Ruanda - Demokratik Kongo sınır gerilimi artıyor

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusunda yerlerinden edilmiş kişilere yönelik bir kamptaki çocuklar ve kadınlar, 2 Ekim (AFP)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusunda yerlerinden edilmiş kişilere yönelik bir kamptaki çocuklar ve kadınlar, 2 Ekim (AFP)
TT

Ruanda - Demokratik Kongo sınır gerilimi artıyor

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusunda yerlerinden edilmiş kişilere yönelik bir kamptaki çocuklar ve kadınlar, 2 Ekim (AFP)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusunda yerlerinden edilmiş kişilere yönelik bir kamptaki çocuklar ve kadınlar, 2 Ekim (AFP)

Ruanda ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasındaki sınır gerilimi, iki ülke sınırında bir Ruanda vatandaşının öldürülmesi ve bir diğerinin yaralanmasıyla sonuçlanan silahlı saldırıyla ilgili karşılıklı suçlamaların ardından dün doruğa ulaştı. Demokratik Kongo Cumhuriyeti ordusu ile M23 isyancıları arasındaki sınırda silahlı çatışmalar ise yoğunlaşıyor.

Her iki ülke de iki yıldır diğerini isyancıları silahlandırıp destekleyerek kendi güvenlik ve istikrarını bozmaya çalışmakla suçluyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Salı günü, 17 Ekim'de bir drone tarafından çekilen ve bir grup askerin ağır silahlarla ormanları geçtiğini gösteren fotoğrafları yayınladı. Bu askerlerin ülkenin doğusunda en önemli şehirlerden birini kontrol altına almak için günlerdir Kongo ordusuna karşı şiddetli çatışmalar yürüten M23 isyancılarını desteklemek üzere yola çıkan komşu Ruanda ordusundan olduğunu bildirdi.

Demokratik Kongo Hükumeti Sözcüsü Patrick Muyaya Katembwe, “Dronlarımız bir kez daha Ruanda'yı suçüstü yakaladı. Ruanda ordusu, baskı altındaki M23 teröristlerini desteklemek için bir kez daha sınırı ihlal ediyor” vurgusunda bulundu.

FOTO: Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin doğusunda yerinden edilmiş insanların kaldığı bir kamp, 2 Ekim ​​(AFP)
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin doğusunda yerinden edilmiş insanların kaldığı bir kamp, 2 Ekim ​​(AFP)

Kendi deyimiyle Kongo'nun toprak bütünlüğünün ihlal edildiğinin kanıtı olarak dört farklı fotoğraf koyan Katembwe, “Şimdi bu kanıtları Angola zirvesinde devlet başkanları tarafından oluşturulan soruşturma komitesine sunuyoruz. Böylece herkesin farkına vardığı hipotezi, yani Ruanda'nın doğrudan M23 teröristlerini desteklediği hipotezini pekiştirmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti, fotoğrafların Kuzey Kivu'daki Tongo ve Rutshuru şehirlerine yakın bir bölgede çekildiğini duyurdu. Buranın isyancıların aktif olduğu, Kongo ordusuna sadık yerel milislere karşı savaşlar yürüttüğü Ruanda sınırındaki bir bölge olduğunu da ekledi.

Ruanda ise Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin kendi iç güvenliğini istikrarsızlaştırmak için isyancıları, paralı askerleri ve silahlı hareketleri desteklediğini öne sürdü. Bunlardan en öne çıkanının Ruanda'nın başkenti Kigali'deki rejimi devirmeyi amaçlayan Ruanda'nın Kurtuluşu için Demokratik Güçler’i (FDLR) olduğunu vurguladı.

FOTO: Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yakacak odun taşıyan bir çocuk, 2 Ekim (AFP)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yakacak odun taşıyan bir çocuk, 2 Ekim (AFP)

Şarku’l Avsat’ın Ruanda Hükümet Ofisi’nden aktardığı açıklamada “Ruanda; Demokratik Kongo Cumhuriyeti Hükümeti, FDLR ve diğer yasa dışı silahlı gruplar ile yabancı paralı askerler arasında devam eden destek ve işbirliğinden derin endişe duyuyor. Bunlar, Luanda ve Nairobi operasyonlarını ihlal ederek Ruanda sınırı boyunca provokatif eylemleri artırıyor” ifadeleri kullanıldı.

Daha önce Ruanda, 100 binden fazla mülteciye ev sahipliği yapan Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yeniden başlayan çatışmalardan endişe duyduğunu bildirmişti. Bu mültecilerin yüzde 62'sinin Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden, yüzde 37'sinin ise Burundi'den kaçtığı biliniyor.

Ruanda ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasındaki çatışma, karmaşık sosyal, politik ve ekonomik boyutları geri planda bırakıyor. İki ülke arasındaki sınır bölgesi kaynaklar açısından zengin olsa da burada güçlü etnik çatışmalar mevcut. Ruanda'ya bağlı isyancılar Tutsi, Demokratik Kongo'ya bağlı isyancılar ise Hutu kabilelerinin soyundan geliyor. Bu durum 1990 ile 1993 yıllarında Ruanda'daki iç savaşta yaşanan katliamları akla getiriyor. Bu iki kabile arasında yaklaşık 1 milyon insanın öldürüldüğü bir soykırımla sonuçlanan bir savaş kaydedilmişti.

