Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyor

Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyor
TT

Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyor

Netanyahu güvenlik istişarelerinde aşırı sağcı Ben Gvir’i dışlıyor

Pazar günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Şin Bet Başkanı Ronen Bar, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve genelkurmayın üst düzey yetkilileri de dahil olmak üzere Savunma Bakanı Yoav Galant ve güvenlik şubesi başkanlarının katılımıyla güvenlik istişareleri gerçekleştirdi.

İsrail medyası, toplantıda İsrail’in tüm cephelerde ve sektörlerde karşılaştığı güvenlik sorunlarının ele alındığı ve İran tehdidi ile İran’ın İsrail’e karşı uzaktan operasyonları yönlendirme ve destekleme girişimlerine odaklanıldığını söyledi.

Önceden planlanan toplantı, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskınları ve Filistinli grupların Batı Şeria ve Gazze’deki gerilimi tırmandırma tehdidi göz önüne alındığında İsrail güvenlik kurumunun Yahudi bayramları sırasında olası bir gerilime hazırlık yaptığı bir dönemde gerçekleşti.

Netanyahu’nun Cenin yakınlarındaki askeri üste İstihbarat Şefi Ronen Bar, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile çekilmiş arşiv dosyası (Hükümet Basın Bürosu)
Netanyahu’nun Cenin yakınlarındaki askeri üste İstihbarat Şefi Ronen Bar, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile çekilmiş arşiv dosyası (Hükümet Basın Bürosu)

İsrail, mevcut dönemde kendisini çok cepheli bir çatışmaya sürükleyecek bir gerilime dönüşebilecek saldırıların gerçekleşmesini bekliyor.

İsrailli güvenlik yetkilileri, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad’ın bu alanları İran’ın rehberliği altında birbirine bağlamaya çalışmasıyla tırmanışın Batı Şeria’da başlayacağı ve Gazze ve Lübnan’a doğru hareket edebileceği bir senaryo belirledi.

Çatışma ya da çok cepheli savaş, İsrail ordusunun onunla mücadele etmek için eğittiği bir senaryo ve bu senaryo, Batı Şeria ve iç kesimlerdeki Arapların yanı sıra Gazze, Lübnan, Suriye ve belki de İran ile bir çatışmanın patlak vermesine dayanıyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, tatil sırasında Filistinlilerin Yahudilere yönelik saldırı planları konusunda uyarı yaparak, “Bütün terör örgütlerine şunu öneriyorum: Bizi sınamayın” dedi.

Tartışmalar güvenlikle ilgili olsa da Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir dışarıda bırakıldı. Makan radyosu, Yediot Aharonot gazetesi ve televizyon kanalları, Ben Gvir’in dışlanmasının sızıntı korkusu da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerden kaynaklandığını söyledi.

Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile geçen Temmuz ayında Knesset’teki bir oturumda (AP)
Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile geçen Temmuz ayında Knesset’teki bir oturumda (AP)

Bu, Siyasi ve Güvenlik İşlerinden Sorumlu Mini Bakanlar Konseyi’nin (Kabine) üyesi olmasına rağmen Ben Gvir’in güvenlik toplantılarından hariç tutulduğu veya güvenlik bilgilerinin kendisinden saklandığı ilk sefer değil.

Netanyahu hükümetinin üst düzey bakanı, aylar önce Gazze Şeridi’nde İslami Cihad’a karşı bir saldırı yapılmasına onay verilen hassas toplantılar ile Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin’de askeri operasyon yapılmasına karar verilen toplantılardan da dışlanmıştı.

Netanyahu’nın ofisinden bir yetkili de dahil İsrailli yetkililer, aşırı sağcı Ben Gvir’in önerilerinin genellikle popülist olduğunu ve Netanyahu’yu utandıracağını ve onu uluslararası toplumla daha fazla kargaşaya sokacağını söyledi.

Ben Gvir, Filistinlilere karşı suikast yapılması, Batı Şeria’daki şehirlerin kuşatılması ve Gazzeli işçilerin İsrail’e girişinin engellenmesi gibi genellikle spesifik önerileri tekrarlıyor ve bu önerilerin ortaya koyulması için ısrar ediyor.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius (sağda), İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile 28 Eylül 2023’te Almanya’nın Berlin şehrinde bir araya geldi
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius (sağda), İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile 28 Eylül 2023’te Almanya’nın Berlin şehrinde bir araya geldi

Üst düzey bir İsrailli yetkiliye göre Ben Gvir, politikasının Başbakan’ın dünyada hiçbir yeri ziyaret edemeyeceği ve herhangi bir karşılama alamayacağı anlamına geldiğinin farkında değil. Likud Partisi’nden bir lider, Ben Gvir’in toplantıya katılmasının, toplantıyı çocuk oyununa dönüştürdüğünü belirtti.

