Trump, Kim Jong-un'un kendisiyle görüşüp Biden'ı eleştirdiğini öne sürdü

Eski ABD Başkanı, Kuzey Kore liderinin "yine çok endişelenmeye başladığını" ve Biden için "çok kötü bir kelime" kullandığını söyledi

(AP)
(AP)
TT

Trump, Kim Jong-un'un kendisiyle görüşüp Biden'ı eleştirdiğini öne sürdü

(AP)
(AP)

Donald Trump'ın, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'la hâlâ temas halinde olduğunu ve Kuzey Kore diktatörünün, Joe Biden'ın başkanlığını birlikte eleştirdiklerini öne sürdüğü anlaşılıyor.

New Hampshire'daki destekçilerine seslenen eski ABD Başkanı, Kim'in "yine çok endişelenmeye başladığını" ve Biden için "çok kötü bir kelime" kullandığını ifade etti.

Pazartesi günkü mitingde İsrail'le Hamas arasında devam eden çatışma hakkında konuşan Trump, alanda toplananlara "kendisi başkanken herkesin güvende hissettiğini" söyledi.

Trump, "Böyle bir şey Putin'le asla yaşanmazdı" dedi.

[Çin] Devlet Başkanı Şi Cinping bunu asla yapmazdı. Kuzey Kore'nin Kim Jong-un'u muazzam bir nükleer kapasiteye sahip. Ben başkanken herkes güvende hissediyordu. Kim Jong-un'la iyi anlaşıyordum. Sahtekar Hillary orada olsaydı nükleer savaş çıkardı. Daha önce benzerini görmediğiniz türden bir nükleer savaş yaşardınız.

2019'da Trump, 1953 ateşkesinden bu yana Kuzey Kore topraklarına ayak basan görevdeki ilk ABD Başkanı olmuştu (AP)​​​​​​​
2019'da Trump, 1953 ateşkesinden bu yana Kuzey Kore topraklarına ayak basan görevdeki ilk ABD Başkanı olmuştu (AP)

Trump sözlerine "Ve bu arada [Kim] yine çok endişelenmeye başladı, ona göre Biden tam bir... Kullandığı kelimeyi söylemeyeceğim ama çok kötü bir kelime" devam etti.

Daha önce Kim'le bir tür sevgi-nefret ilişkisi sürdürdüğü bilinen Trump'ın, başkanlığı sırasında Kim'le "çok iyi bir ilişki" geliştirdiği bildiriliyor.

Kim Jong-un'la daha önce iki kez görüştükten sonra 2019'da Trump, 1953 ateşkesinin yarımadayı ikiye bölmesinden bu yana Kuzey Kore topraklarına ayak basan görevdeki ilk ABD Başkanı olmuştu.

Ayrıca ikilinin 2019'da düzenlenen Vietnam'daki zirvesinden önce Kim, Beyaz Saray'a gönderdiği bir mektupta Trump'ı överek elçileriyle değil, yalnızca eski ABD Başkanı'yla görüşmek istediğini söylemişti.

Bu dostane yaklaşım, ikilinin daha önce birbirine sert sözler söylemesinin ardından gelmişti. Trump, Kuzey Kore'nin gelişen nükleer kapasitesine atıfta bulunarak Kim'den bir kere "küçük roket adam" diye söz etmişti.

Independent Türkçe



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24