İsrail "bebek iddialarını" desteklemek için bebek cesetleri fotoğrafları paylaştı

İsrail Başbakanlık Ofisi, Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı saldırılarda öldürüldüğü iddia edilen bebeklerin ceset fotoğraflarını paylaştı

(AA)
(AA)
TT

İsrail "bebek iddialarını" desteklemek için bebek cesetleri fotoğrafları paylaştı

(AA)
(AA)

İsrail Başbakanlık Ofisi, söz konusu fotoğrafları, X sosyal medya hesabı üzerinden İsrail'deki i24 televizyonu muhabirinin "bir askerden 40 bebeğin kafasının kesildiğini" duyduğunu aktarmasından 3 gün sonra paylaştı.

Fotoğraflardan birinde vücudu kanlar içinde bir bebek, diğer ikisinde de ceset torbası içinde yanmış bir bebek görülüyor.

Başbakanlık Ofisinin X'teki paylaşımıyla aynı saatlerde İsrail gazetesi Jerusalem Post da "bebeklerin yakıldığı ve başlarının kesildiği" iddialarının doğru olduğunu teyit ettiğini açıkladı.

Jerusalem Post, fotoğrafların ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a İsrail ziyareti sırasında Başbakanlık Kamu Diplomasisi Direktörlüğü tarafından gösterildiğini de iddia etti.

Öte yandan, bugüne kadar sadece bir asker "bebeklerin kafalarının kesildiğini" gördüğünü söyledi.

2023'ün başlarında "tüm Filistin köylerini yok etme" çağrısı yapan 71. Birlik'ten David Ben Zion, 10 Ekim'de i24'e verdiği röportajda "Gazze'den gelen unsurların çocukların ve kadınların kafalarını kestiklerini" iddia etti.

Bu konudaki iddiaların geri kalanı, "askerlerden" alıntı yapılarak ortaya atılırken, bu "askerlerin" kaynağının David Ben Zion olup olmadığı bilinmiyor.

Diğer yandan, İsrail ordusu, dün Business Insider'a yaptığı açıklamada, "ölülere saygısızlık" olmasın diye "bebek iddialarıyla" ilgili soruşturma başlatmayacağını bildirdi.

Öte yandan Hamas da "İsrail işgalinin, çoğu savaş suçu ve soykırım olan suçlarını ve katliamlarını örtbas etmek için yalan ve uydurmalarla dolu propagandasına destek verilmesini" kınadığını açıkladı.

Olay yerini gören muhabirler "bebek iddialarını" doğrulamadı

İddia ilk olarak İsrail'deki i24 televizyonu tarafından ortaya atıldığında AA muhabiri, İsrail ordusuyla temasa geçti ancak ordu iddiaları doğrulayacak bilgiye sahip olmadığını belirtti.

Hamas'ın saldırdığı köylerden Kafr Aza'ya götürülen Fransız Le Monde gazetesinden muhabir Sam Forey, bebek iddialarına ilişkin, "Bırakın 40 çocuğun kafasının kesilmesini, kimse bana bu çocuklar hakkında bir şey söylemedi." dedi.

Forey, çocukların cesetlerini toplamakla görevli acil servis görevlileriyle bu konuyu görüştüğünü ancak her ikisinin de "böyle bir duruma tanık olmadığını söylediğini" ifade etti.

Köyü ziyaret eden Tel Aviv merkezli 972Mag muhabiri Oren Ziv de bölgeyi gezerken olaya ilişkin herhangi bir kanıt görmediklerini kaydetti.

Çocukların kafasının kesilmesine ilişkin iddiaları doğrulayan İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Jonathan Conricus, BBC'ye yaptığı açıklamada, bir "adli tıp doktoruna" atıfta bulunarak, doktorun olay yerini ziyaret ettiğinde "bebek iddialarını" teyit ettiğini söyledi.

Öte yandan İsrailli yetkililer, IDF'nin soruşturma başlatmayı reddetmesi nedeniyle "40 bebeğin kafasının kesildiği" iddiasını adli tıp raporlarıyla henüz gün ışığına çıkarmadı.

i24, Netanyahu ve ordu ile yakın ilişkiye sahip

İsrailli Haaretz gazetesi, hakkında çeşitli yolsuzluk suçlamaları bulunan Başbakan Netanyahu'nun kanalda "kendisinin kötü gösterilmeyecek şekilde haberler yapılması karşılığında i24 televizyonuna yayın lisansı sağladığını" kaydetti.

ABD merkezli bağımsız gözlemci basın kuruluşu MintPress News'ten İngiliz-Iraklı aktivist Kareem Dennis, i24'ün "İsrail ordusundan en az 35 gaziyi personel olarak istihdam ettiğini" iddia etti.

