Kuzey Kore, "daimi tehdit" olarak nitelendirildiği Pentagon raporunu eleştirdi

Kuzey Kore, Pyongyang'ın "daimi tehdit" olarak nitelendirildiği ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) raporunu kabul etmediklerini ve "en büyük tehdidin ABD" olduğunu belirtti

Kim Jong Un, Pazar günü Kuzey Kore'nin kuruluşunun 75. yıldönümü kutlamalarına katılanlarla birlikte (AFP)
Kim Jong Un, Pazar günü Kuzey Kore'nin kuruluşunun 75. yıldönümü kutlamalarına katılanlarla birlikte (AFP)
TT

Kuzey Kore, "daimi tehdit" olarak nitelendirildiği Pentagon raporunu eleştirdi

Kim Jong Un, Pazar günü Kuzey Kore'nin kuruluşunun 75. yıldönümü kutlamalarına katılanlarla birlikte (AFP)
Kim Jong Un, Pazar günü Kuzey Kore'nin kuruluşunun 75. yıldönümü kutlamalarına katılanlarla birlikte (AFP)

Kuzey Kore'nin resmi Kore Merkezi Haber Ajansına (KCNA) göre, Kuzey Kore Savunma Bakanlığı, ABD Kitle İmha Silahlarıyla Mücadele Dairesi (CWMD) tarafından hazırlanan rapora tepki gösterdi.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Pentagon'un Pyongyang için raporda kullandığı "daimi tehdit" ifadesinin, "asıl dünyanın en büyük kitle imha silahlarına sahip ve atom bombası kullanan ABD'yi tanımlamak için uygun" olduğu belirtildi.

En büyük tehdidin "ABD'den geldiği" ifade edilen açıklamada, Washington'un Pyongyang'ı "düşman" olarak etiketlediği ve ABD'nin kendilerine "şantaj yaptığı" kaydedildi.

CWMD'nin güncellenen raporunda, İran ve Kuzey Kore "daimi tehdit" olarak nitelendirilirken, Çin "artan tehdit", Rusya ise "akut tehdit" olarak isimlendirilmişti.

Kuzey Kore'de, Güney Kore-ABD-Japonya işbirliğinin "korkunç bir tehdit" oluşturduğu gerekçesiyle "ülkenin varlığı ve gelişimini güvence altına almak, bölgesel ve küresel huzuru korumak" için nükleer silah üretiminin hızlandırılması yönünde yasa yürürlüğe girmişti.



Trump, 600 bin kişinin çalıştığı Posta Servisi’ne de göz dikti

ABD Posta Servisi çalışanları, haftanın 6 günü 168 milyon adrese teslimat yapıyor (Reuters)
ABD Posta Servisi çalışanları, haftanın 6 günü 168 milyon adrese teslimat yapıyor (Reuters)
TT

Trump, 600 bin kişinin çalıştığı Posta Servisi’ne de göz dikti

ABD Posta Servisi çalışanları, haftanın 6 günü 168 milyon adrese teslimat yapıyor (Reuters)
ABD Posta Servisi çalışanları, haftanın 6 günü 168 milyon adrese teslimat yapıyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, bağımsız ABD Posta Servisi'nin kontrolünü de yönetimine almayı planlıyor. 

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Washington Post’a (WP) konuşan kaynaklar, Trump’ın bir kararnameyle 250 yıllık ABD Posta Servisi’ni Ticaret Bakanlığı bünyesine katacağını söylüyor. 

Bu kapsamda Posta Servisi’nin yönetim kurulundaki kişilerin işten atılacağı ve birimin Ticaret Bakanı Howard Lutnick’in kontrolüne geçeceği belirtiliyor. 

Diğer yandan yönetim kurulunun, dışarıdan bir hukuk danışmanlığı şirketiyle anlaştığı ve Trump’a karşı dava açmaya hazırlandığı aktarılıyor. Posta Servisi yönetim kurulunun dün acil toplantı düzenlediği ve olası senaryoları değerlendirdiği ifade ediliyor. 

Kaynaklar, toplantıya yönetim kurulundaki iki Cumhuriyetçi ismin katılmadığını aktarıyor. Bunlardan biri, Trump’ın ilk döneminde Yönetim ve Bütçe Ofisi’nin yardımcı direktörlüğünü yapan Derek Kan. Diğeriyse Cumhuriyetçi Ulusal Komite’nin eski direktörü Mike Duncan.

WP’nin görüştüğü uzmanlar, Trump’ın hamlesinin federal yasaları ihlal edeceğine dikkat çekiyor. Hukukçular, bağımsız Posta Servisi’nin yasalar gereği kararnamelerden muaf olduğunu belirtiyor. 

Öte yandan Beyaz Saray’dan bir temsilci, Trump’ın böyle bir kararname imzalamayı planlamadığını öne sürüyor. WP, Posta Servisi’nin yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor. 

1775'te kurulan Posta Servisi, 1970'e kadar Beyaz Saray’a bağlıydı. ABD Başkanları, müttefiklerini ya da kampanya liderlerini birimin başına genel müdür olarak atıyordu. 

Ancak 1970’te posta çalışanlarının greviyle yürürlüğe konan yasa kapsamında Posta Servisi, bağımsız bir kuruluşa dönüştürülmüştü. Posta Servisi’nde yaklaşık 600 bin kişi çalışıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Wall Street Journal