Londra, yeni nesil nükleer güçlü AUKUS saldırı denizaltısı projesi için 4 milyar sterlin ayırdı

İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, yeni denizaltıları tanıttı (AFP)
İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, yeni denizaltıları tanıttı (AFP)
TT

Londra, yeni nesil nükleer güçlü AUKUS saldırı denizaltısı projesi için 4 milyar sterlin ayırdı

İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, yeni denizaltıları tanıttı (AFP)
İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, yeni denizaltıları tanıttı (AFP)

İngiltere hükümeti, yeni nesil nükleer güçlü AUKUS saldırı denizaltısı (SSN-A) projesi için 4 milyar strelin (4,6 milyar euro) değerinde sözleşme imzaladı. Sözleşme imzalanan şirketler arasında projenin yeni aşamasını finanse edecek olan BAE Systems de yer alıyor.

İngiltere merkezli Rolls-Royce ve Babcock şirketlerinin de dahil olduğu sözleşme, Çin'in Asya-Pasifik bölgesindeki etkisini dengelemek amacıyla ABD, Avustralya ve İngiltere arasında imzalanan ve ‘AUKUS’ adıyla anılan askeri ittifak çerçevesinde yapıldı.

Savunma Bakanı Grant Shapps, Muhafazakar Parti’nin Manchester'daki yıllık konferansında yaptığı konuşmada, “Bu denizaltılar, denizlerin altındaki stratejik üstünlüğümüzü sürdürmemizi sağlayacak şekilde Kraliyet Donanması’na güç katacak” ifadelerini kullandı.

ABD, Avustralya ve İngiltere liderleri, geçtiğimiz mart ayında nükleer enerjiyle çalışan (ancak nükleer silah bulunmayan) denizaltılarla ilgili bir ortak programın başlatıldığını duyurdu. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, o dönem yaptığı açıklamada, ‘nesiller boyu yapılan en önemli çok taraflı savunma anlaşması’ diyerek varılan anlaşmayı övmüştü.

Öte yandan BAE Systems tarafından yapılan açıklamada, SSN-A’nın Kraliyet Donanması'na sunulan en büyük, en güçlü ve en gelişmiş denizaltı olacağını ve Astute sınıfı denizaltının yerini almasının amaçlandığını belirtti. İngiltere merkezli havacılık ve savunma sanayi şirketi, bu yatırım sayesinde ülkenin kuzeyindeki Barrow-in-Furness'te bulunan tesiste, beş binden fazla kişinin istihdam edileceğinin de altını çizdi.

SSN-A’nın ilk modellerinin 2030'ların sonlarında teslim edilmesi planlanıyor. Nükleer güçle çalışan denizaltıların yerinin tespit edilmesinin zor olduğu, uzun süre büyük mesafeleri kat edebildiği ve gelişmiş cruz (seyir) füzeleri taşıyabildiği biliniyor.



ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Sudan’daki HDK’ya silah tedarikinin durdurulmasını istedi

Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu (AFP)
Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu (AFP)
TT

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Sudan’daki HDK’ya silah tedarikinin durdurulmasını istedi

Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu (AFP)
Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün, Sudan'daki çatışmanın kanlı bir şekilde tırmanmasına neden olduğunu iddia ettiği Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) silah tedarikini kesmek için uluslararası ortak eylem çağrısında bulundu.

Kanada'da düzenlenen G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı’ndan ayrılırken gazetecilere açıklamalarda bulunan Rubio, “HDK ilerlemeye devam ederken, bu güçlere sağlanan silah desteğinin kesilmesi için bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Rubio, “Orada (Sudan’da) olanlar korkunç” diye ekledi.

Sudan’da 2023 nisanından bu yana orduyla savaşan ve ABD'nin ateşkes önerisini kabul ettiğini açıklamasına rağmen nihayet Faşir’in kontrolünü de ele geçiren HDK’ya suçlamalarda bulunan Rubio, “Bence temel sorunumuz, HDK’nın bir şeyler üzerinde anlaşıp sonra da bunları yerine getirmemesi. HDK, ilerlemeye devam ederken, onlara sağlanan silah desteğinin kesilmesi için bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

HDK’nın kendi silah üretim tesisleri olmadığı için dış finansman ve silah desteğine bağlı olduğunu söyleyen Rubio, bu fonların ve desteğin, bilinen bazı ülkeler tarafından sağlandığını belirtti. ABD’li yetkili, “Bu konuyu onlarla görüşerek, olanları durduramazsak bunun kendileri ve dünya için kötü bir izlenim yaratacağını anlamalarını sağlayacağız” şeklinde konuştu.


