Netanyahu hükümeti, Arap toplumunda suç önleme programını durdurdu

Netanyahu hükümetinin dört yıl süreyle uygulanması planlanan ‘Güvenli yol’ programını 2022 yılı sonunda askıya aldığı belirtildi.

İsrail’deki Arap toplumunda güvenliğin sağlanmasını talep eden gösteriler gerçekleşiyor. (Şarku’l Avsat)
İsrail’deki Arap toplumunda güvenliğin sağlanmasını talep eden gösteriler gerçekleşiyor. (Şarku’l Avsat)
TT

Netanyahu hükümeti, Arap toplumunda suç önleme programını durdurdu

İsrail’deki Arap toplumunda güvenliğin sağlanmasını talep eden gösteriler gerçekleşiyor. (Şarku’l Avsat)
İsrail’deki Arap toplumunda güvenliğin sağlanmasını talep eden gösteriler gerçekleşiyor. (Şarku’l Avsat)

Binyamin Netanyahu hükümetinin, Yair Lapid başkanlığındaki önceki hükümet tarafından Arap toplumunda başlatılan ve ‘Güvenli yol’ olarak bilinen suç önleme programını durdurduğu belirtildi. Bu durum, içinde bulunduğumuz yılda gerçekleşen suç oranlarındaki eşi benzeri görülmemiş artışı açıklıyor.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel internet sitesinden aktardığı haberde, Netanyahu’nun, dört yıl süreyle uygulanması planlanan programı, 2022 yılı sonunda Yair Lapid hükümetinin dağılmasıyla askıya aldığı belirtildi.

Program 2021 yılının ortalarında tasarlanıp uygulamaya konuldu. Programın asıl amacı, suç dünyası üzerinde en büyük etkiye sahip suçluları tespit edip mahkûm etmekti.

zxsd
Eski İsrail Başbakanı Yair Lapid (AFP)

Programı denetleyen ve o dönemde Arap toplumunda suçla mücadelede politika koordinatörü rolünü üstlenen Lapid hükümetinin İç Güvenlik Bakan Yardımcısı Yoav Segalovich, “Program, suçlular üzerindeki baskıyı, özellikle mali açıdan yoğunlaştırmak için kapsamlı bir yaklaşım benimsedi. Bu yol, suçluların oyunun kurallarının değiştiğini anlamalarını sağlayarak, cezasızlık duygusuna son verdi” dedi.

Segalovich'e göre program üç yönlü bir yaklaşımı benimsiyordu. Görev güçlerinden biri suç çetelerinin kamu proje ihalelerine sızmasıyla ilgileniyordu. Bir diğer grup finansal kredi verenlerle ilgileniyordu. Üçüncü grup ise, sahte faturaları ve örneğin para birimi olarak kullanılan döviz bozdurma gibi finansal hizmet sağlayıcılarını takip ederek, vergi kaçakçılığı ve kara para aklamayı ele alıyordu.

sxdef
Ummul Fehm Belediye Başkanı Semir Mehamid

İsrail'deki Arap toplumunda bu yıl suç oranları eşi benzeri görülmemiş bir şekilde arttı. Şu ana kadar yaklaşık 190 kişinin canına mâl olan olaylar, her geçen gün daha da kanlı hale geliyor. Geçtiğimiz çarşamba günü beşi aynı aileden olmak üzere altı kişi, perşembe günü ise iki kişi hayatını kaybetti.

Polis Genel Müfettişi Kobi Shabtai, “birbirlerini öldürmenin Arapların doğası ve zihniyetinin bir parçası olduğunu” söylerken Arap liderler, İsrail hükümetini suç ortaklığı yapmakla suçluyor.

Ummul Fehm Belediye Başkanı Semir Mehamid, ‘Güvenli yolun’ 2022 yılı sonunda sona ermesinden bu yana, sahadaki gerçekliğin açıkça değiştiğini söyledi.

Mehamid, “Eskiden suçluların araçlarına el konulduğunu görürdük. İsrail Bankası tarafından mali soruşturmalar açılmış, ölü ve yaralıların sayısında azalma olmuş, çözülen vakaların sayısında ise artış yaşanmıştı. Ancak bugün bunu göremiyoruz. Sahada caydırıcılık yok” ifadelerini kullandı.

İsrail hükümetini Arap toplumuyla iş birliği yapmamakla suçlayan Mehamid, Itamar Ben Gvir'in “bakanlık pozisyonuna uygun olmadığını” söyledi. Mehamid, Ben Gvir’le ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

O bir ırkçı ve yerel Arap liderler onunla diyalog kurmak istemiyor. Onun siyasi sermayesi Arap vatandaşların pahasına inşa edildi. Biz onu başarılarına göre yargılıyoruz ve ona verdiğimiz not tam bir başarısızlık. Suç oranları geçen yıldan bu yana iki katına çıktı. Polis tarafından çözülen davalar yüzde 10 düştü ve kolluk kuvvetlerine olan güven ciddi şekilde erozyona uğradı. Polisin, Arap vatandaşlar da dahil olmak üzere tüm vatandaşlara hizmet sağlaması gerekir. Bunun yerine buraya yalnızca egemenlik ve kontrol dayatmak için geldiklerini hissediyoruz.

xcdfv
Yüksek suç oranlarına karşı 6 Ağustos’ta düzenlenen protesto gösterileri sırasında İsrail Arap toplumundaki suç mağdurlarının aileleri (Getty Images)

Suçu önlemenin yalnızca yerel yetkililer tarafından üstlenilemeyeceğini dile getiren Mehamid, bunun öncelikle hükümete, polise ve mali yetkililere düşen bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Mehamid, “Biz yerel liderler olarak fazla bir şey yapamayız ama sonuçta bu onların görevi” dedi.

Mevcut İsrail hükümeti, geçen yıl etkinliğini kanıtlayan Güvenli Yol programının restorasyonuna yanıt vermiyor.

Güvenli yol programının ilk altı ayında rakamlar net bir başarı gösterdi. Polis, bir önceki yıla göre yüzde 90 artışla 188 suçu önledi ve yüzde 40 daha fazla silaha el koydu.

Programın başında belirlenen bin 400 hedef şüpheliden 456'sı bir yıl içinde yakalandı. Ayrıca 2022 yılı sonu itibarıyla 47 finansal hizmet sağlayıcı kapatıldı. On milyonlarca şekel paraya el konuldu. Aralarında tabanca, tüfek, el bombası, patlayıcı madde ve havan mermilerinin de bulunduğu 530’dan fazla silah ele geçirildi.



Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
TT

Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.

İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”

İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.

Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.

rfgthyju
Arakçi ve Witkoff (AP)

Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:

“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”