Dennis, daha sonra askeri personelden çeşitli isimleri ve İsrail ordusuyla olan bağlarını açıklamayı sürdürerek, bazı isimleri paylaştı.

Birinin "kanalın sosyal medya editörlüğünden İsrail ordusuna geçen sonra da i24News için çalışan muhabir Channa Rifkin olduğunu" söyleyen Dennis, kanalda çalışan başka bir ismin de Amerikan-İsrail Kamu İşleri Komitesinin (AIPAC) bölge yöneticisi ve İsrail ordusunda eski çavuş David Matlin olduğunu ileri sürdü.

Dennis, kanalda muhabir olarak çalışan başka bir kişinin de daha önce İsrail Donanması'nda istihbarat başkanı olarak görev alan Eyal Pinko, bir diğerinin de İsrail ordusunda sosyal medya yöneticisi olarak görev yaptıktan sonra kanala katılan eski i24 gazetecisi Daniel Tsemach olduğunu iddia etti.

Biden'ın açıklamasına Beyaz Saray'dan "ters yanıt"

Tel Aviv hükümeti, ABD Başkanı Joe Biden'ın konuya ilişkin, "Teröristlerin çocukların kafasını kestiği fotoğrafları göreceğimi ve teyit edeceğimi hiç düşünmezdim" sözünün ardından CNN'e yaptığı açıklamada "bebeklerin kafalarının kesildiğini doğrulayamayacağını" söylemişti.

Biden'ın sözlerine hızla "açıklık" getiren Beyaz Saray, Biden'ın söz konusu fotoğrafları görmediğini ya da bunu doğrulamadığını söylemiş, yorumlarının "medya haberlerine" dayandığını belirtmişti.

CNN'in yayınına katılarak "bebeklerin ve küçük çocukların kafaları kesilmiş halde bulunduğunu" söyleyen Netanyahu'nun sözcülerinden biri ise X'te bir kullanıcı tarafından bu iddianın kaynağı olarak gösterildiğinde "Bunun askerlerin ifadelerine dayandığını söylediğimizi dikkate alın." değerlendirmesinde bulunmuştu.



Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi dün, Honduras ve Nikaragua vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nün iptal edildiğini duyurdu; bu karar 70 binden fazla kişiyi önümüzdeki aylarda ABD'den sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem yaptığı açıklamada, “Ülkedeki genel koşullar Honduraslıların güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine yetecek kadar iyileşti” dedi. Şu anda tahminen 72 bin Honduraslı ve 4 bin Nikaragualıya verilen Geçici Koruma Statüsü, 1998 yılında her iki Orta Amerika ülkesinde de geniş çaplı yıkıma neden olan Mitch Kasırgasının ardından 1999 yılında verilmişti.

İç Güvenlik Bakanlığı yaptığı ayrı bir açıklamada Bakan Noem'in, Nikaragualılar konusunda da benzer bir sonuca vardığını belirterek “Geçici Koruma Statüsü’nün (TPS) çeyrek asır sürmemesi gerektiğini” vurguladı. Washington merkezli bir Latin Amerika insan hakları araştırma ve savunma merkezi olan Washington Office on Latin American Affairs, bakanlığı Honduras ve Nikaragua vatandaşlarının yanı sıra benzer eylemlerden etkilenen diğer ülkelerden gelenler için TPS'yi iptal etme kararını geri almaya çağırdı.

“STK'dan yapılan açıklamada, “Honduras ve Nikaragua, çok sayıda doğal afetin yanı sıra, onlarca yıldır yapısal cezasızlık, şiddet, yoksulluk ve temel kamu hizmetlerine erişim eksikliğinden muzdariptir. Nikaragualılar ise ifade özgürlüğü, örgütlenme ve insan hakları da dâhil olmak üzere sivil özgürlüklerini reddeden otoriter bir hükümet altında yaşamaktadır" denildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hak sahiplerini sınır dışı edilmekten koruyan ve onlara ABD'de çalışma hakkı veren TPS, çatışma, doğal afet veya diğer “olağanüstü” koşullar nedeniyle ülkelerinde güvenlikleri risk altında olan göçmenlere geçici olarak verilmektedir.

Trump yönetimi daha önce de Haitililer, Venezuelalılar, Afganlar, Nepalliler ve Kamerunlular için Geçici Korumalı Statü'yü iptal etmişti. Başkan Donald Trump, ABD'nin “yabancı suçlular” tarafından “istila” edildiğini düşündüğü yasadışı göçle mücadeleyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.