Maldivler devlet başkanını seçerken gözler Çin-Hindistan rekabetine çevrildi

Maldivler’de muhalefet koalisyonunun destekçileri 30 eylülde sokağa çıkarak Muhammed Muizzu’yu destekleyen sloganlar attı. (AFP)
Maldivler’de muhalefet koalisyonunun destekçileri 30 eylülde sokağa çıkarak Muhammed Muizzu’yu destekleyen sloganlar attı. (AFP)
TT

Maldivler devlet başkanını seçerken gözler Çin-Hindistan rekabetine çevrildi

Maldivler’de muhalefet koalisyonunun destekçileri 30 eylülde sokağa çıkarak Muhammed Muizzu’yu destekleyen sloganlar attı. (AFP)
Maldivler’de muhalefet koalisyonunun destekçileri 30 eylülde sokağa çıkarak Muhammed Muizzu’yu destekleyen sloganlar attı. (AFP)

Şakir Hüseyin

Maldivler geçtiğimiz eylül ayında sandık başına gitti. Seçimlerden önce dış basında çıkan haberlerde özellikle bölgenin iki önemli gücü Çin ile Hindistan arasındaki rekabete dikkat çekildi. Seçimlerden galibiyetle çıkan yeni Devlet Başkanı Muhammed Muizzu görevi resmi olarak mevcut Devlet Başkan İbrahim Muhammed Salih’ten önümüzdeki kasım ayında alacak. Bir yandan görev devir teslimiyle ilgili hazırlıklar devam ederken diğer yandan önümüzdeki günlerde yukarıdakilere benzer haberlere rastlamak mümkün.

Muizzu, 30 Eylül'de yapılan ikinci turda oyların yüzde 54'ünü alarak Salih'i kolay bir şekilde mağlup etti. Ülkede 282 binin üzerindeki seçmenin yüzde 85'i oy kullandı. İlk turun yapıldığı 9 Eylül'deki oylamada kazananın belirlenememesi üzerine ikinci tura gidildi. Muizzu, ilk turda oyların yüzde 46'sını alırken, Salih yüzde 39 oyda kaldı. Seçimlere giren diğer altı aday ise önemli bir başarı elde edemedi. Muizzu’nun seçimlerde öne çıkışı, yeni evlilerin popüler balayı destinasyonu olan, güzel plajları ve lüks turistik tesisleriyle bilinen bu takımada ülkesinde rüzgarın estiği yönü gösterdi.

Çin yanlısı olarak bilinen Muizzu’nun rakibi Salih ise Hindistan'la yakın olarak görülüyor. Bu yüzden Maldivler'de jeopolitikten çok daha fazlası söz konusu.

Muizzu, ülkenin muhalefet kanadından İlerici Parti (PPM) ve Ulusal Halk Kongresi Koalisyonu (PNC) partilerinden oluşan muhalefet ittifakının adayı olarak seçimlere katıldı. İttifakın ilk tercihi eski Başkan Abdulla Yameen’di. Ancak Yameen, yolsuzluk davasında aldığı 11 yıl hapis cezası nedeniyle başkanlık yarışına giremedi.

Yameen, resimlerinin muhalefetin seçim afişlerinde yer aldığı Maldivler'de halkın geniş kesiminin desteğine sahip. Yameen’in destekçileri ve yeni devlet başkanı, eski Devlet Başkanı Yameen’e yönelik suçlamaların siyasi olduğunu ve 2022 aralığında verilen mahkeme kararının siyasileştirildiğini söylüyorlar.

Muizzu, 30 Eylül'de yapılan ikinci turda oyların yüzde 54'ünü alarak Salih'i kolaylıkla mağlup etti. Ülkede 282 binin üzerindeki seçmenin yüzde 85'i sandık başına gitti.

Yameen, Hindistan basınında sık sık eleştiriliyor. Analistler ve yorumcular, Çin'in, nüfusu 520 bini bulan ve stratejik öneme sahip bir konumu olan Maldivler’de nüfuzunun artmasından Yameen’i sorumlu tutuyor.

