McCarthy’nin görevden alınmasının ardından ABD’de yasama boşluğu oluşacak

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy oylama oturumundan ayrılırken (EPA)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy oylama oturumundan ayrılırken (EPA)
TT

McCarthy’nin görevden alınmasının ardından ABD’de yasama boşluğu oluşacak

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy oylama oturumundan ayrılırken (EPA)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy oylama oturumundan ayrılırken (EPA)

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy, partisi olan Cumhuriyetçi Parti’den 208 lehine 11 aleyhine oy alırken, toplam 218 temsilcinin kendisinin aleyhine oy vermesi ile ilk oylamanın ardından Temsilciler Meclisi’ndeki görevinden alındı.

Cumhuriyetçi temsilci Matt Gaetz’ın tarihi bir kararla McCarthy’nin görevden alınması için önerge sunmasının ardından meclis önergeyi oylamak için harekete geçti. Bu durum ABD tarihinde 100 yıldır bir ilk oldu. Söz konusu gelişme, McCarthy’nin başkanlığa gelişiyle sağlamlaşan Cumhuriyetçi taraflar arasında, giderek büyüyen bir uçuruma dikkat çekti.  McCarthy Temsilciler Meclisi’nde ardı ardına yapılan 15 oylama oturumundan sonra seçilmişti.

Cumhuriyetçi temsilci Gaetz’in bu önergeyi sunması, McCarthy’nin kendisini meclis başkanlığına getiren belirleyici oyu vermesi için yaptıkları anlaşma kapsamında Gaetz’e sunduğu tavizler sonucunda mümkün oldu. Gaetz, McCarthy'yi görevden alma taslağını sunduktan sonra McCarthy için baş belası haline geldi. Gaetz X platformunda (eski adıyla Twitter) meydan okuyan bir tonla “Hadi bunu yapalım” ve “Bunu ben yaptım…” gibi paylaşımlarda bulundu.

Demokratlar, McCarthy’yi destekleyen Cumhuriyetçilerin McCarthy’nin federal tesislere yönelik geçici finansman projesini onaylamak için işbirliği yaptığı gerekçesiyle meclis başkanının lehine oy vermeye ikna etme çabalarına rağmen, oy kullanmamaya karar verdi.

McCarthy’nin muhalifleri nihai oylamada onu görevden almayı başarırsa Temsilciler Meclisi, yeni bir başkan seçilene kadar yasama boşluğuna girecek.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP