Karabağ'ın çöküşünden sonra Ermenistan'ın karşılaştığı jeopolitik zorluklar nelerdir?

Shutterstock
Shutterstock
TT

Karabağ'ın çöküşünden sonra Ermenistan'ın karşılaştığı jeopolitik zorluklar nelerdir?

Shutterstock
Shutterstock

Otuz yıl süren mücadelenin ardından Karabağ'daki Ermeni ayrılıkçılar, Bakü'nün Eylül ayı sonlarında bölgenin kontrolünü yeniden ele geçirmesinin ardından silahsızlanmayı, hükümetlerini feshetmeyi ve Azerbaycan'la yeniden bütünleşmeyi kabul etti.

Bu ayrılıkçı bölgenin çöküşü bölgedeki güç dengesini değiştirebilir ve Erivan'ı çeşitli jeopolitik kaygılarla karşı karşıya bırakabilir.

Rusya'nın ‘çifte’ anlaşmaları

120 bin nüfusa sahip Karabağ’ın neredeyse tüm sakinleri kaçtı ve Erivan, Azerbaycan'ı bu bölgeye yönelik bir ‘etnik temizlik’ kampanyası yapmakla suçladı. Ancak Bakü bunu reddetti. Karabağ'daki Ermeni nüfusa açıkça kalmaya ve ‘Azerbaycan'a yeniden entegre olmaya’ çağırdı.

Ermenistan'ın uzun süredir müttefiki olan Rusya, kaçanların korkacak hiçbir şeyi olmadığını vurguladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Yerinden edilmeden kimin sorumlu olduğunu tespit etmek zor. Bu eylemlerin doğrudan bir nedeni yok" dedi.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise Karabağ'daki Rus barış gücünü Bakü'deki yıldırım saldırısına müdahale etmemesi nedeniyle eleştirdi, Moskova ise bunu yalanladı.

2020 yılında, Azerbaycan ve Ermenistan arasında altı haftalık çatışmayı sona erdiren ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak, bu dağlık bölgeye yaklaşık 2 bin barış gücü askeri konuşlandırıldı.

Ancak Rusya'nın geçen hafta Karabağ'daki ‘ayrılıkçı Ermeni cumhuriyetinin’ yıl sonuna kadar varlığının sona ereceği yönündeki duyurusuna tepkisi ılımlı oldu.

Peskov, "Bunu fark ettik ve durumu yakından izliyoruz" dedi. Barış gücümüz insanlara yardım etmeye devam ediyor.”

Analistler, Rusya'nın, düşük nüfuslu ve diplomatik olarak izole edilmiş tarihi müttefiki Ermenistan'ın pahasına, petrol zengini Azerbaycan'ın yükselen gücü safında yer aldığını söylüyor.

Moskova ayrıca geçen hafta, Ermenistan'ın Başkan Vladimir Putin hakkında tutuklama emri çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne katılma kararının ‘son derece düşmanca’ olacağı konusunda uyarmıştı.

Ancak uzmanlara göre Rusya'nın bölgede nüfuzunu sürdürmesi hâlâ mümkün.

Carnegie - Avrupa'dan Thomas de Waal, ""Tüm hükümleri çürütülmüş olsa da hâlâ yürürlükte olan tek çerçeve anlaşması, Rusya'nın 9 Kasım 2020'de sponsor olduğu üçlü ateşkes anlaşmasıdır. Ateşkes anlaşmasının bir maddesi, Rus Federal Güvenlik Servisi sınır muhafızlarının Ermenistan üzerinden Nahçıvan'a giden ulaşım koridorunu koruması. Ancak bu, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı nedeniyle pek olası değil" dedi.

Türkiye-Azerbaycan İttifakı

Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Azerbaycan'a bağlı bir karayla çevrili cumhuriyet. Sovyet döneminden kalma karmaşık bir kalıntı olup, Azerbaycan ile sınır paylaşmasa da Bakü ile 1920'lerden beri bağlantılı durumda. Ermenistan, Türkiye ve İran arasında yer alıyor.

Bazı uzmanlar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in artık Nahçıvan'la bir koridor oluşturmak için güney Ermenistan'da operasyonlar başlatmaya çalışabileceğine inanıyor.

Müttefikler Türkiye ve Azerbaycan Haziran ayında, uzun vadeli ve karmaşık bir proje olan, Türkiye'yi Nahçıvan ve Ermenistan üzerinden Azerbaycan'ın ana topraklarına bağlayan bir kara koridoru açma çabalarını yoğunlaştırmak istediklerini söylediler.

Azerbaycan'ın 19-20 Eylül tarihlerinde Dağlık Karabağ'a düzenlediği yıldırım saldırısından günler sonra Aliyev, bölgede Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.

Aliyev geçtiğimiz günlerde güney Ermenistan'dan ‘Batı Azerbaycan’ olarak söz etmiş ve Aralık ayında Azerbaycanlıların ‘asıl topraklarına dönebilmeleri gerektiğini’ söylemişti.

