Rusya Müslümanları: İsrail, Filistinlilere gerçek bir soykırım yapıyor

"Yaşananlar, Sabra, Şatilla ve Srebrenitsa'daki katliamlar gibi insanlığa karşı işlenen korkunç suçlarla kıyaslanabilir. Bu, Filistinlilere yönelik gerçek bir soykırım eylemidir"

Ravil Gaynutdin (AA)
Ravil Gaynutdin (AA)
TT

Rusya Müslümanları: İsrail, Filistinlilere gerçek bir soykırım yapıyor

Ravil Gaynutdin (AA)
Ravil Gaynutdin (AA)

Rusya Federasyonu Müslümanları Dini İdaresi ve Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynutdin İsrail’in Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesine yaptığı saldırıyla ilgili konuştu.

Gaynutdin, yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'nin merkezindeki hastaneye düzenlediği insanlık dışı saldırıyla aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesini dinmeyecek acı ve kaygıyla karşıladıklarını belirtti.

Kurbanların çoğunluğunun aralıksız bombardıman ve geniş çaplı kara saldırısı tehditleri nedeniyle evlerinden kaçan ailelerin üyeleri olduğuna dikkat çeken Gaynutdin, Filistin halkının büyük can kaybının yasını tuttuklarını ve acısını paylaştıklarını ifade etti.

İnsanların yardım ve güvenlik garantisi alma umuduyla tıbbi kurumlara yöneldiğini hatırlatan Gaynutdin, mülteciler, gazeteciler ve insani yardım çalışanlarının da İsrail ordusunun bomba ve füzelerinin altında kaldığını kaydetti.

Gaynutdin, "Yaşananlar, Sabra, Şatilla ve Srebrenitsa'daki katliamlar gibi insanlığa karşı işlenen korkunç suçlarla kıyaslanabilir. Bu, Filistinlilere yönelik gerçek bir soykırım eylemidir." ifadelerini kullandı.

İsrail’in yüzde 40'ı reşit olmayan 2,3 milyon insanı su, yiyecek ve elektrikten mahrum bırakarak acı bir ölüme mahkum ettiğini dile getiren Gaynutdin, artık insanların korunmaya çalıştıkları yerde de öldürüldüğünü söyledi.

Barışçıl Filistinlilerin kendi devletlerinde, atalarının topraklarında yaşamak, çocuklarını yetiştirmek, cami ve kiliselerinde ibadet etmek istediğinin altını çizen Gaynutdin, şunları kaydetti:

"nsanlık, yaşananları bir kez daha öfkeyle kınayamaz. Abluka altındaki Gazze'deki sivillerin korunması için acil önlem alınmasını talep ediyoruz. Tüm iyi niyetli insanlar, uluslararası toplum, İsrail'in Filistin topraklarına yönelik saldırganlığını, ablukasını ve işgalini durdurmalı, İsrail'i Birleşmiş Milletler (BM) kararlarını uygulamaya zorlamalı ve bağımsız, yaşanabilir bir Filistin devletinin kurulmasına engel olmamalıdır.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”