Macaristan: Sessiz bir göçmen istasyonu

Göçmenler arkalarında ateş küllerini, çikolata ambalajlarını ve unutulmuş eşyaları bırakarak hızla kuzeye doğru ilerliyor

Almanya'ya giderken Sırbistan'dan AB'ye geçiş kapısı olan Macaristan'dan geçmek kaçınılmaz (AFP)
Almanya'ya giderken Sırbistan'dan AB'ye geçiş kapısı olan Macaristan'dan geçmek kaçınılmaz (AFP)
TT

Macaristan: Sessiz bir göçmen istasyonu

Almanya'ya giderken Sırbistan'dan AB'ye geçiş kapısı olan Macaristan'dan geçmek kaçınılmaz (AFP)
Almanya'ya giderken Sırbistan'dan AB'ye geçiş kapısı olan Macaristan'dan geçmek kaçınılmaz (AFP)

Yakılan ateşin ardında kalan küller, çikolata ambalajları, bazen de kayıp bir pasaport...

Bunlar göçmenlerin, Macaristan'ın Slovakya sınırını geçtiklerini gösteren birçok izden bazıları.

Ancak o bölgenin sakinleri bunları nadiren görüyor.

Orta Avrupa'da bulunan iki ülke arasında uzanan 676 kilometrelik sınıra sahip Slovakya, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán'ın göçmenlik karşıtı söylemine rağmen artış gösteren yasadışı geçişlerle mücadele etmek için son zamanlarda gözetim operasyonlarını güçlendirdi.

DAHA FAZLA OKU

Göç ve mültecilik meselesi: Göçmenler ya da sefaletin intikamı (1)

Macaristan, AB'den daha fazla yardım alabilmek için Ukraynalı mülteci sayısını şişirmekle suçlandı

Ukraynalı savaş esirleri Macaristan'a teslim edildi

Orta Avrupa'da, Ortadoğu'dan çok sayıda mültecinin akın ettiği 2015-2016 senaryosunun tekrarlanmasını önlemek için Brüksel'in onayını gerektiren olağanüstü önlemler alınıyor.

Ancak müreffeh Almanya'ya giderken Sırbistan'dan AB'ye açılan kapı olan Macaristan üzerinden geçmek kaçınılmaz oluyor.

Slovakya sınırına yakın bir köy olan Hunt'ta yerel halk, göçmen sayısındaki artışı fark ettikten sonra yaz sonunda devriye gezmek için girişimde bulundu.

Fransız Haber Ajansı'nın yerel toplum merkezi sorumlusu Victoria Tknos, "Onları görürsek onlarla mesafemizi koruyoruz" dedi.

Bazı sakinlerin, onlarla karşılaşma korkusuyla artık nehir kenarında veya ormanda kamp yapmadığını belirten Tknos, şu açıklamayı yaptı:

Ama gerçekte onları pek göremiyoruz. Kaçakçılar onları bırakıyor ve sonra da sınıra gitmelerini söylüyor.

Macaristan'ı geçme zorluğu 

Komşu Drigglebalank kasabasındaki Belediye Başkanı David Rigo düzenli olarak kasabayı geçen küçük polis araçlarını gözlemliyor ve yetkililerin ihlalcileri tutuklamak için kullanabileceği imkanların sınırlı olduğunu belirtiyor.

Ancak bu kişilerin amacı, göçe karşı düşman bir ülkeden en kısa sürede kaçmak.

Viktor Orban ise güneyde inşa edilen çitleri geçebilenleri geri püskürtmeleri konusunda polise baskı yapıyor.

Sığınmacılar artık başvurularını Macaristan topraklarında yapamıyor ve başvuru yapmak istedikleri ülkelerin komşu ülkelerdeki büyükelçiliklerine gitmeleri gerekiyor ki bunu da çok az sayıda kişi yapabiliyor.

Son resmi istatistiklere göre geçen yıl yalnızca 10 kişi mülteci statüsü aldı.

Bu politikası onu Avrupa Birliği Adalet Divanı'nda defalarca mahkûmiyetle karşı karşıya bıraksa da milliyetçi lider bunda ısrar etti.

