Washington İran’ı ve vekillerini savaşı genişletmemeleri konusunda uyardı

Muhammed bin Selman, Biden’a “askeri operasyonları durdurmanın yollarını görüşmek üzere acilen harekete geçilmesi” gerektiğini vurguladı.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’ta bir hastanede dün diyalize giren hastalar (AFP)
Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’ta bir hastanede dün diyalize giren hastalar (AFP)
TT

Washington İran’ı ve vekillerini savaşı genişletmemeleri konusunda uyardı

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’ta bir hastanede dün diyalize giren hastalar (AFP)
Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’ta bir hastanede dün diyalize giren hastalar (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin dünkü hararetli oturumunda İran’ı, Gazze Şeridi’nde İsrail ile Hamas arasındaki savaşa doğrudan veya vekilleri aracılığıyla müdahil olmaması ve bölgedeki ABD vatandaşlarını ve ABD çıkarlarını hedef almaya devam etmemesi konusunda uyardı. Bilinken, İran’ın savaşın kapsamını genişletme yönündeki her türlü girişimine ülkesinin “kararlı ve hızlı” bir şekilde yanıt vereceğini de vurguladı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise oturumda, çatışan iki tarafın gayri meşru davranışlarını eleştirerek, derhal ateşkes sağlanması ve Gazze Şeridi’nde kuşatma altındaki Filistinlilere acil yardım ulaştırılması çağrısında bulundu. Guterres, Hamas’ın yakın zamanda alıkoyduğu rehinelerin “derhal ve kayıtsız şartsız” serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı Ortak Arap koordinasyonu çerçevesinde, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan’ın, Mısırlı mevkidaşı Samih Şukri, Filistinli mevkidaşı Riyad el-Maliki ve Ürdünlü mevkidaşı Eymen es-Safadi ile BM Güvenlik Konseyi oturumuna katıldığını bildirdi. Prens Faysal bin Ferhan, Arap bakanların “derhal ateşkes ilan edilmesi, Gazze’deki ablukanın hemen kaldırılması, barış sürecine geri dönülmesi ve Filistin halkının maruz kaldığı haksızlıkların çözümüne yönelik gerçek ve ciddi bir yaklaşım benimsenmesi” çağrısında bulunduklarını söyledi.

Bu sırada Filistin Radyosu dün akşam, İsrail uçaklarının Gazze Şeridi’nin güneyinden kuzeyine kadar çeşitli bölgelerine şiddetli hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.

Macron’un İsrail ziyareti

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Hamas’a karşı savaşında İsrail’le dayanışma içinde olduğunu gösteren bir grup Batılı siyasi liderin safında yer aldı ve dün İbrani devletini ziyaret etti. Macron burada DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu gibi Hamas’a karşı da uluslararası bir koalisyon kurulması ve çabaların iki yönde yoğunlaştırılması çağrısında bulundu; birincisi rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak, ikincisi Filistin barış kampını güçlendirip terörizmi zayıflatacak siyasi ufuklar açmaya çalışmak.

Macron daha sonra Ramallah’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. Abbas konuğuna, İsrail devletini ve onun 40 yıllık varoluş hakkını tanıdığını ancak aynı zamanda İsrail’den de Filistin devletini ve onun var olma hakkını tanımasını istediğini bildirdi.

Gazze’ye yardımlar

Yardımın Gazze Şeridi’ne ulaşmasıyla ilgili olarak Mısır, çeşitli ülkelerin yanı sıra yerel hayır kurumlarından da yardım sevkiyatları almaya devam etti. Mısır Kızılayı, Refah Sınır Kapısı üzerinden Filistin Kızılayı’na dördüncü yardım sevkiyatını ulaştırdığını duyurdu. Kahire dün, Gazze’ye yardımların girmesinin “sürdürülebilirliğini” desteklemek ve “bunun değişken müzakerelere tabi olmasını” önlemek amacıyla uluslararası düzeyde daha fazla hareketlilik için çaba gösterdiğini ifade etti. Kahire, Refah Sınır Kapısı’nın “hiçbir zaman kapatılmadığını ve kapatılmayacağını” da vurguladı.



COP29 zirvesinde iklim finansmanı alanında 300 milyar dolar değerinde anlaşma sağlandı

COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
TT

COP29 zirvesinde iklim finansmanı alanında 300 milyar dolar değerinde anlaşma sağlandı

COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)

İki hafta süren zorlu müzakerelerin ardından dünya ülkeleri, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı (COP29) zirvesinde varılan zorlu anlaşmaya göre, en yoksul ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için yıllık 300 milyar dolarlık bir finansman hedefi üzerinde uzlaştı.

Yeni hedefin, gelişmiş ülkelerin 2020 yılına kadar yoksul ülkelere yılda 100 milyar dolar iklim finansmanı sağlama yönündeki önceki taahhütlerinin yerini alması amaçlanıyor. Hedefe 2022 yılında, planlanandan iki yıl sonra ulaşıldı ve süresi 2025 yılında sona erecek.

Ülkeler ayrıca, küresel ısınmayla mücadeleyi desteklemek üzere yeni projelere milyarlarca dolar yatırım yapılmasını sağlayacağını söyledikleri karbon kredilerinin alınıp satılacağı küresel bir pazarın kuralları üzerinde de anlaşmaya vardılar.

Zirve, cuma günü sona erecekti ancak yaklaşık 200 ülkeden müzakerecilerin önümüzdeki on yıl için küresel bir iklim finansmanı planı üzerinde anlaşmaya varmaya çalışması nedeniyle süre uzatıldı.

Gelişmekte olan ülkeler cuma günü, konferansa ev sahipliği yapan Azerbaycan'ın 250 milyar dolarlık bir anlaşma önerisini reddetti ve bunu aşağılayıcı derecede düşük olarak nitelendirdi. Gelişmekte olan ülkeler iklim değişikliğinin yol açtığı fırtınalar, seller ve kuraklıklar nedeniyle büyük maddi kayıplar yaşamakta.

COP29, katı iç bütçelerle kısıtlanan zengin hükümetlerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki bölünmeleri ortaya çıkardı ve iklim finansmanı taahhütlerinin yerine getirilmesinde geçmişte yaşanan başarısızlıklar, gelişmekte olan ülkelerin yeni vaatlere şüpheyle yaklaşmasına neden oldu.

Anlaşmanın açıklanmasının ardından Avrupa Komisyonu Üyesi Wopke Hoekstra iklim finansmanı için “yeni bir dönemin başlangıcını” selamladı. İklim müzakerelerinden sorumlu komisyon üyesi “Masada daha fazla para olmasını sağlamak için hepinizle birlikte çok çalıştık” dedi. “100 milyar dolarlık hedefi üç katına çıkarıyoruz ve bunun iddialı olduğuna inanıyoruz. Bu gerekli, gerçekçi ve ulaşılabilir bir hedeftir.”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres anlaşmayla ilgili karışık duygular taşıdığını ifade ederek, ülkeleri anlaşmayı üzerine inşa edilecek bir “temel” olarak görmeye çağırdı.

Guterres yaptığı açıklamada, "Karşılaştığımız büyük zorlukla yüzleşmek için daha iddialı bir sonuca ulaşmayı umuyordum" dedi ve "hükümetlere bu anlaşmayı, üzerine inşa etmeye devam etmek için bir temel olarak değerlendirmeleri" çağrısında bulundu.