Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermenilerin hemen hemen hepsi kaçtı

Ermeniler, Azerbaycan güçlerinin eline geçen Dağlık Karabağ bölgesini terk ediyor (AFP)
Ermeniler, Azerbaycan güçlerinin eline geçen Dağlık Karabağ bölgesini terk ediyor (AFP)
TT

Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermenilerin hemen hemen hepsi kaçtı

Ermeniler, Azerbaycan güçlerinin eline geçen Dağlık Karabağ bölgesini terk ediyor (AFP)
Ermeniler, Azerbaycan güçlerinin eline geçen Dağlık Karabağ bölgesini terk ediyor (AFP)

Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanan askeri operasyonun ardından, Dağlık Karabağ’dan 100 binden fazla kişi kaçtı ve bölgede Ermeni nüfusu yok denecek kadar azaldı.

Bölgeden kaçanların kabulünde bazı zorluklar yaşanıp, bu hafta sonunda bölgedeki insani ihtiyaçları değerlendirmek üzere bir Birleşmiş Milletler (BM) misyonunun gelmesi beklenirken, operasyona seyirci kalmakla suçlanan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın muhalifleri protesto gösterileri düzenleyeceklerini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, Başbakan sözcüsü Nazeli Bağdasaryan, ayrılıkçıların 20 Eylül’de teslim olmasından bu yana 100 bin 417 kişinin Ermenistan’a girdiğini söyledi.

Dağlık Karabağ’ın nüfusu 120 bin olarak tahmin ediliyor. Bu nedenle, kaçan kişilerin sayısı, bölgedeki Ermeni nüfusunun yüzde 80’inden fazlası anlamına geliyor.

Dağlık Karabağ’daki sivil haklar konusunda eski bir arabulucu olan Artak Beglaryan, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Bölgede sadece, çoğu memur, acil servis çalışanı, gönüllü ve bazı özel ihtiyaçları olan kişilerden oluşan en fazla birkaç yüz kişi kaldı. Onlar da ayrılmaya hazırlanıyor.”

AFP muhabirleri, Kornidzor geçiş noktasında az sayıda ambulansın geldiğini görürken, Sınır Muhafızları sivilleri taşıyan son otobüslerin gelmesini beklediklerini belirtti.

En yakın kasaba olan Goris’te yüzlerce mülteci, merkez meydanda hükümetin kendilerine kalacak yer sağlamasını bekliyor.

BM Misyonu

BM, ‘yaklaşık 30 yıldır ilk kez’ Dağlık Karabağ’a ağırlıklı olarak insani ihtiyaçları değerlendirmek üzere bir heyet göndereceğini açıkladı.

Fransa ise, Azerbaycan’ın BM misyonunun bölgeye girmesine ancak bölge sakinlerinin çoğu kaçtıktan sonra izin verdiği için sert tepki gösterdi.

Fransa Dışişleri Bakanlığı, ‘Ermenistan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünü destekleme konusundaki kararlılığını’ yineledi.

Karabağ’daki ayrılıkçı yetkililer, 1 Ocak 2024 itibarıyla tüm devlet kurumlarının varlığına son verilmesine yönelik kararname imzaladı.

Bu, 30 yılı aşkın süre önce tek taraflı olarak ilan edilen ‘Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin sona ereceğini teyit eden tarihi bir deklarasyon olarak kabul edildi.

Dehşete kapılan Ermeni vatandaşlar, misilleme korkusuyla evlerini terk etti.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Müslümanların çoğunlukta olduğu Azerbaycan’dan ayrılan Hristiyan çoğunluklu bölgenin halkında intikam korkusu var.

Erkeklerin tamamının askeri ve muharebe tecrübesine sahip olduğu bu bölgedeki çoğu insan, güvenliklerini tehlikeye atabilecek her kişisel belge ve eşyalarını yaktıklarını söyledi.

Tutuklanma korkusu

Bakü yetkililerinin, silahlarını teslim eden ayrılıkçıların gitmesine izin verme taahhüdüne rağmen, Erivan, bölgeden kaçan sakinlerin ‘yasadışı bir şekilde’ tutuklanmaktan korktuğunu vurguladı.

