Kremlin: Washington’un bahsettiği ‘ABD merkezli’ yeni bir dünya düzeni gelecekte var olmayacak

Moskova’nın merkezindeki Kremlin Sarayı (Reuters-Arşiv)
Moskova’nın merkezindeki Kremlin Sarayı (Reuters-Arşiv)
TT

Kremlin: Washington’un bahsettiği ‘ABD merkezli’ yeni bir dünya düzeni gelecekte var olmayacak

Moskova’nın merkezindeki Kremlin Sarayı (Reuters-Arşiv)
Moskova’nın merkezindeki Kremlin Sarayı (Reuters-Arşiv)

Kremlin, Rusya’nın ‘yeni bir dünya düzeni’ inşa etme ihtiyacı konusunda ABD Başkanı Joe Biden ile aynı fikirde olduğunu, ancak ABD’nin bunu inşa etme kapasitesine sahip olduğu konusunda aynı görüşte olmadığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov bugün gazetecilere yaptığı açıklamada, Washington’un bahsettiği ‘ABD merkezli’ yeni bir dünya düzeninin gelecekte var olmayacağını söyledi.

Bu açıklamalar, Rusya’nın gelişmekte olan ülkeleri ‘ABD hegemonyasından arınmış’ yeni bir dünya inşa etme konusunda kendisine katılmaya ikna etmeye çalıştığı, Ukrayna ve Gazze savaşlarının olduğu bir dönemde iki güç arasındaki rekabeti yansıtıyor.

Biden, Cuma günü bir bağış etkinliğinde yaptığı açıklamada şunları söylemişti;

“Bence elimizde bir fırsat var. Eğer yeterince cesur ve özgüvenli olursak, dünyayı daha önce hiç yapılmamış bir şekilde birleştirebiliriz. 2. Dünya Savaşı sonrasında oldukça iyi işleyen bir 50 yıl geçirdik ancak şimdi bunu kaybettik. Bir ‘yeni dünya düzenine’ ihtiyacımız var.”

Peskov, Moskova’nın, ‘küresel yönetimin tüm mekanizmalarının tek bir devletin elinde toplanmasından arınmış’ yeni bir düzene duyulan ihtiyaç konusunda Biden ile ‘nadiren de olsa’ aynı fikirde olduğunu söyledi.

Ancak Peskov, Rusya’nın, ABD’nin böyle bir sistem kurma kabiliyeti konusunda Biden ile aynı fikirde olmadığını da ekledi.

Kremlin Sözcüsü, “Bu kısımda aynı fikirde değiliz, çünkü ABD hangi dünya düzeninden söz ederse etsin, ABD merkezli bir dünya düzenini, yani ABD’nin etrafında dönen bir dünyayı kastediyor. Bu artık böyle olmayacak” diye konuştu.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.