İsrail'deki bir ankete göre, halkın yüzde 80'i 7 Ekim saldırılarından Netanyahu'yu sorumlu tutuyor

Ankete göre, İsraillilerin yüzde 65'i, Gazze Şeridi'ne geniş çaplı bir kara operasyonunu destekliyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AA)
TT

İsrail'deki bir ankete göre, halkın yüzde 80'i 7 Ekim saldırılarından Netanyahu'yu sorumlu tutuyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AA)

İsrail'de yapılan bir kamuoyu araştırması, halkın yüzde 80'inin, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de düzenlediği saldırıdan Başbakan Binyamin Netanyahu'yu sorumlu tuttuğunu ortaya koydu.

İsrail'in "Maariv" gazetesi, 510 İsrailliden oluşan rastgele bir örneklemi içeren Lazar Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen anketin sonuçlarını yayınladı.

Ankete göre İsraillilerin yüzde 80'inin 7 Ekim'de Kassam Tugayları tarafından gerçekleştirilen saldırıdan Netanyahu'yu sorumlu tuttuğu belirtilen haberde, "İsraillilerin sadece yüzde 8'i Netanyahu'yu sorumlu tutmadı. Yüzde 12'si ise bir fikirleri olmadığını belirtti." ifadelerine yer verildi.

İsraillilerin yüzde 65'inin abluka altındaki "Gazze Şeridi'ne geniş çaplı kara operasyonuna" destek verdiği aktarılan haberde, İsrail vatandaşlarının yüzde 21'inin ise kara operasyonuna karşı olduğu kaydedildi.

İsraillilerin yüzde 51'inin Lübnan'daki Hizbullah'a karşılık verilmesini desteklediği, yüzde 30'unun ise Lübnan'a karşı geniş çaplı uygulamadan yana olduğu ifade edildi.

İsrail'de halkın yüzde 65'inin ülkenin geleceğine umutla baktığı, 25'nin ise olumsuz baktığı aktarılırken, anket sonucuna göre ülkede bir seçim olması halinde hükümeti oluşturan siyasi partilerin Meclisteki 120 sandalyeden sadece 43'ünü alabileceği kaydedildi.

İsrail-Filistin çatışması

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.

Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 4 bin 834 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1524'ü çocuk 3 bin 785 kişinin öldüğünü, 12 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.

(AA)

İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 81 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.

İsrail'in saldırılarında 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.

Lübnan sınırında 8 Ekim'de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda ise 12 Hizbullah, 2 İslami Cihad üyesi, biri gazeteci 3 sivil hayatını kaybetmişti.

Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti.

İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesine 17 Ekim'de düzenlediği saldırıda 471 kişi hayatını kaybetmiş, 28'i ağır 342 kişi yaralanmıştı.



Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi

Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi
TT

Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi

Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi

ABD Başkanı Donald Trump, Mike Waltz'u Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi olarak aday göstereceğini, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun ise Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapacağını ve Dışişleri Bakanlığı'nı yönetmeye devam edeceğini duyurdu.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve yardımcısı Alex Wong'un görevden alınması haberinin ardından analistler, bu kararın Waltz'un The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg'in de dahil olduğu bir Signal hesabı skandalına karışmasının sonucu olduğunu değerlendirdi. Goldberg'in açıklamalarında, Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik askeri saldırı planları hakkında üst düzey ulusal güvenlik yetkilileriyle görüşmeler yapıldığı ortaya çıktı.

Ancak Trump'ın Truth Social platformunda paylaştığı tweet, Waltz'ı eleştirilerden kurtardı.

Trump, tweetinde Waltz'un ordudaki, Kongre'deki ve Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak yaptığı hizmetleri övdü. "Savaş meydanında, Kongre'de ve Ulusal Güvenlik Danışmanım olarak görev yaptığı süre boyunca Mike Waltz, ülkemizin çıkarlarını her zaman ön planda tutmak için yorulmadan çalıştı. Yeni görevinde de aynısını yapacağını biliyorum" ifadelerini kullandı.

Trump, hem Waltz'a hem de Rubio'ya olan güvenini dile getirerek, "Amerika'yı ve dünyayı tekrar güvenli hale getirmek için yorulmadan mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu konuya olan ilginiz için teşekkür ederiz!" dedi.

Waltz, dün sabah Fox News'te İran'a sert uyarılar yaptı ve Tahran'a müzakereleri baltalamaması konusunda sert uyarılar gönderdi. Savunma Bakanı'nın İran'ın Yemen'deki Husi grubuna askeri yardımının devam etmesinin ciddi sonuçları olacağı yönündeki sözlerini tekrarladı.

Neden şimdi?

Waltz'un görevinden ayrıldığı haberi duyulur duyulmaz, tüm gözler “Signal” uygulamasındaki skandala çevrildi ve birçok kişi Waltz'un görevinden ayrılmasının nedeninin, Trump yönetiminin uzun süredir peşinde olduğu bu skandal olup olmadığını merak etti.

fvdgbrt
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ABD Başkanı Donald Trump ve ABD büyükelçileriyle 25 Mart 2025'te Beyaz Saray'da yaptığı toplantı sırasında (AFP)

Ancak sorular zamanlamaya odaklandı. Bu skandal, geçen mart ayında Jeffrey Goldberg'in, üst düzey yetkililerin konuşmalarında geçen askeri saldırılarla ilgili ayrıntıları yayınlamadan, bu konuşmaya dahil edildiğini ortaya koyan bir makale yayınlamasıyla patlak verdi.

Ancak Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü John Ratcliffe, sohbette gizli bilgilerin paylaşılmadığını belirttikten sonra, Goldberg bu bilgileri de yayınladı. Bu bilgiler arasında saldırıların zamanlaması ve kullanılan silah setleri de yer alıyordu.

Waltz, kapalı kapılar ardında haberin doğruluğunu kabul etti ve Beyaz Saray yetkilileri onun istifa edip etmemesi gerektiğini tartıştı, ancak Waltz istifa talebinde bulunmadı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump da o sırada ondan istifasını istemedi, aksine Waltz'a desteğini ifade ederek onu “iyi bir adam” ve “dersini almış” olarak nitelendirdi.

Vekili Alex Wong ise Trump'ın ilk yönetiminde Kuzey Kore özel temsil yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı'nda Doğu Asya ve Pasifik İşleri Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Trump, atamayı duyururken Wong'un Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile zirve görüşmelerinde yardımcı olduğunu söyledi.