Avrupa’nın Granada zorlukları

AB’nin ve üye olmayan ülkelerin iki zirvesi binlerce polis tarafından korunacak. İspanya Başbakanı, dün Madrid’de bir basın toplantısı düzenledi (DPA)
AB’nin ve üye olmayan ülkelerin iki zirvesi binlerce polis tarafından korunacak. İspanya Başbakanı, dün Madrid’de bir basın toplantısı düzenledi (DPA)
TT

Avrupa’nın Granada zorlukları

AB’nin ve üye olmayan ülkelerin iki zirvesi binlerce polis tarafından korunacak. İspanya Başbakanı, dün Madrid’de bir basın toplantısı düzenledi (DPA)
AB’nin ve üye olmayan ülkelerin iki zirvesi binlerce polis tarafından korunacak. İspanya Başbakanı, dün Madrid’de bir basın toplantısı düzenledi (DPA)

El-Hamra’nın gelini Granada, gelecek cuma günü Avrupa Birliği (AB) üye devletlerinin başkanları zirvesine ev sahipliği yapmak için haftalardır hazırlık yapıyor. Söz konusu zirve öncesinde ise Avrupa Kulübü üyelerini, gelecek yıl bir sonraki zirveye ev sahipliği yapacak olan İngiltere de dahil olmak üzere üye olmayan devletlerle bir araya getiren Avrupa Siyasi Zirvesi düzenlenecek.

AB Konseyi Medya Ofisi verilerine göre Endülüs’teki Müslümanların uzun süredir devam eden dehasının beş asırdan fazla bir süre önce söndürüldüğü ilde, 7 binden fazla polis ve silahlı kuvvet mensubu konuşlandırılarak, katılımcı ülkelerden 2 binden fazla heyetin ve 2 bin 400 gazetecinin güvenliği sağlanacak.

Pedro Sanchez, son genel seçimlerden sonra yeni hükümeti kurmak üzere görevlendirilmeyi beklerken bu iki zirve, İspanya’nın Birlik dönem başkanlığının ana aşamasını oluşturuyor.

Bu gibi durumlarda her zamanki gibi Avrupalı ​​resmi kaynaklar, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin zirveye katılımını doğrulamaktan kaçındı. Ancak Şarku’l Avsat’a konuşan İspanyol çevreler, Zelenskiy’nin Avrupa Siyasi Zirvesi kapsamındaki yuvarlak masa toplantılarından birine katılacağını belirtti. Bu çevrelere göre ayrıca cuma günü, ana gündemin AB’nin genişlemesi olacağı Avrupa Konseyi zirvesinde de konuşma yapması bekleniyor.

Slovakya ve Çekya’da düzenlenen ilk iki zirvenin ardından üçüncüsü olan siyasi zirvede dijitalleşme, enerji ve çok taraflı uluslararası sistem konularında 3 yuvarlak masa toplantısı yer alıyor.

İspanyol hükümetinin tereddütler ve Avrupalı ​​ortaklarla yoğun temaslar sonrasında Kosova’yı siyasi zirveye davet etmeye karar vermesi ise dikkat çekici bir durum. Zira İspanya’nın reddi nedeniyle AB, onu bir devlet olarak tanımıyor ve İspanya, böyle bir tanınmanın Katalonya bölgesinin bir gün bağımsızlık talep etmesi için bir başlangıç ​​ve temel olacağından korkuyor. Nihayetinde Kosova’nın adının veya bayrağının konulmasını önlemek amacıyla, ulusal bayrakların veya katılımcı ülkelerin adlarının heyetlerin önüne konulmaması yönünde bir formülün benimsenmesine karar verildi.

Avrupa Konseyi zirvesi, üye ülkeleri yıllardır meşgul eden üç ana konuyu ele alıyor: Birliğin genişlemesi, göç ve stratejik bağımsızlık.

Şarku’l Avsat’ın incelediği nihai beyan taslağından, üye devletler arasında Avrupa kurumlarında ve yeni üyelerin katılmasına hazır olmak için bunların çalışma yöntemlerinde gerekli iç reformların hızlandırılmasının gerekliliği konusunda geniş bir fikir birliğinin olduğu açıkça görülüyor.

