Ukrayna, ABD yardımının kesintiye uğramasından endişeli

Kongre anlaşması, Kiev yönetiminde korkuya neden olurken Biden, desteği sürdürmek için yasa koyucuları ‘hızlı bir şekilde geri adım atmaya’ çağırdı.

ABD Kongre binası. (AP)
ABD Kongre binası. (AP)
TT

Ukrayna, ABD yardımının kesintiye uğramasından endişeli

ABD Kongre binası. (AP)
ABD Kongre binası. (AP)

Ukrayna dün yaptığı açıklamada, Kiev’e yönelik destek maddelerinin anlaşmadan çıkarılmasının ardından duyduğu endişeler nedeniyle yeni yardımlar almak için ABD’deki yetkililerle iletişim kurduğunu duyurdu. Söz konusu anlaşma, ABD’deki federal kuruluşların kapatılmasını önlemek üzere ABD hükümetinin finansmanına ilişkin Kongre tarafından onaylanmıştı.

ABD Temsilciler Meclisi ve Senato geçen cumartesi akşamı, ABD federal yönetimine sağlanan finansmanın 45 gün süreyle geçici olarak sürdürülmesine izin veren bir acil durum tedbirini kabul etti. Ayrıca oturumda, Başkan Joe Biden’ın bütçeye dahil etmek istediği Ukrayna’ya yapılacak 24 milyar dolarlık askeri ve insani yardımla ilgili ayrı bir yasa tasarısının görüşülmesi ertelendi. Amerikan harcamalarında Ukrayna’ya yapılan yardımın dondurulması, Cumhuriyetçi Parti’nin aşırı sağ kanadının baskısı ile gelişti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oleg Nikolenko, dün yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Ukrayna hükümeti, önümüzdeki 45 gün içinde hazırlanacak yeni ABD bütçe kararının, Ukrayna’yı destekleyecek yeni kaynakları içermesini sağlamak için şu anda Amerikalı ortaklarıyla aktif olarak çalışıyor. ABD’nin geçici bütçesine ilişkin durum, daha önce açıklanan yardım akışını durdurmayacak.”

Fotoğraf Altı: Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi lider Kevin McCarthy, yaptığı açıklamada “Cumhuriyetçilerin kontrolü altındaki Kongre, Ukrayna’ya açık çek vermeyecektir” dedi. (AFP)
Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi lider Kevin McCarthy, yaptığı açıklamada “Cumhuriyetçilerin kontrolü altındaki Kongre, Ukrayna’ya açık çek vermeyecektir” dedi. (AFP)

Diğer yandan Biden, hükümetin ‘kapanmasını’ önlemek için anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Ancak Kongre’ye, Ukrayna’nın anlaşmadan çıkarılmasının ardından yardımları hızla onaylaması çağrısında bulundu. Biden, yaptığı açıklamada “Meclis Başkanı Kevin McCarthy’nin Ukrayna halkına olan bağlılığını sürdürmesini ve bu kritik anda Ukrayna’ya yardım etmek için gerekli desteğin iletilmesini sağlamasını bekliyorum” dedi.

ABD, 40 milyar doları aşan askeri desteğiyle Ukrayna’ya yardım sağlayan ülkeler listesinin başında yer alıyor. Ancak Ukrayna’ya verilen destek, özellikle ABD 2024’te yapılması planlanan başkanlık seçimlerine hazırlanırken, ABD’de Demokrat Biden yönetimi ile Cumhuriyetçi Parti arasında iç siyasi bölünmenin konusu haline geldi.

Kiev, Şubat 2022’de başlayan Rus işgaline karşı koymak için çoğunlukla Batı yardımına güveniyor. Birkaç gün önce Ukrayna, Rusya’ya karşı savaşın uzamasıyla Batı desteğinin azalacağı korkusu çerçevesinde Batılı silah üreticilerini Ukrayna topraklarında üretim fabrikaları kurmaya teşvik etmeyi amaçlayan bir foruma ev sahipliği yaptı.

Fotoğraf Altı: 29 Nisan’da, Delaware Askeri Üssü’nden Ukrayna’ya gönderilen askeri yardım. (AP)
29 Nisan’da, Delaware Askeri Üssü’nden Ukrayna’ya gönderilen askeri yardım. (AP)

Aynı şekilde Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell dün Kiev’e yaptığı ziyarette, Ukrayna’nın daha fazla askeri yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi ve AB’nin bu konuda desteğinin devam edeceği sözü verdi. Borrell, X platformu üzerinden (eski adıyla Twitter) yaptığı bir açıklamada “Ukrayna’nın daha fazla yeteneğe ihtiyacı var ve bunlara daha hızlı ihtiyacı var” dedi. Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umarov ile yaptığı ilk görüşmede, AB’den sürekli askeri yardım sağlanmasını görüştüğünü de belirten Borrell, “Ukrayna’ya uzun vadeli güvenlik taahhütleri veriyoruz” ifadesini kullandı. Avrupa Savunma Ajansı, Reuters’in sorularına yanıt olarak, yedi AB ülkesinin, Ukrayna’nın acilen ihtiyaç duyduğu ‘top mermilerini teslim etme ve Batı’nın tükenen stoklarını yenileme’ planı kapsamında mühimmat satın alma talebinde bulunduğunu ifade etti.