Azerbaycan şu anda ayrılıkçı liderlerle ‘yeniden entegrasyon’ görüşmeleri yürütürken, bazı üst düzey isimleri de gözaltına aldı.

Daha önce teslim olacağını açıklayan, Karabağ'daki ayrılıkçı rejimin eski Dışişleri Bakanı David Babayan tutuklanan son kişi oldu.

Kurendzor ile Goris arasındaki bir benzin istasyonunun yakınında AFP’ye konuşan eski asker Gary Haryoumian (38) telefonundan cephede ‘öldürülen arkadaşlarının’ fotoğraflarını sildiğini söyledi.

Bölgeyi Ermenistan’a bağlayan tek dağ yolunda kaçışlar sürerken, Pazartesi günü bölgedeki bir akaryakıt deposunda meydana gelen patlamada en az 170 kişi hayatını kaybetti. 

Kazada ayrıca çoğu ciddi yanıklara maruz kalan 349 kişi de yaralandı.

Yüzünde yanıklar oluşan ve elleri bandajlanan yaralı Samvil Hambardsumyan, Ermenistan’ın sınır kasabası Goris’te tedavi altına alındı. 

61 yaşındaki dokuz çocuk babası AFP’ye açıklamasında, “Önümde sırada dokuz kişi vardı. Eğer orada olmasaydı tamamen yanacaktım” dedi.

Erivan’da gösteri

Ermeni nüfusunun bölgeden kitlesel göçünün devam etmesi, bir kez daha ‘etnik temizlik’ suçlamalarını gündeme getirdi.

Uluslararası Adalet Divanı, Ermenistan’dan bu bölgede yaşayanların korunması için acil önlemler alınması yönünde bir talep aldı.

Erivan’da dün yaklaşık iki bin kişi, Kasım 2022’den Şubat 2023’e kadar hükümeti yöneten bölgenin eski ayrılıkçı lideri Ruben Vardanyan’la dayanışmak amacıyla gösteri yaptı.

Azerbaycan Devlet Güvenlik Servisi’ne göre, Vardanyan Laçın sınır kontrol noktasından geçmeye çalışırken yakalanmıştı.

Öğretmen Alina Dadian (48) AFP’ye şunları söyledi;

“Uluslararası toplumun Vardanyan’ın kaderine göz yummayacağını umuyorum.”

Rusya’nın Azerbaycan’ın askeri operasyonuna müdahale etmemesi, Ermenistan’ı ‘geleneksel müttefiki’ Moskova’yı, ‘tarihi düşmanı’ Azerbaycan karşısında kendisini terk etmekle suçlamaya sevk etti. 

Kremlin ise, bu suçlamaları reddetti.

Rusya’nın, 2020’den bu yana güçlerin konuşlandırıldığı bu ayrılıkçı bölgedeki Rus barışı koruma misyonunun geleceğine Azerbaycan ile birlikte karar vermesi bekleniyor.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, iki ülke sınırındaki Ermenistan Silahlı Kuvvetleri mevzilerinden keskin nişancı tarafından açılan ateş sonucu bir Azerbaycan askerinin öldüğünü duyurdu.



Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Moskova'nın alaycı tavırlarına yanıt olarak iki nükleer denizaltıyı ‘uygun bölgelere’ gönderme emri vereceğini açıklayarak, Rusya ile ABD arasındaki güç gösterisinde çıtayı yükseltti.

Trump'ın sosyal medya platformu Truth Social’de yaptığı paylaşım, güvenlik bağlamında alışılmadık bir durum değildi. Şarku’l Avsat’ın The Times gazetesinden aktardığına göre, ABD'nin 71 nükleer denizaltısından yaklaşık 20'si her an denizde görev yapıyor ve özellikle gerginliğin arttığı dönemlerde rutin olarak Rusya'ya yakın bölgelere sevk ediliyor. Ancak olağandışı olan, ABD'nin bunu açıklaması. Bu ise Trump'ın paylaşımının gerçek amacını ortaya koyuyor. Söz konusu paylaşım iki mesaj içeriyor: Birincisi, Trump'ın eylem adamı olduğunu kanıtlamak, ikincisi ise mesaj vermek.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)

Medvedev'e yanıt ve Putin'e işaret

Trump için bu adım, provokasyona sert tepki verme şeklindeki alışılmış tavrının bir parçası.