Bu reformların başında ise AB’nin bütçesinin belirlenmesine ve üye devletlerin yüklerinin belirlenmesine ilişkin sistemin değiştirilmesi ve konsey bünyesinde tam bir uzlaşma gerektiren karar alma mekanizmasında çoğunluk kuralının benimsenmesi yer alıyor. Bu durum, herhangi bir ülkeye ‘itiraz ettiği herhangi bir kararı askıya alma’ hakkını veriyor.

FOTO: Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, komisyonun salı günü Strazburg’daki haftalık toplantısında (EPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, komisyonun salı günü Strazburg’daki haftalık toplantısında (EPA)

Konsey kaynaklarının ‘şu anda üye devletlerin büyük çoğunluğunun desteğini aldığını’ söylediği taslak nihai bildiride, “Birliğin genişlemesi; kıtada barış, güvenlik, istikrar ve refaha yönelik jeostratejik bir yatırım olmasının yanı sıra Avrupa egemenliğini de güçlendirecektir” ifadelerine yer veriliyor. Bildiride ayrıca, aday ülkelerin AB’ye katılım için gerekli tüm koşulları yerine getirmeleri gerektiği vurgulanırken, reformların gerçekleştirilmesi için çabaların yoğunlaştırılması ve hızlandırılması çağrısı yapılıyor.

İngiltere’nin AB’den ayrılmasının ardından aday olmaya hazırlanan iki ülkenin (Gürcistan ve AB’nin birçok üye devletinin hâlâ devlet olarak tanımadığı Kosova) yanı sıra 8 aday ülke (Ukrayna, Moldova, Arnavutluk, Bosna Hersek, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan ve Türkiye) AB eşiğinde duruyor.

Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu önünde AB’nin genişlemesinin, kurumların çalışma biçiminde iç reformlar gerektiren acil stratejik önceliklerden biri haline geldiğini ve aday ülkelerin AB’ye katılım koşullarını yerine getirme çabalarını yoğunlaştırması gerektiğini açıkladı. Ancak yetkili, aynı zamanda Avrupa kurumlarındaki reformları beklemeden yeni üyeleri doğrudan bünyesine katma fikrini de önerdi.



Ukrayna’da Pokrovsk krizi: Askerler geri çekilecek mi direnecek mi?

Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)
Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)
TT

Ukrayna’da Pokrovsk krizi: Askerler geri çekilecek mi direnecek mi?

Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)
Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)

Rus askerleri, Ukrayna'nın doğusundaki stratejik Pokrovsk şehrinde ilerlemeye devam ediyor. 

New York Times'ın haberinde, bir yıldan fazla süren çatışmaların ardından şehrin büyük ölçüde enkaza dönüştüğü, savaş öncesi 60 bin olan nüfusun 1300'ün altına indiği belirtiliyor. 

Şehri savunan Ukraynalı askerler yoğun çatışmaların yaşandığını bildiriyor. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, pazartesi günkü açıklamasında şehirdeki durumun zor olduğunu kabul etmiş ancak direnişin sürdüğünü söylemişti. 

Kremlin şehrin kuşatıldığını öne sürerken Kiev yönetimiyse iddiaları reddetmişti. 

NYT'nin aktardığına göre Rus birlikleri şehir merkezine yakın bazı noktaları ele geçirdi. Rus ordusu Mayıs 2023'te yoğun çatışmaların ardından Bahmut'un kontrolünü sağlamıştı. Haberde, Pokrovsk'un düşmesi halinde Rus ordusunun Bahmut'un ardından bölgedeki en büyük şehri ele geçireceğine dikkat çekiliyor. 

Rus ordusu, Donetsk bölgesinde Pokrovsk'u ele geçirdikten sonra kalan iki büyük şehir Sloviansk ve Kramatorsk'a daha fazla yaklaşmış olacak. 

Ayrıca Rusya lideri Vladimir Putin'in "savaş alanında ilerleme kaydedildiğine" dair anlatısının kuvvetleneceğine dikkat çekiliyor. Moskova'nın Washington'ın ateşkes çağrılarını görmezden geldiği ve Kiev üzerindeki baskıyı artırmak istediği belirtiliyor. 

