Kuzey Kore, İsrail'le Filistinlilerin çatışmasında Tel Aviv yönetimini suçladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4596241-kuzey-kore-i%CC%87sraille-filistinlilerin-%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1nda-tel-aviv-y%C3%B6netimini-su%C3%A7lad%C4%B1
Kuzey Kore, İsrail'le Filistinlilerin çatışmasında Tel Aviv yönetimini suçladı
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımın ortasında Filistinliler molozların arasında yürüyor (AFP)
Kuzey Kore devlet medyasında, Filistinli gruplarla çatışmaların artmasının "İsrail'in aralıksız suç teşkil eden eylemlerinin sonuçları" olduğu ifade edildi.
Yonhap'ın haberine göre, iktidardaki İşçi Partisi Merkez Komitesinin yayın organı Rodong Sinmun'da yer alan makalede, Hamas ve İsrail arasında büyük çaplı silahlı çatışma çıktığı belirtilerek "Uluslararası toplum, çatışmanın İsrail'in Filistin halkına karşı aralıksız suç teşkil eden eylemlerinin sonucu olduğu görüşünde." değerlendirmesinde bulunuldu.
Makalede, temel çözümün "bağımsız Filistin devleti" olduğuna vurgu yapıldı.
İsrail Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti. Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 143'ü çocuk, 105'i kadın olmak üzere 704 olduğunu, yaralı sayısının da 4 bini aştığını duyurmuştu.
İsrail güçleri 7 Ekim'den bu yana Kudüs ve işgal altındaki Batı Şeria'da da 18 Filistinliyi öldürmüştü.
İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Gazze'den düzenlenen saldırılarda en az 900 İsraillinin hayatını kaybettiği, 157'si ağır 2 bin 616 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İran'ın kötü şöhretli Evin Cezaevi’nde yıkım ve can kayıplarıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5157848-i%CC%87ran%C4%B1n-k%C3%B6t%C3%BC-%C5%9F%C3%B6hretli-evin-cezaevi%E2%80%99nde-y%C4%B1k%C4%B1m-ve-can-kay%C4%B1plar%C4%B1
İran'ın kötü şöhretli Evin Cezaevi’nde yıkım ve can kayıpları
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)
İranlı yetkililer bugün, Birleşmiş Milletler'in (BM) uluslararası insancıl hukukun ağır bir ihlali olduğunu söylediği, mahkûmların ölümüne ve yaralanmasına neden olan dünkü İsrail saldırısında kötü şöhretli Evin Cezaevi'nin ‘idari binasının bir kısmının’ yıkıldığını doğruladı. İran Yargı Erki Sözcüsü Asgar Cihangir, Evin Cezaevi'ndeki ‘idari binanın bir kısmının’ yıkıldığını, idari ve adli personelin yanı sıra bazı ziyaretçilerin de yaralandığını duyurdu. Cihangir ayrıca, şehitlerin de olduğunu bildirdi. Cihangir, ölü ve yaralı sayısına ilişkin kesin rakam vermedi ve konunun halen soruşturma aşamasında olduğunu vurguladı. Evin Cezaevi, İsrail'in Tahran'da ‘baskı organı’ olarak nitelendirdiği çeşitli merkezlere düzenlediği saldırılardaki hedeflerden biriydi.
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)
İranlı yetkililer bugün, İsrail saldırısı sırasında Evin Cezaevi yakınlarına düşen iki füzeyi etkisiz hale getirdi. Tasnim haber ajansı bir polis sözcüsünün şu açıklamasını aktardı: “Dün ateşlenen ve Evin Cezaevi yakınlarına düşen patlamamış iki füze etkisiz hale getirildi ve güvenli bir yere taşındı.” İran yargısı da Evin'deki tutukluları Tahran eyaletindeki diğer cezaevlerine ‘naklettiğini’ duyurdu. Yargı kaç tutuklunun nakledildiğini belirtmedi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, İran'da üç yıldır tutuklu bulunan Fransız vatandaşları Jacques Paris ve Cecile Koehler'in ‘zarar görmediğini’ doğruladı ve İsrail saldırısını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, siyasi tutukluların bulunduğu cezaevine düzenlenen hava saldırısının uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlali olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Semin el-Haytan Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail'in adını anmadan, “Evin Cezaevi askeri bir hedef değildir ve hedef alınması uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlalini teşkil etmektedir” dedi. Sözcü ayrıca, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin cezaevinde yangın çıktığına ve belirsiz sayıda yaralı olduğuna dair raporlar aldığını belirtti.
İsrail saldırıları sonucu yanan bir ambulans Tahran'da bir caddede duruyor. (Reuters)
Tahran'daki Evin Cezaevi'ne düzenlenen saldırı, İsrail'in hedeflerini askeri ve nükleer tesislerin ötesine taşıyarak, İran rejiminin temel direklerini doğrudan hedef almaya başladığının açık bir işaretiydi.
İsrail güçleri ayın 23'ünde İran'ın başkenti Tahran'daki Evin Cezaevi'nin kapısını, idari bölümleri ve yardımcı tesisleri hedef alan hassas bir hava saldırısı gerçekleştirdi. İsrail'in ‘nitelikli’ olarak nitelendirdiği saldırı, İran'ın kalbindeki hassas güvenlik ve istihbarat bölgelerine yönelik bir dizi saldırının parçasıydı.
Verilere göre bombalama sonucunda hapishanenin ana kapısında ciddi hasar meydana geldi. Söz konusu saldırıda revir ve kütüphane gibi bölümler de hasar görürken, binlerce tutuklunun kaldığı koğuşlar da kısmen zarar gördü.
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)
Her ne kadar toplu bir firar olayı teyit edilmemiş olsa da, özellikle İranlı yetkililerin tam sayıyı ya da kurbanların kimliğini açıklamadan mahkumlar arasında ölüm ve yaralanmalar olduğunu duyurmasının ardından, cezaevindeki kaos ve panik sahneleri parmaklıklar ardındaki kişilerin trajedisini ön plana çıkardı.
Cezaevi hakkında
Tahran'ın kuzeybatısında yer alan Evin Cezaevi, 1972 yılında Şah döneminde kurulan, ancak en karanlık ününü 1979 İslam Devrimi'nden sonra kazanan devasa, ağır tahkimatlı bir komplekstir. Bugün siyasi baskının sembolü olarak bilinen hapishanede çoğu siyasi muhalifler, gazeteciler, akademisyenler ve insan hakları aktivistleri olmak üzere 15 binden fazla mahkûmun yanı sıra diplomatik çatışmalarda pazarlık kozu olarak kullanılan çifte uyruklular da tutulmaktadır.
Uluslararası insan hakları örgütleri düzenli olarak cezaevindeki insan hakları ihlallerini belgeleyen raporlar yayınlıyor.