Trump, özellikle Rusya'da başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra tartışmalı rolüyle tanınan Dmitriy Medvedev'e yanıt veriyordu. Trump'ın Moskova'ya Ukrayna'da ateşkes sağlanması için verdiği süreyi kısaltmasının ardından Medvedev sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Her yeni uyarı bir tehdit ve savaşa doğru adımdır. Rusya ile Ukrayna arasında değil; kendi ülkenle. Uyuyan Joe'nun yolunu izleme!” ifadelerini kullandı.

The Times’ın haberine göre bu açıklamaların amacı, sürekli olarak Üçüncü Dünya Savaşı’nın patlak vereceği konusunda uyarıda bulunan Trump'ı korkutmak. Öyle ki Trump, Oval Ofis'teki meşhur sözlü tartışmada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i ‘kumar oynamakla’ suçlamıştı. Ancak, Rusya'da bile abartılı bir kişilik olarak görülen Medvedev, Trump'ın Putin'e yönelik söyleminin son aylarda giderek sertleştiği göz önüne alındığında, bu mesajın hedefi değil.

ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)

İhtiyatlı eleştiri

Trump, Putin'i giderek daha fazla eleştiriyor, ancak onu doğrudan kışkırtmaktan da kaçınıyor; çünkü aralarında iyi bir dostluk ve iş ilişkisi olduğunu düşünmeye devam ediyor. Bu durum, Medvedev'in pazartesi günü yaptığı açıklamadan açıkça anlaşılıyor. Putin ise Trump'ın barış için belirlediği son tarihi, dün yaptığı paylaşımdan yaklaşık bir saat önce reddetmişti.

Trump kendini usta bir müzakereci olarak görüyor. Bu nedenle, ABD donanmasında başkomutan olarak emrinde bulunan çeşitli gemi türlerini kapsayacak şekilde ‘nükleer denizaltılar’ ifadesini belirsiz bir şekilde kullandı.

ABD'nin 71 adet nükleer denizaltısı varken, bunların 14'ü Ohio sınıfı balistik füze denizaltılarıdır ve 20 adede kadar Trident II füzesi taşıyabilirler. Bu füzeler nükleer başlıklarla donatılabilir. ABD’nin sahip olduğu nükleer silahlı denizaltılardan sekiz ila on tanesi her an dünya çapında devriye görevindedir.

Resim  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)

Beyaz Saray, Putin'in Trump'ın denizaltılarla ilgili diplomasisinin provokatif olmadığını, Dmitriy Medvedev'in tek bir provokatif açıklaması üzerine nükleer söylemlerin yeniden alevlenmesini önlemek için olduğunu anlayacağına inanıyor. Zira filonun görevi saldırı amaçlı değil; savunma amaçlı.

Müttefiklere yönelik yaptırımlar ve gümrük tarifeleri

Bununla birlikte, Trump'ın Putin'e yönelik söylemi belirgin şekilde sertleşti. Trump geçen hafta, “Yaptıkları şey iğrenç” dedi ve Putin'i ‘yalan söylemekle’ suçladı.

Trump ayrıca, Rus enerjisini satın alanlara ikincil yaptırımlar uygulamakla tehdit etti ve Hindistan'ı yüzde 25'lik genel gümrük vergisiyle hedef aldı. Trump, “Zaten zor durumdaki ekonomilerini birlikte mahvedebilirler” dedi.

Rusya'dan petrol alımına yönelik bu cezai gümrük vergisinin oranını doğrudan açıklamamasına rağmen, nihai gümrük vergisi sistemi ile ilgili görüşmeler kritik aşamaya yaklaşırken, benzer bir yaklaşım daha sonra Çin'e de uygulanabilir.

Rus gazının en büyük alıcısı olmaya devam eden Avrupa Birliği (AB) de yaptırımların hedefinde olabilir. Macaristan, Belçika, Fransa ve Slovakya en büyük ithalatçılar.

Geçtiğimiz günlerde gümrük vergilerini yüzde 15'e düşüren bir ticaret anlaşması imzalayan Trump'ın, Rusya'yı cezalandırması için kendisine baskı yapan Avrupa ülkelerine yaptırım uygulaması ironik olacak, ancak Trump’ın izlediği yol bu.