Diğer yandan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bir kez daha Ukrayna’nın AB’ye katılması yönünde çağrıda bulundu. Yeşiller Partisi’nin Bavyera eyaletindeki seçim etkinliğinde, partinin eski başkanı dün yaptığı açıklamada Ukrayna’nın bu korkunç savaş nihayet sona erdiğinde AB’ye katılabilmesinin Almanya’nın görevi olduğunu söyledi. Baerbock, AB’nin kapsamını genişletmenin Almanya’nın elindeki bir mesele olduğuna inandığını ifade etti. Ayrıca Ukrayna’nın 28 Şubat 2022’de, yani Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgalinin başlamasından dört gün sonra AB’ye katılım başvurusunda bulunduğuna dikkati çekti.

Ukrayna, geçen yıl 24 Haziran’da bloğa katılmak için adaylık statüsü elde etti.



Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
TT

Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

AP, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilime dikkat çekerek, iki ülkenin 1947'de İngiltere'den bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana üç büyük çaplı savaşa sahne olduğunu belirtti. İki komşu ayrıca, dünyanın en soğuk ve en yüksek rakımlı savaş alanı olarak tanımlanan bir buzulun tepesindeki çatışma da dahil olmak üzere onlarca çatışmaya tanık oldular.

Son gerginlik, Hindistan'ın Pakistan'ı suçladığı, İslamabad'ın ise herhangi bir dahli olduğunu reddettiği, turistlere yönelik ölümcül bir silahlı saldırının ardından yaşandı.

Hindistan ve Pakistan diğer ülkeler gibi savaşmıyor. Buradaki başat faktör, büyük saldırıları caydırmanın ayırt edici bir aracı ve durum kötüleşse bile çatışmanın kontrolden çıkmayacağının garantisi olan nükleer cephanelikleri.

Ncjxj
 Keşmir'in Pakistan tarafından yönetilen kısmının başkenti Muzafferabad'da Hindistan saldırıları sonucu yıkılan bir caminin yakınında nöbet tutan askerler (AFP)

Hindistan ve Pakistan neden bu şekilde savaşıyor? Çünkü nükleer cephanelikleri birbirlerini yok edebilecek kapasitede.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Pakistanlı güvenlik analisti Seyyid Muhammed Ali şu ifadeleri kullandı: “Pakistan ve Hindistan diğer tarafı defalarca yok etmeye yetecek kadar nükleer silaha sahip. Nükleer silahları, Karşılıklı Garantili İmha (MAD) senaryosu yaratıyor. Her iki ülke de stoklarının boyutunu ve kapsamını diğerine MAD garantisini hatırlatacak şekilde bilinçli olarak geliştirdi.”

Her iki ülke de nükleer kapasitelerini açıklamıyor, ancak her birinin 170 ila 180 arasında kısa, uzun ve orta menzilli savaş başlığına sahip olduğuna inanılıyor. Her iki ülke de bu silahları hedeflerine ulaştırmak için farklı sistemlere sahip.

Ali, cephaneliklerin daha fazla çatışmayı önlemek ve caydırmak için savunma amaçlı bir hamle olduğunu, çünkü ‘iki tarafın da böyle bir savaşı başlatmayı göze alamayacağını ya da bundan bir şey elde etmeyi umamayacağını’ söylüyor.

İlk bakışta öyle gelmeyebilir ama nükleer silahlar karşı tarafa aşırı tepki veremeyeceğini hatırlatır. Ancak cephaneliklerini çevreleyen gizlilik, Pakistan ya da Hindistan'ın nükleer bir ilk saldırıda hayatta kalıp kalamayacağının ve ‘ikinci saldırı kabiliyeti’ olarak adlandırılan misilleme yapıp yapamayacağının belirsiz olduğu anlamına geliyor.

Jfjfj
Pakistan'ın Lahor kenti yakınlarında Hindistan saldırısında hasar gören hükümet sağlık ve eğitim kompleksinin yönetim binası önünde duran arama kurtarma görevlileri (Reuters)

Bu kabiliyet, nükleer gerilime yol açabilecek saldırganlığı önleyerek bir düşmanın ilk saldırı yoluyla nükleer bir savaşı kazanmaya çalışmasını engeller. Bu kabiliyet olmadan, teoride, bir tarafın diğerine savaş başlığı fırlatmasını engelleyecek hiçbir şey yoktur.