ABD ordusu: Geçtiğimiz ay Suriye'deki ortaklarımıza DEAŞ'a karşı 22 operasyonda yardım ettik

Suriye'nin Deyrizor kırsalındaki ABD birlikleri (Arşiv- Şarku’l Avsat)
Suriye'nin Deyrizor kırsalındaki ABD birlikleri (Arşiv- Şarku’l Avsat)
TT

ABD ordusu: Geçtiğimiz ay Suriye'deki ortaklarımıza DEAŞ'a karşı 22 operasyonda yardım ettik

Suriye'nin Deyrizor kırsalındaki ABD birlikleri (Arşiv- Şarku’l Avsat)
Suriye'nin Deyrizor kırsalındaki ABD birlikleri (Arşiv- Şarku’l Avsat)

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENCOM), dün yaptığı açıklamada, güçlerinin Suriye'deki ortaklarına son bir ayda DEAŞ'a karşı 22'den fazla operasyonda danışmanlık, yardım ve destek sağladığını, bu sayede örgütün yerel operasyonlar yürütme ve şiddeti dünya çapında yayma kabiliyetinin kısıtlandığını duyurdu.

CENTCOM açıklamasında, 1 Ekim-6 Kasım tarihleri ​​arasında Suriyeli ortaklarla koordineli olarak yürütülen operasyonlarda beş DEAŞ üyesinin öldürüldüğünü, 19 kişinin ise yakalandığını belirtti.

Açıklamada, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Amiral Brad Cooper'ın, "Suriye'deki DEAŞ tehdidiyle mücadeledeki başarımız büyük bir başarıdır" dediği aktarıldı.

" DEAŞ'ın Suriye'deki kalıntılarını kararlılıkla takip etmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda DEAŞ'a karşı Irak ve Suriye'de elde edilen kazanımların sürdürülmesini ve DEAŞ'ın yeniden toparlanmasını veya terör saldırılarını başka ülkelere yaymasını önlemek için DEAŞ'a Karşı Küresel Koalisyon (DMUK) ile birlikte çalışacağız."

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Suriye, bu haftanın başlarında DMUK’a katıldığını duyurdu ve koalisyonun 90. üyesi oldu.


Afrika Birliği Başkanı: Nijerya'da soykırım yok

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf (X)
Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf (X)
TT

Afrika Birliği Başkanı: Nijerya'da soykırım yok

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf (X)
Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf (X)

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf, dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika'nın en kalabalık ülkesinde "çok sayıda" Hristiyan'ın öldürüldüğü yönündeki suçlamalarını reddederek, Nijerya'nın kuzeyinde soykırım olmadığını söyledi.

Yusuf, New York'taki Birleşmiş Milletler'de gazetecilere verdiği demeçte, "Kuzey Nijerya'da yaşananların, Sudan'da veya Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğu kesimlerinde gördüğümüz vahşetle hiçbir ilgisi yok" dedi.

"Bu tür açıklamalarda bulunmadan önce dikkatlice düşünün... Boko Haram'ın ilk kurbanları Hristiyanlar değil, Müslümanlardır" ifadelerini kullandı.

yu7
Boko Haram'a karşı düzenlenen operasyon sırasında Nijerya askerleri (Arşiv - yerel basın)

Boko Haram militan grubu, son 15 yılda on binlerce kişinin ölümüne yol açan bir ayaklanmayla kuzeydoğu Nijerya'da da terör estirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İnsan hakları uzmanları, Boko Haram'ın kurbanlarının çoğunun Müslüman olduğunu söylüyor.

Trump, bu ayın başlarında, Nijerya'nın Hristiyanların öldürülmesine karşı kararlı bir adım atmaması halinde Savunma Bakanlığı'ndan olası "hızlı" askeri müdahaleye hazırlıklı olmasını istediğini söylemişti. Ancak suçlamasını destekleyecek somut bir kanıt sunmadı.

Ayrıca, "Nijerya'ya tüm yardım ve desteği kesip, bu rezil ülkeye şimdi gidip, bu korkunç vahşeti gerçekleştiren teröristleri tamamen ortadan kaldırmak için kararlılıkla harekete geçmekle" tehdit etti.

Nijerya Dışişleri Bakanlığı, ülkenin şiddet yanlısı aşırılıkla mücadeleye devam edeceğini ve Washington'un yakın bir müttefik olarak kalmasını umduğunu belirtti.

Bakanlık ayrıca, "ırk, inanç veya din ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşları savunmaya devam edeceğini" de ifade etti.