Beyaz Saray'da çalışan Müslümanlar rahatsız: "İlk kez bir suskunluk kültürü oluştu"

"Kökenlerim ve insanların ölmesini umursamam nedeniyle sabıka kaydım ince bir ip üstünde"

ABD Başkanı'nın resmi konutu olan Beyaz Saray 1800'de inşa edilmişti (Rueters)
ABD Başkanı'nın resmi konutu olan Beyaz Saray 1800'de inşa edilmişti (Rueters)
TT

Beyaz Saray'da çalışan Müslümanlar rahatsız: "İlk kez bir suskunluk kültürü oluştu"

ABD Başkanı'nın resmi konutu olan Beyaz Saray 1800'de inşa edilmişti (Rueters)
ABD Başkanı'nın resmi konutu olan Beyaz Saray 1800'de inşa edilmişti (Rueters)

Gazze'ye yönelik saldırılar ve ABD'nin İsrail'e verdiği koşulsuz desteğin ardından Joe Biden yönetimindeki Müslümanların endişeli olduğu iddia edildi.

HuffPost'ta yer alan habere göre, Biden yönetimindeki Müslümanların önemli bir bölümü İsrail'in Gazze operasyonuna yönelik karşıt görüş bildirmeleri durumunda misillemelerin hedefi olacaklarına dair kaygı duyuyor.

Biden yönetiminde, birçoğu ulusal güvenlik konularıyla ilgilenen kişilere dayandırılan haberde, Beyaz Saray'a bağlı olarak çalışan kurumlardaki rahatsızlığın arttığı öne sürüldü.

HuffPost'a konuşan bir kaynak, "Yönetimde ilk kez bir sessizlik kültürü oluştu. Düşüncelerinizin denetlendiği ve anti-Amerikan veya anti-semitik olarak görülmekten korktuğunu 11 Eylül sonrasındaki sürece benziyor" ifadelerini kullandı.

Kariyer memuru olarak görev yapan bir diğer kaynaksa, "Artık Amerika'da benim için bir yer yokmuş gibi hissediyorum. Kökenlerim ve  insanların ölmesini umursamam nedeniyle sabıka kaydım ince bir ip üstünde" diye konuştu.

Biden yönetiminde görevli bir diğer kaynak yaptığı açıklamada, ABD'nin politikalarına yön veren en merkezdeki ekibin etnik ve dini açıdan çok çeşitli insanlardan oluşmadığına, bu durumun da seçeneksizlik yarattığına dikkat çekti.

Kaynak, "Bu durum masum Filistinlilerin hayatlarını canavarca önemsememeyi tamamen açıklıyor mu? Hayır ama tüm bunların birbiriyle bağlantısız olduğunu düşünmek zor" dedi.

Bir diğer ABD'li yetkiliyse, "Filistinli çocukların ölümünden sorumlu tutulursak bu ABD için kötü olur" diyebilmek için günler boyunca cesaretini toplamaya çalıştığını aktardı.

10 yıldan uzun süredir dış politikayla ilgili konularda kariyer bürokratı olarak görev yapan bir başka yetkiliyse, özellikle genç çalışanlar arasında bir "otosansür" kültürü oluştuğunu ve bu kişilerin Ukrayna hakkındaki insan hakları temalı kampanyayla, Gazze'ye yönelik operasyonlara ilişkin yürütülen politikalar arasındaki farktan dolayı "şokta" olduğunu söyledi.

Independent Türkçe



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel