Fransa'da TotalEnergies hakkında "Afrika'da iklim değişikliğini körüklemekten" suç duyurusu

Fransa'da çevreci kuruluşların, TotalEnergies hakkında "Afrika ülkeleri Uganda ve Tanzanya'da petrol çıkarma faaliyetleriyle iklim değişikliğini körüklemekten" suç duyurusunda bulundukları bildirildi

(AA)
(AA)
TT

Fransa'da TotalEnergies hakkında "Afrika'da iklim değişikliğini körüklemekten" suç duyurusu

(AA)
(AA)

Le Monde'un haberine göre Darwin Climax Coalitions, Sea Shepherd France, Wild Legal ve Stop EACOP-Stop Total adlı 4 çevreci dernek, TotalEnergies'yi ortağı olduğu Doğu Afrika Ham Petrol Boru Hattı (EACOP) ile "çevreye zarar vermek" ve "iklim değişikliğini körüklemek" suçlamasıyla savcılığa şikayet etti.

Derneklerin suç duyurusunda "küresel felaketle mücadeleden kaçınma", "başkalarına ait mülkleri tahrip ederek insanlar için tehlike oluşturma" ve "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçlamaları yer aldı.

TotalEnergies'ten yapılan açıklamada, şikayetten haberdar olunmadığı ve şirkete hangi suçlamaların yöneltildiğinin bilinmediği kaydedildi.

Açıklamada gerekli olduğu takdirde suçlamalara karşı mahkemede savunma yapılacağı bildirildi.

Geçen yıl ön soruşturma açılması kararlaştırılmıştı

TotalEnergies, geçen yıl Çin Ulusal Açık Deniz Petrol Şirketinin (CNOOC), Uganda ve Tanzanya'nın dahil olduğu EACOP kapsamında 10 milyar dolarlık anlaşmaya varıldığını duyurmuştu. 96 kilometresi Uganda, 1147 kilometresi Tanzanya sınırlarında yer alacak boru hattının toplam uzunluğu 1443 kilometre olacak.

Şirket, Uganda'da da 2025'e kadar 400 petrol sondaj kuyusu açmayı hedefliyor.

Ülkede 3 çevreci derneğin 2020'de TotalEnergies hakkında iklim değişikliğiyle mücadele politikalarında aldatma yoluna gittiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunması üzerine savcılık, Ocak 2022'de ön soruşturma açılmasına karar vermişti.



Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
TT

Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.

İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”

İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.

Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.

rfgthyju
Arakçi ve Witkoff (AP)

Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:

“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”