Muhalif İsrail gazetesi Haaretz, Netanyahu'yu topa tuttu: "İnsanlığını kaybetti"

Netanyahu, Demir Kılıçlar operasyonunu başlatırken "Hamas'ı tamamen yok edeceklerini" savunmuştu (AP)
Netanyahu, Demir Kılıçlar operasyonunu başlatırken "Hamas'ı tamamen yok edeceklerini" savunmuştu (AP)
TT

Muhalif İsrail gazetesi Haaretz, Netanyahu'yu topa tuttu: "İnsanlığını kaybetti"

Netanyahu, Demir Kılıçlar operasyonunu başlatırken "Hamas'ı tamamen yok edeceklerini" savunmuştu (AP)
Netanyahu, Demir Kılıçlar operasyonunu başlatırken "Hamas'ı tamamen yok edeceklerini" savunmuştu (AP)

İsrail'in önde gelen muhalif gazetelerinden Haaretz, Gazze savaşı sürerken Başbakan Binyamin Netanyahu'yu sertçe eleştiren iki analiz yayımladı. 

Araştırmacı gazeteci Gidi Weitz'ın kaleme aldığı yazıda, İsrail liderinin tarihi bir misyonu gerçekleştirdiğine inandığı ve bu yolda ülkeyi büyük bir felakete sürüklediği belirtildi. 

Analizde Netanyahu'nun, hakkında 2019'da açılan ve devam eden üç yolsuzluk soruşturması olduğu hatırlatılarak, İsrail liderinin bunların gündemden düşmesi için savaşı uzatabileceği öne sürüldü.

"Savaşı yaza kadar uzatabilir"

Yazıda, Netanyahu'yu yakından tanıdığını söyleyen ve kimliğinin paylaşılmasını istemeyen bir kişinin şu sözlerine yer verildi: 

Mevcut savaş, süre açısından Yom Kippur Savaşı'ndan ziyade Bağımsızlık Savaşı gibi daha uzun sürebilir. Netanyahu, gelecek yaza kadar belirli aralıklara çatışmaların sürmesini sağlayabilir. Böylelikle duruşmalarda ifade vermek zorunda kalmaz. Bu hukuki süreç de savaşta üstleneceği zorluklar arasında kaybolup gider. Aradan geçen zamanda, İsrail halkının yaşadığı şoku unutacağını ve öfkesinin dineceğini umuyor.

İsrailliler, 1948'de çıkan Arap-İsrail savaşını "Bağımsızlık Savaşı" diye adlandırıyor. 9 aydan uzun süren savaşın sonucunda bağımsızlık bildirgesi imzalanmış ve yeni İsrail devleti resmen kurulmuştu. Yom Kippur Savaşı olarak da adlandırılan ve 1973'te patlak veren Arap-İsrail savaşıysa 20 gün sürmüştü. 

Netanyahu'nun savaşın başından beri yakın çevresindekilerle düzenlediği özel toplantılara katıldığını söyleyen ve adının paylaşılmasını istemeyen bir başka kişiyse, İsrail liderinin yıprandığını söyledi. Yazıda, söz konusu kişinin şu gözlemleri paylaşıldı: 

Bu hafta, son 20 yılda gördüğüm en yaşlı, zayıf ve yorgun Netanyahu'yla karşılaştım. Çabalıyor, halen dayanıyor ve mirası adına kurtarabildiği kadarını kurtarmak için hayatta kalmaya çalışıyor.

Haaretz'in köşe yazarlarından Yossi Verter'in analizindeyse Netanyahu'nun yaşanan felaketle ilgili hiçbir sorumluluk almadığı ifade edildi.

Analizde, "Filistin Ulusal Yönetimi'ni zayıflatırken Hamas'ı güçlendirme stratejisinin babası olan son 15 yılın başbakanı tek kelime etmedi, af dilemedi" dendi.

Yazıda, İsrail liderinin Gazze'deki savaşta acımasızca davrandığı belirtilerek, "Netanyahu insani duygular gösteremiyor çünkü o bir insan değil. Onun dünya görüşüne göre, bu konumdaki bir lider çıkıp özür dilemez" ifadelerine yer verildi. 

