ABD: Gazze'de çatışma nedeniyle evlerinden ayrılanların geri dönme hakkı var

ABD Ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan, Gazze'de yerinden edilen kişilerle ilgili, "Çatışma nedeniyle evlerinden ayrılmak zorunda kalan kişilerin evlerine dönme hakkı var." açıklaması yaptı

(AA)
(AA)
TT

ABD: Gazze'de çatışma nedeniyle evlerinden ayrılanların geri dönme hakkı var

(AA)
(AA)

Sullivan, ABD'nin CBS News kanalına yaptığı açıklamada, Gazze'de bulunan ABD'lilerin güvenli şekilde bölgeden çıkışının temel öncelikleri olduğunu belirtti.

Aynı zamanda Gazze halkının güvenli bölgelere geçişi ve temel ihtiyaçlarının sağlanmasının da öncelikli konular arasında yer aldığını aktaran Sullivan, "Gazze halkının bir çoğunun Hamas'la ilgisi yok." diye konuştu.

Jack Sullivan, çatışma yoğunlaşırken ve olası kara operasyonu hız kazanırken Gazze halkının gıda, su, ilaç ve barınak ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini ifade etti.

Yerinden edilen Filistinlilerin geri evlerine dönüp dönemeyeceğine ilişkin soruya ise Sullivan, ABD'nin bu konudaki tutumunun net olduğunu belirterek "Çatışma nedeniyle evlerinden ayrılmak zorunda kalan kişilerin evlerine dönme hakkı var." dedi.

İran'ın çatışmaya dahil olma riski var

ABD'nin Doğu Akdeniz'e ikinci uçak gemisi göndermesine ilişkin ise Sullivan, "Çatışmanın yayılma ihtimali ve tabii İran'ın dahil olma riski var." değerlendirmesini yaptı.

Sullivan, ABD Başkanı Joe Biden'ın bu nedenle "hızlı ve kararlı" davrandığını belirterek, uçak gemilerinin "güçlü ve caydırıcı" mesaj verdiğini dile getirdi.

İran'ın doğrudan çatışmaya dahil olma riskine karşı hazırlıklı olmak gerektiğini ifade eden Sullivan, "Hiçbir aktör durumu suistimal etmemeli." uyarısını yaptı.

Sullivan, İran'la özel görüşme kanallarının bulunduğunu kaydederek bu kanallardan gerekli mesajları aktardıklarını belirtti.



Le Monde: Amerika Ortadoğu’da “seyirci” haline geldi

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken New York'ta (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken New York'ta (AFP)
TT

Le Monde: Amerika Ortadoğu’da “seyirci” haline geldi

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken New York'ta (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken New York'ta (AFP)

Dünyanın dikkati Gazze'den, İsrail'in Beyrut'u vurmaya devam ettiği, İsrail güçlerinin güney Lübnan'da Hizbullah'a karşı operasyonlarını sürdürdüğü ve 1 Ekim'deki füze saldırısının ardından İran'a misilleme yapma sözü verdiği, daha geniş çaplı bir bölgesel savaş olasılığına dair haklı korkuları körükleyen Lübnan'a kaymış durumda.

Le Monde, “bazılarının İsrail'in Ortadoğu'yu güç kullanarak yeniden şekillendirme arzusu olarak tanımladığı bu kaos ortamında en çarpıcı şeyin, ABD'nin bariz iktidarsızlığı olduğuna” dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor: “Washington İsrail'e, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 7 Ekim 2023'teki (Hamas) saldırısından bu yana utanmadan ve sınır tanımadan kullandığı bir silah cephaneliği sağladı.”

Gazete, ABD'nin İsrail'e yakınlığının eskiden kırmızı çizgiler çizebilmesini sağladığına inanıyor. Ancak bugün bunu yapamıyor gibi görünüyor. Le Monde bu durumu, “Joe Biden'ın (zayıf bir başkan) aylar içinde başkanlıktan ayrılacağı” Amerika'daki mevcut siyasi duruma bağlıyor.

Le Monde değerlendirmesine şöyle devam ediyor: “Demokrat yönetimin zayıflığı, Biden'ın aday adayı Kamala Harris lehine başkanlık seçimlerinden çekilme kararından önce başladı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın defalarca yaptığı arabuluculuk girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. Amerika'nın Gazze'de bir yıl önce tutulan İsrailli rehineleri serbest bırakabilecek ve Filistinli sivillerin hayatını koruyabilecek bir ateşkes arayışı, İsrail'in Gazze'de Biden'ın kırmızı çizgilerini sürekli olarak ihlal etmesi nedeniyle, Amerika için küçük düşürücü bir hayal kırıklığına dönüştü.”

Netanyahu, ABD ve Fransa'nın eylül ayı sonuna kadar Lübnan'da ateşkes sağlanması önerisini reddetti. Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre Fransız gazetesi bu gelişmeyi “ABD yönetimi bir kez daha İsrail liderliğini takip ettiği izlenimini verdi” ifadeleri ile değerlendirdi.

Le Monde şu sonuca varıyor: “Çok kutupluluğun olmadığı bir ortamda, Amerika'nın, özellikle İsrail'e askeri yardımı bir koz olarak kullanarak, olayların gidişatını etkileme konusundaki isteksizliğinden sadece üzüntü duyabiliriz. Son birkaç on yıldır Ortadoğu'da özel güç kullanımına ilişkin gördüklerimizden sonra son derece dikkatli olmalıyız."