FOTO: Ülkenin kuzeyinde Kongo ordusu ile M23 hareketi arasında yaşanan çatışmalardan kaçmak için yerinden edilen insanlar, 2 Ekim (AFP)
Ülkenin kuzeyinde Kongo ordusu ile M23 hareketi arasında yaşanan çatışmalardan kaçmak için yerinden edilen insanlar, 2 Ekim (AFP)

Son yıllarda iki ülke arasındaki ilişkilerde birçok iniş ve çıkış yaşanmış, 2019'da büyük ölçüde gelişmeler kaydedilmişti. Ancak 2021'in sonunda, M23 hareketi 2013'te savaşı bırakan Demokratik Kongo Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı eyleme geri döndüğü ve savaşçıları Ruanda'ya sığındığı sırada ilişkiler yeniden kötüleşmişti.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusuna geri dönen isyancılar geçen yıl birçok sınır bölgesinin kontrolünü ele geçirdi. Ardından ise kontrollerini maden kaynakları açısından zengin olan Masis bölgesini de kapsayacak şekilde genişlettiler.

Pazar günü isyancılar, Kongo'ya sadık yerel milislerle yürütülen şiddetli çatışmaların ardından stratejik Kitchanga şehrinin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

Bu gerilim öncesinde ise Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, iki ülke arasında doğrudan bir çatışma yaşanabileceği konusunda uyarmıştı. BM Genel Sekreteri'nin Büyük Göller Bölgesi Özel Temsilcisi Huang Xia ise birkaç gün önce BM Güvenlik Konseyi'ne bölgedeki güvenlik ve insani durumun iyileşmediğini bildirdi.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Ruanda arasında doğrudan çatışma tehlikesine atıfla, her iki ülkedeki askeri takviyenin, doğrudan üst düzey diyaloğun bulunmamasının, nefret söyleminin devam etmesinin göz ardı edilemeyecek endişe verici işaretler olduğu konusunda uyardı.



İsrail’den Lübnan’ın güneyine “geniş çaplı” hava saldırıları

TT

İsrail’den Lübnan’ın güneyine “geniş çaplı” hava saldırıları

İsrail’den Lübnan’ın güneyine “geniş çaplı” hava saldırıları

İsrail ordusu tarafından dün akşam yapılan açıklamada ‘onlarca’ savaş uçağının Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah hedeflerine ‘geniş çaplı’ hava saldırıları düzenlediği duyuruldu.

İsrail Ordu sözcüsü Daniel Hagari, akşam 20.00’ı (17.00 GMT) biraz geçe yaptığı açıklamada, “Son bir saat içinde Hizbullah'ın İsrail topraklarına roket fırlatmaya hazırlandığının tespit edilmesinden sonra Lübnan'ın güneyine geniş çaplı hava saldırıları gerçekleştirdik. Onlarca savaş uçağı terörist hedeflere ve füze rampalarına hava saldırısı düzenledi” ifadelerini kullandı.

İsrail gazetesi The Jerusalem Post, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar’ın, İsrail Hava Kuvvetlerinin herhangi bir gelişmeye karşı hem savunma hem de saldırı düzeyinde yüksek alarm durumunda olduğu açıklamasını aktardı.

İsrail ordusu tarafından dün yayınlanan bir rapora göre Bar, Hava Kuvvetleri komutanlarıyla gerçekleştirdiği toplantıda “Hava Kuvvetlerinin operasyonel hazırlık durumuyla ilgili olarak, Hava Kuvvetlerini, özellikle savunma açısından, en yüksek hazırlık seviyesinde tutmaya devam ediyoruz. Bu uzun bir süredir devam ediyor” dedi.

Bar, şöyle devam etti:

“Saldırı tarafında, hava kuvvetlerinin tüm kabiliyetlerini alarm durumuna geçirdik. Şu an her şey hazır. Şimdi gelişmeler neyi gerektiriyorsa ona uygun olan planlara başvuracağız.”

Öte yandan İsrail'in Lübnan’ın güneyindeki Katrani Tepeleri ve Batı Bekaa Tepelerini hedef alan hava saldırılarında dört kişi yaralandı. Lübnan Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Acil Operasyon Merkezi'nden yapılan açıklamada İsrail'in Katrani Tepeleri'ne düzenlediği saldırıda bir kişinin ağır yaralandığı ve yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındığı belirtildi. Merkez, İsrail'in Batı Bekaa tepelerine düzenlediği hava saldırılarında üç kişinin hafif yaralandığını da ekledi.

İsrail ordusu, Lübnan’ın başkenti Beyrut yakınlarında Hizbullah liderlerine yönelik bir hava saldırısından bir gün sonra, bu sabah Hizbullah mevzilerine yönelik yeni hava saldırıları düzenlediğini duyurdu.

Beyrut'un güney banliyölerinde cuma günü düzenlenen bir baskında en az 16 Hizbullah üyesinin öldürüldüğü belirtilen açıklamada “İsrail ordusu şu an Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini bombalıyor” denildi.

Lübnan’da yayın yapan bir televizyon kanalı, İsrail savaş uçaklarının Cebel er-Reyhan tepelerini, Mahmudiye'nin dış mahallelerini, Vadi Burgaz'ı, Litani Nehri’ni, Labaya'yı ve Batı Bekaa'nın dış mahallelerini hedef alan hava saldırıları gerçekleştirdiğini bildirdi.

Televizyon kanalı, patlamaların güneyin en uzak noktalarından duyulduğunu ekledi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in cuma günü Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısında, aralarında üç çocuk ve yedi kadının da olduğu en az 31 kişinin öldüğünü ve bunun Hizbullah ile İsrail arasında bir yıldır süregelen çatışmalar sırasında gerçekleşen en ölümcül saldırı olduğunu bildirdi.

Diğer taraftan Hizbullah dün gece, öldürülen 16 üyesi arasında üst düzey komutanlarından İbrahim Akil ve Ahmed Vehbi'nin de olduğunu teyit etti.