Daha da ileri giderek Şubat 2018'de düzenlediği basın toplantısında "Erivan bizim tarihi topraklarımızdır... Biz Azerbaycanlılar tarihi topraklarımıza dönmeliyiz" demişti.

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ittifak, 1915 Olayları nedeniyle Ankara'ya düşman olan Ermenistan'la karşılıklı güvensizliğe dayanıyor.

30'dan fazla ülke bu katliamları soykırım olarak tanısa da Ankara bu ifadeyi şiddetle reddediyor.

İran faktörü

Bölgedeki diğer önemli jeopolitik aktörler arasında Ermenistan'ın geleceğinde ticari çıkarları olan İran yer alıyor.

Fransız Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Ulusal Enstitüsü'nden Profesör Talin Ter Minasyan, İran'ın Ermenistan'ı Kafkasya'ya ticaret kapısı olarak gördüğünü ve bu nedenle "Azerbaycan'ın lehine bir sınır değişikliği görmek istemediğini" söyledi.

Sebepler aynı zamanda jeostratejik, zira Azerbaycan yıllardır Tahran'ın baş düşmanı İsrail'e yaklaşıyor.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'ne göre 2016 ile 2020 yılları arasında Azerbaycan'a yapılan silah satışlarının yaklaşık yüzde 70'inin kaynağı İsrail'di.

Fransız İstihbarat Araştırma Merkezi, İsrail'in Azerbaycan'da ‘birkaç elektronik istihbarat istasyonu’ kurduğunu söylüyor.

Azerbaycan'ın ana müttefiki Türkiye'nin aynı zamanda İran'ın da katılmadığı ABD öncülüğündeki askeri ittifak NATO'nun da üyesi olduğunu belirtmekte fayda var.

Fransız Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Jean-Louis Bourlanges, Batı'nın Ermenistan'a ikna edici bir bağlılığının yokluğunda, "Ermenistan'ın şimdiye kadarki tek koruması İran oldu" dedi. Ancak, bunun ‘çok kırılgan ve endişe verici bir garanti’ olduğunu da sözlerine ekledi.



Yüzde 10 ek gümrük vergisi tehdidi... Trump, BRICS politikalarını benimseyen ülkeleri tehdit ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Yüzde 10 ek gümrük vergisi tehdidi... Trump, BRICS politikalarını benimseyen ülkeleri tehdit ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, başta Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin olmak üzere 11 ülkeyi kapsayan BRICS grubuna yüklenerek, BRICS politikalarını benimseyen ülkelere yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulamakla tehdit etti.

Trump dün sosyal medya platformu Truth Social hesabında şunları yazdı: “BRICS grubunun Amerikan karşıtı politikalarına uyum sağlayan her ülke yüzde 10 ek gümrük vergisine tabi olacak. Bu politikanın hiçbir istisnası olmayacak.”

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Trump bir başka paylaşımında da pazartesi günü (bugün) dünyanın dört bir yanındaki ülkelere ya bir ticaret anlaşmasına varmalarını ya da mallarına ağır gümrük vergileri getirilmesini talep eden mektupların ilk partisini göndermeye başlayacağını bildirdi.

BRICS liderleri dün Rio de Janeiro'da düzenlenen zirvede Başkan Trump'ın ticaret ortaklarına yönelik gümrük vergilerini eleştirdi ve İran'a yönelik son askeri saldırıları kınadı. Zirvenin ilk gününde yayınlanan ortak bildiride, “Ticareti bozan gümrük vergileri ve tarife dışı önlemlerdeki artıştan duyduğumuz derin endişeyi ifade ediyoruz” denildi.

Grup, söz konusu vergilerin yasadışı ve keyfi olduğunu ve ‘küresel ticareti daha da sınırlama, tedarik zincirlerini bozma ve uluslararası ekonomik ve ticari faaliyetlere belirsizlik getirme’ tehdidinde bulunduğunu belirtti. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan BRICS grubunu oluşturan 11 gelişmekte olan ülke, dünya nüfusunun yaklaşık yarısını ve küresel ekonomik çıktının yüzde 40'ını oluşturuyor. Ancak bazı liderler, bu konuda Washington ile müzakerelerde bulunduğu için, ABD'yi veya başkanını doğrudan eleştirmekten çekiniyor.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent dün yaptığı açıklamada, Tayvan'dan Avrupa Birliği'ne (AB) kadar Washington'un ticaret ortaklarıyla anlaşmaya varılmaması halinde yeni gümrük vergilerinin ağustos ayının ilk gününden itibaren uygulanacağını ifade etti.

Geçtiğimiz nisan ayında Trump, ülkesinin tüm ticaret ortaklarına yönelik gümrük vergilerinde önemli bir artış açıklayarak dünyayı şok etmişti. ABD'ye, ABD'den ithal ettiklerinden daha fazla ihracat yapan ülkeler için tarifeler en az yüzde 10 ile yüzde 50 arasında değişiyordu. Ancak Trump, bu tarifelerin uygulanmasını 9 Temmuz'a kadar askıya aldı ve her ülkeyle ayrı ayrı ticaret müzakereleri için kapıyı araladı.