de Mısır'a yaklaşık 2,5 milyar dolarlık askeri alanda satışa ilişkin eşi aracılığıyla Hana ile benzer şekilde iletişim kurduğu belirtildi.

İddianamede, Menendez'in Mısır'a ve Hana'ya faydası olacak eylemlerde bulunduğuna işaret edildi.

Menendez'in eşi Arslanian'ın Hana ile uzun yıllar süren arkadaşlığı olduğu biliniyor.

İddianamede, Menendez’in evinde yapılan aramalarda, ele geçirilen 150 bin dolarlık iki altın külçe ve 480 bin dolarlık gizli nakit para ve eşi için lüks bir araç edinme gibi yolsuzluk işlerine karıştığı aktarılmıştı.

Wael Hana, 26 Eylül'de gözaltına alınmıştı

Mısırlı iş insanı Wael Hana, Menendez'e binlerce dolar rüşvet verdiği gerekçesiyle 26 Eylül'de John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı'nda gözaltına alınmıştı.

Hana'nın avukatı Lawrance Lutsberg, CBS News'e yaptığı açıklamada, Hana'nın "masum olduğunu kanıtlamak için Mısır'dan gönüllü olarak döndüğünü ve mahkemede masumluğunu kanıtlayabileceklerine inandıklarını" ifade etmişti.

Mısırlı iş insanı Hana'nın rüşvet olayında adı geçen New Jerseyli iş insanları Fred Daibes ve Jose Uribe ile de iş bağlantıları olduğu kaydediliyor.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”