Ben Gvir’in ofisindeki yetkililer, yaptıkları açıklamada “Bakan, falanca toplantılara davet edilmese bile görüşlerini açıklamaya devam edecek ve sağ siyasetin tam anlamıyla uygulanması için çaba gösterecektir” dedi.

Yetkililer, “Başbakan’a tüm saygımla söylüyorum ki, bakan İsrail halkına hizmet etmek üzere seçilmiştir ve kendisini yalnızca halka adamıştır. Ben Gvir, davet edileceği her toplantıda, hedef odaklı öldürmeye, şehir ve köylerin kapatılmasına, Gazze’den işçi girişinin durdurulmasına ve ayrıca teröristlerin hapishanelerdeki koşullarının daha da kötüleştirilmesine geri dönülmesi gerektiğini söyleyecek. Bu hükümette seçilmesinin nedeni budur. Dolayısıyla Sayın Bakanımız bu hedefe ulaşmak için çalışmaya devam edecektir” açıklamasında bulundu.



Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
TT

Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

AP, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilime dikkat çekerek, iki ülkenin 1947'de İngiltere'den bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana üç büyük çaplı savaşa sahne olduğunu belirtti. İki komşu ayrıca, dünyanın en soğuk ve en yüksek rakımlı savaş alanı olarak tanımlanan bir buzulun tepesindeki çatışma da dahil olmak üzere onlarca çatışmaya tanık oldular.

Son gerginlik, Hindistan'ın Pakistan'ı suçladığı, İslamabad'ın ise herhangi bir dahli olduğunu reddettiği, turistlere yönelik ölümcül bir silahlı saldırının ardından yaşandı.

Hindistan ve Pakistan diğer ülkeler gibi savaşmıyor. Buradaki başat faktör, büyük saldırıları caydırmanın ayırt edici bir aracı ve durum kötüleşse bile çatışmanın kontrolden çıkmayacağının garantisi olan nükleer cephanelikleri.

Ncjxj
 Keşmir'in Pakistan tarafından yönetilen kısmının başkenti Muzafferabad'da Hindistan saldırıları sonucu yıkılan bir caminin yakınında nöbet tutan askerler (AFP)

Hindistan ve Pakistan neden bu şekilde savaşıyor? Çünkü nükleer cephanelikleri birbirlerini yok edebilecek kapasitede.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Pakistanlı güvenlik analisti Seyyid Muhammed Ali şu ifadeleri kullandı: “Pakistan ve Hindistan diğer tarafı defalarca yok etmeye yetecek kadar nükleer silaha sahip. Nükleer silahları, Karşılıklı Garantili İmha (MAD) senaryosu yaratıyor. Her iki ülke de stoklarının boyutunu ve kapsamını diğerine MAD garantisini hatırlatacak şekilde bilinçli olarak geliştirdi.”

Her iki ülke de nükleer kapasitelerini açıklamıyor, ancak her birinin 170 ila 180 arasında kısa, uzun ve orta menzilli savaş başlığına sahip olduğuna inanılıyor. Her iki ülke de bu silahları hedeflerine ulaştırmak için farklı sistemlere sahip.

Ali, cephaneliklerin daha fazla çatışmayı önlemek ve caydırmak için savunma amaçlı bir hamle olduğunu, çünkü ‘iki tarafın da böyle bir savaşı başlatmayı göze alamayacağını ya da bundan bir şey elde etmeyi umamayacağını’ söylüyor.

İlk bakışta öyle gelmeyebilir ama nükleer silahlar karşı tarafa aşırı tepki veremeyeceğini hatırlatır. Ancak cephaneliklerini çevreleyen gizlilik, Pakistan ya da Hindistan'ın nükleer bir ilk saldırıda hayatta kalıp kalamayacağının ve ‘ikinci saldırı kabiliyeti’ olarak adlandırılan misilleme yapıp yapamayacağının belirsiz olduğu anlamına geliyor.

Jfjfj
Pakistan'ın Lahor kenti yakınlarında Hindistan saldırısında hasar gören hükümet sağlık ve eğitim kompleksinin yönetim binası önünde duran arama kurtarma görevlileri (Reuters)

Bu kabiliyet, nükleer gerilime yol açabilecek saldırganlığı önleyerek bir düşmanın ilk saldırı yoluyla nükleer bir savaşı kazanmaya çalışmasını engeller. Bu kabiliyet olmadan, teoride, bir tarafın diğerine savaş başlığı fırlatmasını engelleyecek hiçbir şey yoktur.

