Hindistan çocuk yaşta evlilikle mücadele ediyor

Hindistan’da çocuk yaşta evliliğe karşı yürütülen kampanya kapsamında binden fazla kişi gözaltına alındı

Hindistan’daki festivallerden biri. (EPA)
Hindistan’daki festivallerden biri. (EPA)
TT

Hindistan çocuk yaşta evlilikle mücadele ediyor

Hindistan’daki festivallerden biri. (EPA)
Hindistan’daki festivallerden biri. (EPA)

Hintli yetkililer, hükümetin bu yıl bölgede ikincisi düzenlenen çocuk yaşta evlilik karşıtı kampanya bağlamında ülkenin kuzeydoğusunda binden fazla kişiyi gözaltına aldı.

Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre Assam eyaletindeki yetkililer, çocukların anne babalarını ve evliliklerini tescil ettiren memurlar da dahil olmak üzere Şubat ayında yürütülen önceki bir kampanya sırasında 4 bin kişiyi gözaltına almıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre Hindistan’da 220 milyondan fazla evli çocuk var.

Reşit olmayanların evlilikleri bu yüzyılda önemli ölçüde azalmış olsa da Hindistan’da bu uygulama hala yaygın olarak devam ediyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’na (UNICEF) göre çocuk yaşta evlilik kavramı, 18 yaşın altındaki bir çocuk ile başka bir yetişkin veya çocuk arasındaki herhangi bir resmi veya gayri resmi birliği ifade ediyor.

Assam Başbakanı Himanta Biswa Sarma, polisin şafağın erken saatlerinde özel bir operasyon başlattığını açıkladı. Sarma X platformunda şu paylaşımda bulundu:

“Şu anda 1039 olan gözaltı sayısının artması muhtemel”

Sarma, çocuk evliliğin 2026 yılına kadar tamamen ortadan kaldırılmasını içeren bir kampanyaya liderlik ediyor.

Hindistan’da yasal evlilik yaşı 18 olarak belirlenmiştir, ancak milyonlarca çocuk özellikle kırsal alanlarda daha genç yaşta evlenmek zorunda kalmakta.

Birçok ebeveyn, maddi durumlarını iyileştirme umuduyla çocuklarını evlendirmekte.

Çocuk yaşta evlilikler esas olarak eve bakmak için okulu bırakmak zorunda kalan kızları etkilemekte. Bu çocuklar genellikle doğum sırasında fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına neden olabilen gebelik yaşamakta.

Tarihi karar

Ekim 2017’deki dönüm noktası niteliğindeki bir kararda, Hindistan Yüksek Mahkemesi 18 yaşın altındaki bir eşle ilişkinin tecavüz olduğuna hükmetti. Ayrıca çocuk yaşta evliliğin kişiyi, hayatın her alanında etkilediğini ve haklarını ihlal ettiğini ortaya koydu.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”