Fransa’dan Sahel bölgesinin çökeceği uyarısı

Paris yönetimi askeri varlığının azalması halinde bölgenin çökeceğini vurguladı.

 Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanı Sebastien Lecornu. (Reuters)
Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanı Sebastien Lecornu. (Reuters)
TT

Fransa’dan Sahel bölgesinin çökeceği uyarısı

 Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanı Sebastien Lecornu. (Reuters)
Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanı Sebastien Lecornu. (Reuters)

Fransa, Silahlı Kuvvetler Bakanı Sebastien Lecornu, aşırılık yanlısı örgütlerin faaliyetlerinin tırmanması ve bazı ülkelerdeki bir dizi askeri darbenin ardından Paris'in Afrika Sahel bölgesinde varlığının azalmasının bölgenin çöküşüne sebebiyet vereceği konusunda uyarıda bulundu.

Fransız Le Parisien gazetesinin cuma akşamı internet sitesinde yayınlanan röportajında Le Cornu, Fransız güçlerinin Mali, Burkina Faso ve yakında Nijer'den çekilmesinin Fransız politikasının başarısızlığı değil, son yıllarda askeri darbelere sahne olan bu üç ülkenin başarısızlığı olduğu değerlendirmesinde bulunarak şunları söyledi:

“Mali'deki (askeri) rejim Fransız ordusu yerine Wagner'i (Rus silahlı grubu) tercih etti. Sonucu gördük: Bamako bölgesi o zamandan beri aşırılık yanlıları tarafından kuşatılmış durumda. Sahel bölgesi çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Tüm bunların sonu üç ülkede hüküm süren askeri konseyler için kötü olacak. Bize sorunun Fransa olduğunu söylüyorlar! Sahel bölgesinde güvenliği sağlayan bizdik."

Ülkesinin askeri güçlerini geri çekmek zorunda kalmadan önce bölgedeki birçok terörist hücreyi ortadan kaldırabildiğini ve binlerce sivilin güvenliğini sağlayabildiğini de sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Eylül 2022'deki askeri darbeden bu yana Burkina Faso'da terörle bağlantılı 2 bin 500 ölümün kaydedildiğini belirten Le Cornu sözlerine şöyle devam etti:

“Bizden gitmemizi istemeleri terörizmin faaliyetlerine devam etmesini sağladı. Mali bölünmenin eşiğinde ve ne yazık ki Nijer de aynı yolu izleyecek... Bazı yerel partiler terörle mücadele yerine aşiret çatışmalarını ve demokrasiyi küçümsemeyi tercih ederse bundan biz mi sorumlu olacağız? Ben öyle düşünmüyorum.”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, temmuz ayı sonunda Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum'u deviren darbecilerle yaşanan iki aylık gerginliğin ardından bu hafta ülkesinin Niamey'deki büyükelçisinin geri çekileceğini ve Nijer'de görev yapan bin 500 Fransız askerinin yıl sonuna kadar ülkeden ayrılacağını duyurdu.

AFP'nin analistlerden aktardığına göre söz konusu geri çekilme, daha önce Mali ve Burkina Faso'dan kovulan ve bölgedeki aşırılık yanlılarıyla mücadele için on yıllık askeri müdahalenin perdesini indiren Paris için bir gerileme örneği teşkil etti.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.