Filistin yanlısı gösteriler ve Batı Avrupa'da artan saldırı tehlikeleri karşısında Viktor Orban yakın zamanda alınan önlemler sayesinde "göçün rol oynadığı terör tehdidini Macaristan'dan uzaklaştırma" başarısını kutladı.

Ancak Orban, komşu Avusturya ve Slovak siyasi sınıfının bazı üyelerinin, göçmenlerin kendi topraklarından geçmesine kasıtlı olarak izin verdiğinden şüphelenmesi nedeniyle ikili bir oyun oynamakla suçlanıyor.

Kaçakçıların serbest bırakılması

Political Capital araştırma kuruluşundan analist Rudolf Birx, konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı:

2015'te olduğu gibi sığınmacıların geçişini kolaylaştırmak hükümetin çıkarınadır. Çünkü onları Avrupa Birliği içinde bir siyasi baskı kartı olarak kullanabilir. Hatta göçmenlere karşı yürütülen kampanyadan sonra Viktor Orban'ın müttefiki olan Robert Fico zafer kazandı. Budapeşte, Brüksel'in göç politikasını protesto etmek amacıyla son aylarda 1.500'den fazla kaçakçıyı serbest bırakarak yangını körükledi.

İzleme operasyonlarına rağmen Slovak tarafına gelen gönüllüler, her gün onlarca kişinin sınırı geçtiğini gördüklerini söylüyor.

Göçmenlere yardım eden sivil toplum kuruluşu olan Marina'nın acil müdahale ekibinden sorumlu Katarina Levchikova'nın açıkladığı gibi, gömenlerin çoğunluğunu Suriye vatandaşları oluşturuyor ve bu insanlar aile üyelerinin ve arkadaşlarının yaşadığı Almanya'ya gitmek istiyor.

Avrupa'nın en büyük ekonomisine Eylül ayı sonu itibarıyla 25 binden fazla sığınma başvurusu yapıldı. Bu rakam, 2022 yılının tamamından daha fazla.

Yıllarca Türkiye'de kaldıktan sonra savaştan ya da ekonomik krizden kaçan bu mülteciler, sıkı teller ve denetimlerle karşı karşıya kalmalarına rağmen, kararlı bir duruş sergiliyorlar.

David Rigo, "Eğer Macaristan'da durdurulurlarsa ve güneye geri gönderilirlerse, bir sonraki hafta geri dönecekler" dedi.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Hizbullah: İsrail ile topyekûn bir savaşa girmeye hazır değildik

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım konuşma yaparken (EPA)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım konuşma yaparken (EPA)
TT

Hizbullah: İsrail ile topyekûn bir savaşa girmeye hazır değildik

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım konuşma yaparken (EPA)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım konuşma yaparken (EPA)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, İsrail ile topyekûn bir savaşa girmenin hazırlık gerektirdiğini, ancak bu hazırlıkların yapılmadığını söyledi.

Kasım, yerel bir televizyon kanalında dün yayınlanan röportajda, “Hizbullah İsrail ile topyekûn bir savaşa girmiş olsaydı, yıkım, ABD’nin müdahalesi ve daha büyük bir yayılma olurdu, ancak istenen hedefler gerçekleştirilemezdi” dedi.

Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'in güneyine saldırmasının ardından İsrail'in Gazze Şeridi'ne karşı başlattığı savaşın başlarında önceden bir koordinasyon olmadığını ve saldırının yapılacağından haberdar olmadıkları için kapsamlı bir savaşa giremediklerini söyledi.

Hizbullah Genel Sekreteri sözlerini şöyle sürdürdü:

“İki ay sonra Hamas’taki kardeşlerimiz bize, desteğin yeterli olduğunu ve istenen amaca ulaştığını düşündüklerini bildirdiler. Bunun üzerine İsrail'in çok agresif ve ABD desteğinin ise sınırsız olduğu bir durum ortaya çıktı.”

İsrail, geçtiğimiz yıl eylül ayında, Hizbullah ile aylarca süren roketli saldırılar sonrasında Gazze’ye karşı yürüttüğü savaşı Lübnan'a doğru genişletti ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile birçok üst düzey liderini öldürdü.

Yerel televizyon kanalı, Kasım ile röportajı 11 Haziran'da yaptığını açıkladı.