Muizzu’nun seçilmesi Maldivler'de Çin yanlısı bir değişimin işareti mi?

Muizzu’nun iktidarında Maldivler dış politikasının parametrelerin yeniden düşünülmesi için olgunlaşacağı ve şu anki Maldivler Demokratik Partisi (MDP) iktidarından önemli ölçüde farklı olacağını söylemek yanlış olmaz. Hindistan’ın nüfuzu ve özellikle askeri alandaki rolüne ilişkin Maldivler'in hassasiyetlerinin dikkate alınmasıyla dış ilişkilerde bir denge oluşması bekleniyor.

xcsd
Maldivler’in yeni Devlet Başkanı Muhammed Muizzu 2 Ekim'de destekçilerine hitap etti. (AP)

Şarku’l Avsat’ın Al-Majalla’dan aktardığına göre Yameen'e karşı büyük bir önyargıya ve Maldivler'i ‘Hindistan'ın arka bahçesi’ olarak gören katı bir görüşe sahip olan Hint basını, Maldivler’deki seçimlerin sonuçlarını Yeni Delhi için bir başarısızlık olarak nitelendirdi. Ancak belki de bu noktada sergilenecek en iyi tutum Maldivler halkının seçimine saygı duymak olacaktır.

Muizzu kanadında seçim zaferinden bu yana yapılan açıklamalarda Maldivler'in bölgesel istikrar için yapıcı rol oynama ve Hint-Pasifik bölgesi olarak adlandırılan ABD öncülüğündeki jeopolitik yapılanmaya düşmeme politikası çerçevesinde Hindistan'a dostane ve sıcak ilişkiler konusunda güvence vermeye çalışıldı.

Hindistan’a yakınlığının Salih'in yeniden seçilme hedefine büyük zarar verdiğine şüphe yok. Ancak Salih’in halkın sevgisini kazanamamasının ardındaki tek neden bu değildi. Muhalefet, Salih’in iktidarını, ‘Önce Hindistan’ politikası olarak adlandırdığı dış politikasında şeffaf olmamakla ve barınma, iş gibi konuları ciddiye almamakla suçluyor. Salih'in bazı üst düzey yetkilileri, İslami ahlak ve normları göz ardı eden davranışlarından dolayı sosyal medyada büyük alay konusu oldu.

Maldivler'de Yameen İlerici Partisi'nin önderlik ettiği ‘India Out’ (Hindistan Dışarı) başlıklı seçim kampanyası iktidardaki MDP’yi o kadar köşeye sıkıştırdı ki kendisini eleştirenlerle başa çıkabileceği tutarlı bir strateji geliştiremedi.

Yameen, 2013 yılından 2018 yılına kadar Maldivler Devlet Başkanı olarak görev yaptı. Bu süre zarfında da Çin'in Maldivler'de daha büyük rol oynamasına önemli katkısı oldu. Maldivler her ne kadar Hindistan'ın bölgesel politikasında önemli bir yere sahip olsa da Ortadoğu ile Doğu Asya arasındaki ticaret ve enerji taşımacılığının çoğunun gerçekleştiği yoğun deniz yollarına yakın konumu nedeniyle Çin için de büyük öneme sahip. Maldivler, Çin'in Bir Kuşak Bir Yol Girişimi kapsamında çeşitli altyapı projeleri için de bir cazibe merkezi haline geldi.

Örneğin Maldivler’in başkenti Male'yi uluslararası havalimanının bulunduğu Hulhule Adası'na bağlamak amacıyla Ağustos 2018’de hizmete açılan Çin-Maldivler Dostluk Köprüsü, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir kilometre taşı olurken Hindistan'ın da Maldivler'de çeşitli projeleri bulunuyor.  Bunun yanı sıra Hindistan, Maldivler’e oldukça fazla yardım ve kredi sağladı.