Wall Street Journal da Ukrayna birliklerinin sayıca dezavantajlı konumda kaldığını, Rus ordusuna ait drone'ların hava hakimiyetini sürdürdüğünü aktarıyor. 

Analizde, Pokrovsk cephesinde her iki tarafın da rakibi yıpratma stratejisi izlediğine işaret ediliyor. 

Ukrayna birliklerinin Pokrovsk'tan çekilmesi halinde, yakındaki Mironhrad kentinin de Rusların eline geçeceği ifade ediliyor. Zelenski'nin geri çekilme emri verip vermeyeceğiyse henüz belli değil.

Ukrayna ordusuna bağlı 68. Tugay'dan bir subay, şehirden çekilme zamanının geldiğini savunuyor:

Verdiğimiz kayıplar buna değmez. Bunlar manasız kayıplar. Çok sayıda takviye kuvvet gelse bile şehri geri alamayız.

Independent Türkçe, New York Times, Wall Street Journal


ABD, askeri yığınağı artırıyor: Savaş uçakları gönderildi

ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)
ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)
TT

ABD, askeri yığınağı artırıyor: Savaş uçakları gönderildi

ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)
ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)

Venezuela'ya askeri operasyon düzenlenme ihtimali dünya kamuoyunda konuşulurken ABD'nin El Salvador'a savaş uçakları gönderdiği ortaya çıktı. 

New York Times'ın (NYT) incelediği uydu görüntüleri ve uçak takip verilerine göre ABD ordusuna ait en az üç savaş uçağı, El Salvador'un başkenti San Salvador'daki uluslararası havalimanına konuşlandırıldı.  

Havalimanında AC-130J Ghostrider saldırı uçağı, P-8 Poseidon keşif ve istihbarat uçağı ve C-40 Clipper saldırı jeti yer alıyor. Haberde, çeşitli özelliklere sahip uçakların ekim ortasından beri havalimanında bulunduğu aktarılıyor. 

Kargo ve yolcu taşımak için kullanılan Boeing 737'nin askeri versiyonu olan C-40 Clipper hakkında çok az bilgi bulunduğu, aracın saldırı uçaklarıyla birlikte konuşlandırılmasının "epey sıradışı olduğu" yazılıyor.

P-8A'nın istihbarat toplama ve keşif özelliklerine ek olarak torpido ve gemisavar füzeleri ateşleyebildiği belirtiliyor. 

AC-130J Ghostrider'ın da füze ve makineli tüfeklerle donatıldığı, karada veya denizdeki hedefleri imha etmek için tasarlandığı ifade ediliyor. Bu uçağın ABD Hava Kuvvetleri Özel Harekat Komutanlığı tarafından hassas görevlerde kullanıldığı aktarılıyor. 

Haberde, uçakların ABD ordusunun Karayipler ve Pasifik'teki askeri yığınağının bir parçası olduğu ifade ediliyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla NYT'ye konuşan iki askeri yetkili, uçakların bölgedeki "uyuşturucuyla mücadele" operasyonları kapsamında konuşlandırıldığını doğruluyor. 

ABD ordusu, El Salvador'daki uluslararası havalimanı arazisinde Cooperative Security Location Comalapa adlı bir askeri karargaha sahip. Uçakların da uyuşturucuyla mücadele operasyonları için 2000'de kurulan bu karargaha gönderildiği aktarılıyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, uyuşturucu kaçakçılığını durdurma gerekçesiyle Latin Amerika'ya askeri yığınak talimatı vermişti. Eylülün başından bu yana bölgede en az 17 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 69'dan fazla kişiyi öldürdü. 

NYT'nin aktardığına göre bu operasyon kapsamında ilk kez ABD ordusuna ait uçaklar başka bir ülkeye konuşlandırıldı.

Karayipler ve Pasifik'teki askeri yığınak Venezuela yönetimini hedef alıyor. Trump, Venezuela lideri Nicolas Maduro'nun uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu olduğunu savunmuş, CIA'e ülkede operasyon talimatı verdiğini duyurmuştu. Washington, Maduro'nun başındaki para ödülünü de 50 milyon dolara çıkarmıştı.

