ABD'nin BMGK'de Hamas'ın kınanması talebi karşılıksız kaldı

ABD'nin dün düzenlenen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısında, Hamas'ın kınanması çağrılarının karşılıksız kaldığı bildirildi.

ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Yardımcısı Robert Wood gazetecilere konuşuyor (AFP)
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Yardımcısı Robert Wood gazetecilere konuşuyor (AFP)
TT

ABD'nin BMGK'de Hamas'ın kınanması talebi karşılıksız kaldı

ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Yardımcısı Robert Wood gazetecilere konuşuyor (AFP)
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Yardımcısı Robert Wood gazetecilere konuşuyor (AFP)

BMGK, dün Hamas Hareketi'nin 7 Ekim Cumartesi günü başlattığı saldırılara ilişkin toplantı düzenledi.

Basına kapalı yapılan toplantının ardından, temsilciler gazetecilere açıklamalarda bulundu.

ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood, toplantıda Hamas'ın saldırılarının birçok üye tarafından kınandığını ancak tüm Konsey üyelerinin bu kınamaya destek vermediğini kaydetti.

Wood, ABD'nin toplantıdaki odak noktasının Hamas'ın kınanması olduğunu belirterek Hamas'ın bir an önce "İsrail halkına yönelik terör saldırılarını durdurması" gerektiğini vurguladı.

İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözümün önemli olup olmadığının sorulması üzerine Wood, "Bunun için zaman olacak. Şu anda rehin almalar ve Hamas'ın saldırılarıyla başa çıkmak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.

Rusya ve Çin Hamas'ı doğrudan kınamadı

Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise ABD'nin toplantı esnasında Rusya'nın saldırıları kınamadığını ima ettiğini belirterek "Bu doğru değil. Biz sivillere yönelik tüm saldırıları kınıyoruz." ifadesini kullandı.

Hiçbir ülkenin Konsey'in fikri konusunda bir açıklama önerisi sunmadığını vurgulayan Nebenzia, toplantıda Rusya'nın açık bir şekilde "çatışmaların hemen durdurulması, ateşkesin sağlanması ve anlamlı müzakerelerin yapılmasının önemli olduğu" mesajını verdiğini aktardı.

Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jung da doğrudan Hamas'ı kınamazken, Pekin'in sivillere yönelik tüm saldırıları kınadığını belirtti.

İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise toplantı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Hamas'ı "savaş suçu işlemekle" itham etti.

Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansour, İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukası ve sürekli saldırılarının Hamas'ın askeri kabiliyetini yok etme emeline ulaşamadığını belirterek "Şimdi şiddeti ve akan kanı durdurma zamanı. Şimdi ablukayı bitirme ve siyasi bir ufuk açma zamanı." ifadesini kullandı.

Ne olmuştu?

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" isimli kapsamlı saldırı başlattığını açıklamıştı.

Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, silahlı gruplar bölgedeki yerleşim yerlerine girmişti.

İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 91'i çocuk 436 kişinin hayatını kaybettiğini, 2 bin 271 kişinin yaralandığını açıklamıştı.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli kentlerinde ise İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 15 Filistinli yaşamını yitirmişti.

İsrail basınında, saldırılarda şu ana kadar 700 İsraillinin hayatını kaybettiği, 2 bin 315 kişinin yaralandığı belirtilmişti.



Sınır Tanımayan Doktorlar: Darfur'da bir hafta içinde en az 40 kişi koleradan öldü

Hartum'da 10 gün süren aşılama kampanyası sırasında bir çocuğa ağızdan kolera aşısı yapan bir hemşire (AP)
Hartum'da 10 gün süren aşılama kampanyası sırasında bir çocuğa ağızdan kolera aşısı yapan bir hemşire (AP)
TT

Sınır Tanımayan Doktorlar: Darfur'da bir hafta içinde en az 40 kişi koleradan öldü

Hartum'da 10 gün süren aşılama kampanyası sırasında bir çocuğa ağızdan kolera aşısı yapan bir hemşire (AP)
Hartum'da 10 gün süren aşılama kampanyası sırasında bir çocuğa ağızdan kolera aşısı yapan bir hemşire (AP)

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) bugün, Sudan'ın Darfur bölgesinde en az 40 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Bu, iki yılı aşkın süredir savaşın devam ettiği ülkede görülen en şiddetli salgın.

MSF tarafından yapılan açıklamada, “Kapsamlı bir savaşın yanı sıra Sudan halkı şu anda ülkede yıllardır görülen en şiddetli kolera salgınıyla mücadele ediyor. MSF ekipleri sadece Darfur bölgesinde, 2 bin 300'den fazla hastayı tedavi etti ve geçen hafta 40 ölüm kaydetti” ifadeleri yer aldı.

Sudan'ın batısındaki Tavile kentinde, yerinden edilmiş insanlar için aceleyle kurulan çadırların önünde Sudanlılar kumlu zemine, güneşin altına giysilerini ve eşyalarını seriyor. Yıkamak için yeterli su olmadığından koleradan korktukları için bunları sterilize etmek istiyorlar.

Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde el-Faşir'den Tavile'ye göç etmiş olan Muna İbrahim AFP’ye, “Suyumuz, hizmetlerimiz, hatta tuvaletlerimiz bile yok. Çocuklar ihtiyaçlarını açık havada gideriyorlar” dedi.

Burada her şey kolerayı yayıyor gibi görünüyor. Temiz su, sağlık tesisleri ve ilaçların yokluğunda, yüz binlerce Sudanlı ölümcül bakterilerle mücadele etmek için su ve limonu karıştırıyor. Son aylarda, kanlı çatışmalardan ve Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki kamplarının hedef alınmasından kaçmak için yaklaşık yarım milyon kişi 40 km batıdaki Tavile'ye göç etti. Tavile'nin sokakları, yollara yayılmış mülteciler ve hasırlarla yapılmış çatısız çadırlarla doldu. Çadırları çevreleyen bataklıklar ise çok sayıda sinek çekiyor.

Muna İbrahim, “Tavile'de tedavi yok... Limonu suya koyuyoruz, çünkü başka bir önlemimiz yok. Su da bizden çok uzak” ifadelerini kullandı. MSF geçen ay bin 500 kolera hastasına tedavi sağlarken, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Kuzey Darfur eyaletinde 640 binden fazla beş yaşın altındaki çocuğun bu hastalığa yakalanma riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

Birleşmiş Milletler (BM) nisan ayından bu yana, Tavile'de 300'den fazla çocukta kolera vakası kaydetti.

İki yıldan fazla süredir yıkıcı bir savaşın yaşandığı ülke, tıbbi altyapı ve iletişimde ciddi bir bozulma yaşıyor ve bu da hastanelere erişimi ve vakaların ve ölümlerin doğru bir şekilde kaydedilmesini engelliyor.

Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Nisan 2023'te savaş patlak verdi; İki yılı aşkın bir süre boyunca on binlerce kişi hayatını kaybetti ve 13 milyondan fazla kişi ülke içinde ve dışında yerinden edildi.