Keşmir anlaşmazlığın merkezinde

Hindistan ve Pakistan, her birinin bağımsızlığını kazandığı 1947'den bu yana Keşmir üzerinde hak iddia ediyor ve sınır çatışmaları on yıllardır bölgeyi istikrarsızlaştırıyor.

Keşmir, Hindistan yönetimine karşı direnen silahlı isyancıların bulunduğu, iki ülke arasında bölünmüş tartışmalı bir Himalaya bölgesidir.

Her iki ülke de Keşmir'in bir bölümünü kontrol ediyor. Bölge yoğun bir şekilde askerileştirilmiş bir sınırla bölünmüş durumda.

Ezeli rakipler üç savaşlarından ikisini de Keşmir için yapmışlardır.

Birçok Keşmirli Müslüman, isyancıların bölgeyi Pakistan yönetimi altında ya da bağımsız bir devlet olarak birleştirme hedefini destekliyor.

Hindistan kontrolündeki Keşmir'de yaşanan sınır çatışmaları ve militan saldırıları Yeni Delhi'nin İslamabad'a karşı giderek daha sert bir tutum takınmasına ve onu ‘terörizmle’ suçlamasına neden oldu.

Son çatışmada Hindistan, geçen ay gerçekleşen silahlı katliamla bağlantılı olarak Pakistan destekli militanlar tarafından kullanılan yerleri vurarak Pakistan'ı cezalandırdı.

Geleneksel askeri dengesizlik

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) Askeri Denge Raporu'na göre Hindistan 2025 yılında 74,4 milyar dolar harcamayla dünyanın en büyük savunma harcaması yapan ülkesi ve dünyanın en büyük silah ithalatçılarından biri.

Pakistan ise geçen yıl 10 milyar dolar harcadı. Pakistan, komşusuna kıyasla iki kat daha fazla aktif silahlı kuvvete sahip olan zengin Hindistan'la asla boy ölçüşemez.

Hindistan'ın silahlı kuvvetleri geleneksel olarak Pakistan'a odaklanmış olsa da, mücadele etmesi gereken bir başka nükleer komşusu da Çin. Hindistan, Hint Okyanusu'ndaki deniz güvenliği konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor.

Bunlar Pakistan'ın güvenlik modelinde dikkate almak zorunda olmadığı iki faktör.

Pakistan'ın uzun ve dar yapısı, ordunun dış politikadaki büyük rolü ile birleşince silahlı kuvvetlerin hareketli olmasını ve savunmaya öncelik vermesini kolaylaştırıyor.

Tırmanma ve gerilimi azaltma modeli

Ne Pakistan ne de Hindistan diğerine karşı askeri hamlelerini duyurmak için acele etmiyor. Mevcut düşmanlıkların alevlenmesinden de anlaşılacağı üzere, saldırıların ve misillemelerin teyit edilmesi biraz zaman alabilir.

Ancak her ikisi de diğerinin kontrolündeki topraklarda ve hava sahasında operasyonlar yürütüyor.

Bu operasyonlar bazen kontrol noktalarına, tesislere ya da militanlar tarafından kullanıldığı iddia edilen yerlere zarar vermeyi amaçlıyor. Aynı zamanda liderleri kamuoyunun baskısına boyun eğmeye ve yanlış hesaplama potansiyeline sahip bir şekilde karşılık vermeye zorlamak, onları utandırmak veya kışkırtmak da amaçlanıyor.

Bu faaliyetlerin çoğu Keşmir'i Hindistan ve Pakistan arasında bölen Kontrol Hattı boyunca gerçekleşiyor.

Jfjdj
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

Bu hattın medya ve kamuoyundan büyük ölçüde izole edilmiş olması, saldırı veya misilleme iddialarının bağımsız olarak doğrulanmasını zorlaştırıyor.

Bu tür olaylar, iki ülkenin nükleer kapasiteleri göz önüne alındığında uluslararası endişeleri arttırmakta, dikkatleri Hindistan ve Pakistan'a ve nihayetinde Keşmir üzerindeki rekabet eden iddialarına geri çekmektedir.

Her iki ülkenin de kaynaklar için rekabet etmesini gerektirecek bir durum söz konusu değil

Pakistan'ın muazzam bir maden zenginliği var, ancak Hindistan'ın bundan faydalanmak gibi bir arzusu yok. Hinduların çoğunlukta olduğu Hindistan ile Müslümanların çoğunlukta olduğu Pakistan arasında temel ideolojik farklılıklar olsa da birbirlerine hükmetmek ya da birbirlerini etkilemek gibi bir amaçları yok.

Keşmir dışında birbirlerinin topraklarında hak iddia etmek ya da hegemonya kurmak gibi bir niyetleri de yok.