Grönland'da istekleri dışında doğum kontrolü uygulanan kadınlar, Danimarka'dan tazminat talep ediyor

Grönland'da 1960'larda istekleri dışında doğum kontrolü uygulanan bir grup yerli kadın, Danimarka hükümetinden tazminat talebinde bulundu

(AA)
(AA)
TT

Grönland'da istekleri dışında doğum kontrolü uygulanan kadınlar, Danimarka'dan tazminat talep ediyor

(AA)
(AA)

BBC'nin haberine göre, doğum kontrol programının muhatabı 67 kadın, Danimarka hükümetinden kişi başı 42 bin 150 dolar tazminat talep ediyor.

Tazminat talebi girişimini başlatan psikolog Naja Lyberth, Danimarka hükümetinin, insan hakları ihlalinde bulunduğunu ve kendilerine ciddi zararlar vererek yasaları çiğnemiş olmasının apaçık olduğunu vurguladı.

Bazı durumlarda, 1960'larda yerleştirilen doğum kontrol cihazlarının kızların vücutlarına göre çok büyük olduğunu ifade eden Lyberth, bunun ciddi sağlık sorunlarına ve hatta kısırlığa yol açtığını söyledi.

Lyberth, bazı kadınların ise yakın dönemde jinekologlar tarafından tespit edilene kadar üreme organlarındaki bu cihazların varlığından habersiz olduklarını aktardı.

Soruşturmanın sonuçlarını beklemek istemediklerini belirten Lyberth, "Yaşlanıyoruz. 1960'larda rahim içi spiral (IUD) taktıran en yaşlılarımız 1940'larda doğdu ve 80 yaşına yaklaşıyor. Şimdi harekete geçmek istiyoruz." ifadesini kullandı.

Lyberth, Danimarka hükümetini, refahtan tasarruf etmek için Grönland'ın nüfusunu kontrol etmek istemekle suçladı.

Başbakan Mette Frederiksen'in ofisine tazminat talebinde bulunuldu

"Doğum kontrol programı mağduru" kadınları temsil eden avukat Mads Pramming de kadınlar adına Başbakan Mette Frederiksen'in ofisine tazminat talebinde bulundu.

Hükümetin, komisyonun soruşturması sonuçlanana kadar talebi reddetmesi beklenirken, Grönlandlı mağdur kadınlar konuyu mahkemeye taşıyacağını duyurdu.

Programın, "Ada'daki yerli nüfusun doğum oranını sınırlandırmak amacıyla yürütüldüğü" iddiası

Ulusal Arşiv kayıtları, 1966-1970 döneminde bazıları 13 yaşındaki kızlara, rızaları ve bilgileri olmaksızın, rahim içi spiralin takıldığını gösteriyor.

Grönland hükümetince, 1969'un sonuna kadar bölgede potansiyel olarak çocuk doğurabilecek kadınların yüzde 35'inde rahim içi spiral takılı olduğu tahmin ediliyor.

Danimarka hükümetinin söz konusu programı Ada'daki yerli nüfusun doğum oranını sınırlandırmak amacıyla yürüttüğü öne sürülürken, bir kısmı ergenlik çağında 4 bin 500 kadına istekleri dışında doğum kontrol bobini takılmıştı.

Ada'da yürütülmüş olan doğum kontrol programının kapsamı ve boyutu, 2022'de Danimarka kamu yayıncısı DR’de yayımlanan bir podcast programında ortaya çıkarılmıştı.

Söz konusu zorunlu doğum kontrol programını araştırmak üzere Danimarka ve Grönland hükümetlerince komisyon kurulmuştu.

Programa ilişkin yürütülen soruşturmanın en erken 2025'te tamamlanması bekleniyor.



İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı: İran'ın hala 'Binlerce Balistik Füzesi' var

 İran füzelerinin Tel Aviv'e düşmesinin yol açtığı yıkımdan (EPA)
İran füzelerinin Tel Aviv'e düşmesinin yol açtığı yıkımdan (EPA)
TT

İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı: İran'ın hala 'Binlerce Balistik Füzesi' var

 İran füzelerinin Tel Aviv'e düşmesinin yol açtığı yıkımdan (EPA)
İran füzelerinin Tel Aviv'e düşmesinin yol açtığı yıkımdan (EPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, bugün yaptığı açıklamada, İran'ın tahmin edilenden daha fazla sayıda "binlerce balistik füzeye" sahip olduğunu söyledi.

Hengbi, İsrail ordu radyosuna yaptığı açıklamada, “Bu, İran'ın uzun vadeli tehdidini sona erdirebilecek bir savaş değil” değerlendirmesinde bulundu.

Hanegbi, İsrail Yayın Kurumu'na yaptığı ayrı bir açıklamada, İsrail'in İran'la savaş hedeflerine ulaşmak için ABD'ye ihtiyacı olmadığını belirterek, ülkesinin İran'ın Fordo nükleer tesisini tek başına halledebileceğini vurguladı. İsrail ulusal güvenlik danışmanı, ülkesinin şu anda İran rejiminin liderlerini hedef almayı planlamadığını ve bunun İsrail'in hedefleri arasında yer almadığını belirtti. Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgiye göre askeri analistlerce, İran'ın bin 500 ila 2 bin füzeye sahip olduğu tahmin ediliyor, ancak bunlardan yüzlercesini fırlattı ve İsrail'in bazılarını vurarak imha ettiği değerlendiriliyor.

İsrail, geçen cuma sabahı erken saatlerde ani bir saldırıyla “Yükselen Aslan” operasyonunu başlattı. Operasyonda çok sayıda İranlı üst düzey askeri lider öldürüldü ve nükleer tesisler hasar gördü.

İsrail, operasyonun önümüzdeki günlerde daha da yoğunlaşacağını açıkladı. İran ise buna karşılık İsrail'e “cehennemin kapılarını açacağı” tehdidinde bulundu.

İsrail ordusu, operasyonun şu anki hedefinin İran'daki rejimi değiştirmek değil, Tahran'ın nükleer programını ve balistik füze programını çökertmek olduğunu açıkladı.

İsrail, İran'daki askeri operasyonun haftalarca sürebileceğini ifade etti.