Venezuela lideriyse ABD'nin Karayipler bölgesindeki askeri hareketliliğine ilişkin "Dünyanın en büyük petrol rezervine sahip olduğumuz için bizi hedef alıyorlar" demişti.

Independent Türkçe, New York Times, Economist


Çin füze üretimini iki katına çıkardı: Silahlanma maratonuna hazırlanıyorlar

Şi Cinping, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait bir üssü geçen sene ziyaret etmişti (Xinhua)
Şi Cinping, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait bir üssü geçen sene ziyaret etmişti (Xinhua)
TT

Çin füze üretimini iki katına çıkardı: Silahlanma maratonuna hazırlanıyorlar

Şi Cinping, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait bir üssü geçen sene ziyaret etmişti (Xinhua)
Şi Cinping, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait bir üssü geçen sene ziyaret etmişti (Xinhua)

Çin'in füze üretim tesislerinde yoğun hareketlilik yaşandığı bildiriliyor. 

Amerikan medya kuruluşu CNN'in incelediği uydu görüntülerine göre Çin, 2020'den bu yana füze üretimiyle bağlantılı tesislerini büyük ölçüde genişletti. 

Çin'in füze üretimiyle ilişkili 136 tesisin yüzde 60'ından fazlasının geliştirildiği aktarılıyor. 

Aralarında fabrika, araştırma üsleri ve test merkezlerinin yer aldığı bu tesislerin toplamda 2 milyon metrekarelik inşaat alanıyla genişletildiği belirtiliyor. Bazı tesislerde yeni kuleler ve sığınaklar inşa edildiği de yazılıyor. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Pasifik Forumu'ndan William Alberque şunları söylüyor: 

Burada Çin'in kendisini küresel bir süper güç olarak konumlandırdığını görüyoruz. Yeni bir silahlanma yarışının ilk aşamalarındayız. Çin şimdiden depara geçti ve maratona hazırlanıyor.

Haberde, 2012'de göreve başlayan Çin lideri Şi Cinping'in, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nu (ÇHKO) "dünya standartlarında" bir savaş gücü haline getirme hedefiyle büyük yatırımlar yaptığına dikkat çekiliyor. 

ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne ait tesislerin de genişletildiğine işaret ediliyor. Çin'in nükleer başlıkları, stratejik ve taktik füzeleri Roket Kuvvetleri'ne bağlı geliştiriliyor. Bu birim, sesten 5 kat daha hızlı gidebilen ve seyir halindeyken şekil değiştirdiği öne sürülen bir füze de tasarlamıştı.

CNN'in konuştuğu uzmanlar, yeni tesis ve füzelerin Çin'in olası Tayvan işgalinde önemli rol oynayabileceğini söylüyor.

Böyle bir senaryoda füzelerin, ABD Donanması'nı bölgeden uzak tutma stratejisinin merkezinde yer alacağı ifade ediliyor. Bu sayede ABD'nin Tayvan'a yardımının engellenmesi amaçlanıyor. 

ABD merkezli araştırma ve analiz kuruluşu CNA'dan Decker Eveleth, Pekin yönetiminin "Tayvan'ın işgali için gerekli koşulları oluşturmak istediğini" öne sürüyor. 

Pekin yönetimi bu yıl savunma bütçesini yüzde 7,2 artırmıştı. Böylelikle askeri harcamalarda üst üste 4 yıl boyunca yüzde 7'nin üzerine artışa gidilmişti. Ancak bazı uzmanlar, gerçek oranların resmi rakamlardan çok daha yüksek olabileceğini savunuyor.

Diğer yandan Çin'in füze üretiminin, Rusya'nın 2022'de başlattığı Ukrayna işgalini takip eden iki yılda neredeyse iki katına çıktığına dikkat çekiliyor. Alberque, "Çin, Ukrayna'da olup biten çok yakından takip ediyor" diyor. 

Pentagon ve Çin Savunma Bakanlığı, CNN'in yorum taleplerine yanıt vermedi. 

Independent Türkçe, CNN, SCMP