İran'ın Kum şehri hiçbir zaman önde gelen bir teknolojik merkez olarak bilinmedi, daha ziyade bir hac yeri ve İslami bir merkez olarak tanındı. Ancak bugün yapay zekaya yönelik bir talep dalgası ve onun yeteneklerinden yararlanma arayışı hakim.
Financial Times'ın Tahran muhabiri Najmeh Bozorgmehr tarafından yayınlanan haberde, Kum'daki din alimlerinin yapay zekadan faydalanmaya çalıştıkları belirtildi. Kum'da İslam'ın yayılmasına katkıda bulunan bir devlet destekli kuruluşun lideri olan Mohammad Ghotbi Financial Times’a, “Robotlar, önde gelen din alimlerinin yerini alamazlar, ancak 50 gün süren bir işi 5 saat içinde yapabilen güvenilir bir yardımcı olabilirler” ifadelerini kullandı.
İran, modern tarihinde gelenek ve modernite arasında bir çelişki yaşıyor. Yarısı Kum'da bulunan Şii din alimleri, yerleşik dini gelenek ve değerlerin korunmasını savunuyor. Ancak liderler, geçtiğimiz yıl Mahsa Amini'nin öldürülmesinin ardından başlayan protesto hareketinin ardından modernizasyon çağrılarıyla karşı karşıya kaldı. Ghotbi, din adamlarının İranlıların teknolojik gelişmenin faydalarından yararlanma arzusuna karşı bir tavır almaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Yapay Zeka Konferansı'nın düzenlendiği 2020 yılından bu yana Kum'daki dini kurumun modernleştirilmesine yönelik onlarca proje hayata geçirildi. Geçtiğimiz Temmuz ayında Ayetullah Ali Rıza Arifi, “Konferans ileri teknoloji ve yapay zekadan faydalanmalı. İslam medeniyetini geliştirmek için bu alanda faaliyet göstermeliyiz” dedi. Nur Bilgisayar ve İslami Araştırma Merkezi, konferansın bir kolu olup, bu alandaki algoritmaları beslemek için kullanılabilecek asırlık belgelere ve eski veri arşivlerine erişime sahip.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, İran dini lideri Ali Hamaney'in, din adamlarına en son teknolojiyi takip etme talimatı verdiği ve bu konuda onları desteklediği kaydedildi. Hamaney, ülkesinin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ekonomilerini canlandırmak için yapay zeka kullanmaya çalışan rakiplerinin gerisinde kaldığını söyledi.
Bozorgmehr, Hamaney'in din adamlarına, ileri teknolojiyi benimsemeleri için yetki verdiğini bildirdi. Din adamlarının çoğunluğu, hüküm çıkarma ve bunları modern hayata uyarlama konusunda geleneksel bir yaklaşıma bağlı. 80 ila 100 yaşındaki onlarca din adamının geleneksel yaklaşımdan sapmaları beklenmiyor. Ancak genç din adamları teknolojinin getirdiği gelişmelere açık. Protestoların ve birçok kadının başörtüsü takmayı reddetmesinin ardından muhafazakarlar din adamlarına yöneldi ve onlardan İslami dini öğretilere dayanarak kendilerini ‘kurtarmalarını’ talep etti. Ghotbi, teknolojinin din adamlarının endişelerini din ile uzlaştırmasına ve nüfuzlarını artırmasına yardımcı olabileceği sonucuna vardı.