"Bunu da atlatacağına inanıyor"

Analizde, Gazze'deki savaş başlamadan önce İsrail'in yargı reformu protestolarıyla sarsıldığı ve binlerce kişinin hükümet karşıtı gösterilerde Netanyahu'nun istifasını istediği hatırlatıldı. Verter, yazısında şu ifadeleri kullandı: 

Netanyahu, savaşın sonuna kadar başımıza kaldı. Savaş da aylar sürebilir. Fakat çatışmalar sona erse bile o kendi isteğiyle iktidarı bırakmayacak. Kendisiyle ve çevresiyle iletişim halindeki kişilerin bana söylediğine göre, bu süreçten hiç yara almadan kurtulabileceğine inanıyor. Başka herhangi bir siyasetçinin sonunu getirebilecek pek çok krizi atlattı ve bu krizi de atlatacağını düşünüyor.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna, İsrail de Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti.

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın paylaştığı rakamlara göre, İsrail ordusunun bombardımanlarında Gazze'de 1756'sı çocuk, 4 bin 385 kişi ölürken, yaralı sayısı da 13 bini geçti. 

İsrail ise Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 kişinin öldüğünü, 4 bin 834 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Independent Türkçe, Haaretz, AA



“İnsani durumu yakından takip ediyor”... Prens William Filistinli yardım görevlilerini ağırladı

İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)
İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)
TT

“İnsani durumu yakından takip ediyor”... Prens William Filistinli yardım görevlilerini ağırladı

İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)
İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)

İngiltere Prensi William, Ortadoğu'daki acılardan duyduğu endişeyi dile getirerek Filistinli yardım görevlilerini ağırladı.

Prens William, perşembe günü İngiliz Kızılhaçı ve Filistin Kızılayı temsilcileriyle bir araya geldi.

Şarku'l Avsat'ın The Telegraph gazetesinden aktardığına göre, her iki yardım kuruluşunun da öncelikleri arasında yer alan Gazze'deki çatışmalar, görüşmelerin ana gündem maddesi oldu.

Uluslararası bir devlet adamı olarak rolü giderek artan Prens, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısından bu yana İsrail ve Gazze'deki gelişmeleri yakından takip ediyor.

Kensington Sarayı sözcüsü dün yaptığı açıklamada, “Galler Prensi, Ortadoğu'daki insani durumu yakından takip etmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Filistin Kızılayı Derneği'nden bin 600'den fazla çalışan ve gönüllü, Gazze'de hayat kurtaran destek sağlıyor, acil yardım malzemeleri dağıtıyor ve 100 binden fazla kişiye tıbbi destek sunuyor.

Filistin Kızılayı Derneği'nden sekiz sağlık görevlisi mart ayında, Gazze'de görev yaparken öldürüldü ve bir meslektaşları hala kayıp. Dernek, Gazze'deki insani durumun “dayanılmaz” olduğunu ve hızla kötüleştiğini ifade etti.

Prens, Şubat 2024'te, İsrail ile diplomatik anlaşmazlığın fitilini ateşlemekle tehdit eden sert ifadeli bir müdahalede bulunarak, çatışmaların sona erdirilmesi çağrısında bulundu.

Prens'in açıklaması, insani yardım çalışmalarına katılan İngiliz Kızılhaç çalışanlarıyla yaptığı görüşme ve bölgede çalışan meslektaşlarına hitaben yaptığı konuşma sırasında yapıldı. Prens, şiddetin kendisini “bir baba olarak çok etkilediğini” belirtti.

Prens, "Çok sayıda kişinin öldüğünü" söyleyerek, daha fazla insani yardım, rehinelerin serbest bırakılması ve "çatışmaların en kısa sürede sona erdirilmesi" çağrısında bulundu.

Bu müdahalesi, İngiliz başbakanının desteğini aldı ve başbakan, ulusun “tek ses” olarak konuşması gerektiğini söyledi.