Hint basını, Maldivler’deki seçimlerin sonuçlarını Yeni Delhi için bir başarısızlık olarak nitelendirse de belki de bu noktada sergilenecek en iyi tutum Maldivler halkının seçimine saygı duymak olacaktır.

Yameen’in iktidarı kaybetmesi, Maldivler ile ilişkilerini 2011 yılında Male’ye büyükelçi atadığından bu yana hızla geliştirmeye çalışan Çin için bir başarısızlık olarak değerlendirildi. Salih ise Yeni Delhi yanlısı politikalarına rağmen, Pekin’le de genel olarak istikrarlı bir ilişki sürdürdü. Çin, Salih'in Hindistan'la olan olumlu ilişkileri konusunda görüşünü açıkça ifade etmekten kaçınarak ekonomik gücünü ustalıkla kullandı. Çin'in son beş yılda Maldivler'de sergilediği sakin tutum, Hindistan’a ilerleyen günler için ders niteliğindeydi. Ancak Hindistan, Maldivler'le olan ilişkilerine daha tarihsel bir bağlamda bakıyor. Maldivler'le olan ‘çok yönlü’ ilişkisinin herhangi bir unsurunun baskı altına girmesi halinde bundan duyacağı rahatsızlığı kamuoyundan gizlemekte zorlanabilir. Hindistan'ın itidalli davranmayı tercih etmesi ise Çin’le derhal bir gerilime girmek yerine uzun vadeli hedeflerle ilgilendiği anlamına gelecektir.

Bu küçük takım ada ülkesi, Hintler arasındaki bazı kesimlerin, özellikle de kamuoyunu ve yerel siyaseti etkileyenlerin hayal gücünde önemli bir yere sahip. 1988 yılının kasım ayında dönemin Maldivler Devlet Başkanı Mamun Abdül Gayyum’un Sri Lanka merkezli Tamil Ealem Kurtuluş Kaplanları grubuyla iş birliği yapan bir grup Maldivli tarafından kendisini hedef alan bir darbeyi engellemesine yardım etmesi talebinde bulunduğu, ‘Kaktüs Operasyonu’ adıyla bilinen olayda Hindistan’ın Maldivler’e yönelik askeri müdahalesi, belki de Hindistan-Maldivler ilişkileriyle ilgili tartışmanlar çerçevesindeki en şaşırtıcı olaylardan biridir.

Bununla birlikte Hint askerlerinin daha geniş bir ekonomi ve güvenlik ortaklığı içinde şu an Maldivler’de bulunması, ülkede hassas ve tartışmalı bir konu haline gelirken Muizzu seçim kampanyasında bu konuyla ilgili vaatte bulundu.

Hindistan ile Maldivler arasındaki ilişkiler, Yameen iktidarının 2018 yılında Hindistan'dan askerlerini ülkeden geri çekmesini istemesi üzerine gerildi. Yameen, Hindistan ile Çin arasında bir vekalet mücadelesi olarak görülen olayda aynı yılın sonlarında yapılan muhalefet kanadının Salih'i desteklemesi sonucunda seçimleri kaybetti.

Eski İmar Bakanı ve başkent Male’nin eski Belediye Başkanı olan 45 yaşındaki Muizzu’nun seçim zaferi dolaylı olarak Yameen'in seçim zaferi olarak görülebilir. Bu sonucun Çin ile Hindistan arasındaki güç dinamikleri açısından sahneyi yeniden şekillendireceğine şüphe yok.

Maldivler, Hindistan’ın isteklerinin ve Çin’in büyük güç statüsünün farkında ve yeni iktidar, özellikle Kovid-19 salgını sonrası ortaya çıkan ekonomik gerçekler ve Rusya-Ukrayna savaşıyla yeniden şekillenen küresel güvenlik ortamı çerçevesinde bunları ustalıkla karşılamaya çalışacak. Ancak en önemli unsur, Maldivler'in bağımsızlığına ve ulusal kimliğine yönelik herhangi bir ihlali hoş karşılamayacak olan halkın görüşü olmaya devam edecek.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al-Majalla dergisinden çevrildi.