Keşmir anlaşmazlığın merkezinde

Hindistan ve Pakistan, her birinin bağımsızlığını kazandığı 1947'den bu yana Keşmir üzerinde hak iddia ediyor ve sınır çatışmaları on yıllardır bölgeyi istikrarsızlaştırıyor.

Keşmir, Hindistan yönetimine karşı direnen silahlı isyancıların bulunduğu, iki ülke arasında bölünmüş tartışmalı bir Himalaya bölgesidir.

Her iki ülke de Keşmir'in bir bölümünü kontrol ediyor. Bölge yoğun bir şekilde askerileştirilmiş bir sınırla bölünmüş durumda.

Ezeli rakipler üç savaşlarından ikisini de Keşmir için yapmışlardır.

Birçok Keşmirli Müslüman, isyancıların bölgeyi Pakistan yönetimi altında ya da bağımsız bir devlet olarak birleştirme hedefini destekliyor.

Hindistan kontrolündeki Keşmir'de yaşanan sınır çatışmaları ve militan saldırıları Yeni Delhi'nin İslamabad'a karşı giderek daha sert bir tutum takınmasına ve onu ‘terörizmle’ suçlamasına neden oldu.

Son çatışmada Hindistan, geçen ay gerçekleşen silahlı katliamla bağlantılı olarak Pakistan destekli militanlar tarafından kullanılan yerleri vurarak Pakistan'ı cezalandırdı.

Geleneksel askeri dengesizlik

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) Askeri Denge Raporu'na göre Hindistan 2025 yılında 74,4 milyar dolar harcamayla dünyanın en büyük savunma harcaması yapan ülkesi ve dünyanın en büyük silah ithalatçılarından biri.

Pakistan ise geçen yıl 10 milyar dolar harcadı. Pakistan, komşusuna kıyasla iki kat daha fazla aktif silahlı kuvvete sahip olan zengin Hindistan'la asla boy ölçüşemez.

Hindistan'ın silahlı kuvvetleri geleneksel olarak Pakistan'a odaklanmış olsa da, mücadele etmesi gereken bir başka nükleer komşusu da Çin. Hindistan, Hint Okyanusu'ndaki deniz güvenliği konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor.

Bunlar Pakistan'ın güvenlik modelinde dikkate almak zorunda olmadığı iki faktör.

Pakistan'ın uzun ve dar yapısı, ordunun dış politikadaki büyük rolü ile birleşince silahlı kuvvetlerin hareketli olmasını ve savunmaya öncelik vermesini kolaylaştırıyor.

Tırmanma ve gerilimi azaltma modeli

Ne Pakistan ne de Hindistan diğerine karşı askeri hamlelerini duyurmak için acele etmiyor. Mevcut düşmanlıkların alevlenmesinden de anlaşılacağı üzere, saldırıların ve misillemelerin teyit edilmesi biraz zaman alabilir.

Ancak her ikisi de diğerinin kontrolündeki topraklarda ve hava sahasında operasyonlar yürütüyor.

Bu operasyonlar bazen kontrol noktalarına, tesislere ya da militanlar tarafından kullanıldığı iddia edilen yerlere zarar vermeyi amaçlıyor. Aynı zamanda liderleri kamuoyunun baskısına boyun eğmeye ve yanlış hesaplama potansiyeline sahip bir şekilde karşılık vermeye zorlamak, onları utandırmak veya kışkırtmak da amaçlanıyor.

Bu faaliyetlerin çoğu Keşmir'i Hindistan ve Pakistan arasında bölen Kontrol Hattı boyunca gerçekleşiyor.

Jfjdj
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

Bu hattın medya ve kamuoyundan büyük ölçüde izole edilmiş olması, saldırı veya misilleme iddialarının bağımsız olarak doğrulanmasını zorlaştırıyor.

Bu tür olaylar, iki ülkenin nükleer kapasiteleri göz önüne alındığında uluslararası endişeleri arttırmakta, dikkatleri Hindistan ve Pakistan'a ve nihayetinde Keşmir üzerindeki rekabet eden iddialarına geri çekmektedir.

Her iki ülkenin de kaynaklar için rekabet etmesini gerektirecek bir durum söz konusu değil

Pakistan'ın muazzam bir maden zenginliği var, ancak Hindistan'ın bundan faydalanmak gibi bir arzusu yok. Hinduların çoğunlukta olduğu Hindistan ile Müslümanların çoğunlukta olduğu Pakistan arasında temel ideolojik farklılıklar olsa da birbirlerine hükmetmek ya da birbirlerini etkilemek gibi bir amaçları yok.

Keşmir dışında birbirlerinin topraklarında hak iddia etmek ya da hegemonya kurmak gibi bir niyetleri de yok.