Güney Lübnan'a şafak vaktiyle başlayan İsrail saldırısı… Sınırda silahlı çatışma

Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)
Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)
TT

Güney Lübnan'a şafak vaktiyle başlayan İsrail saldırısı… Sınırda silahlı çatışma

Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)
Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)

Güney Lübnan, sınır kasabaları ve köylerini hedef alan bir dizi saldırıya maruz kaldı. İsrail ordusu Ayta eş-Şaab ve er-Ramiye kasabalarının dış mahallelerini fosfor bombalarıyla hedef alırken, bombardıman sonucu orta kesimdeki İsrail sınırında yoğun duman bulutları yükseldi.

Şarku'l Avsat'ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre, İsrail savaş uçakları şafak vakti iki dalga halinde hava saldırıları düzenleyerek, Kafr Kila kasabasını dört füzeyle hedef aldı.

İsrail savaş uçakları gece yarısından kısa bir süre sonra Yatar ve Hadasa kasabalarının eteklerine topçu bombardımanı ile eşzamanlı olarak el-Cebin ve Şihin kasabaları arasındaki bölgeye iki füze ile saldırdı.

El-Hıyam İsrail savaş uçaklarının hava saldırısına maruz kalırken, Beyt Lif, Ayta el-Cebel, er-Ramiye ve Cebel Balat kasabaları yoğun topçu bombardımanı altında kaldı.

Et-Taybe kasabası vuruldu, ardından Salhani bölgesine bir saldırı ve Meys el-Cebel kasabasını hedef alan başka bir saldırı düzenlendi. İsrail savaş uçakları ayrıca Buleyde kasabasına bir saldırı düzenledi ve beş dakika sonra Meys el-Cebel ve Buleyde'nin dış mahallelerine bir bombardıman düzenledi.

Meys el-Cebel kasabası art arda iki saldırıya maruz kaldı. Daha sonra İsrail savaş uçakları Nebatiye, İklim et-Tuffah, ez-Zehrani ve Sur bölgeleri üzerinde orta irtifada uçuş gerçekleştirdi.

İsrail ordusu dün gece boyunca ve bu sabaha kadar Mavi Hat'a komşu sınır köyleri üzerinde işaret fişekleri ateşledi. Ayrıca Alma eş-Şaab ve en-Nakura kasabalarının bitişiğindeki ormanları ateşe vermek için bir dizi yangın bombası attı.

İsrail keşif uçakları ve insansız hava araçları (İHA), Sur ve Bint Cubeyl civarındaki köyler üzerinde uçmaya devam etti.

Hizbullah yaptığı açıklamada, el-Merc'de İsrail askerlerine ait bir mevziyi vurduklarını, çok sayıda ölü ve yaralıya neden olduklarını duyurdu.

Silahlı çatışmalar

Öte yandan İsrail medyası, Lübnan'ın kuzey sınırındaki çeşitli noktalarda silahlı çatışmalar yaşandığını bildirdi.

İsrail medyası ayrıca Yukarı Celile'deki Tel Hay yakınlarında Lübnan'ın güneyinden iki top mermisi atılması sonucu bir askerin öldüğünü, diğerlerinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bugün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki yedi bölgede askeri binalara ve Hizbullah'a ait bir silah deposuna saldırdığını duyurdu.

Adraee şu ifadeleri kullandı: “Dün gece saatlerinde İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları Lübnan'ın güneyindeki Şihin, et-Taybe, Buleyde, Meys el-Cebel, Aytarun ve Kafr Kila bölgelerinde Hizbullah'a ait askeri binalara saldırdı. Ayrıca uçaklar, Güney Lübnan'daki el-Hıyam bölgesinde Hizbullah tarafından kullanılan bir silah deposuna operasyon düzenledi. İsrail topçusu da Güney Lübnan'daki çeşitli bölgeleri bombaladı.”