Çin Başbakanı Li: Çin-Rusya işbirliği üçüncü tarafa karşı değil

Çin Başbakanı Li Çiang, ülkesinin son dönemde Rusya ile giderek gelişen işbirliğinin herhangi bir üçüncü tarafı hedef almadığını ve üçüncü tarafça bozulamayacağını bildirdi

Çin Başbakanı Li Çiang (AA)
Çin Başbakanı Li Çiang (AA)
TT

Çin Başbakanı Li: Çin-Rusya işbirliği üçüncü tarafa karşı değil

Çin Başbakanı Li Çiang (AA)
Çin Başbakanı Li Çiang (AA)

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Li, Kırgızistan'ın başkenti Bişkek’te düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Hükümet Başkanları Konseyi toplantısı marjında Rus mevkidaşı Mihail Mişustin ile bir araya geldi.

Li, görüşmede, Çin ile Rusya arasındaki işbirliğinin iki halkın yararına dünya kalkınmasına katkı sağlamayı, eşitliği ve korumayı hedeflediğini belirterek, "Çin-Rusya işbirliği herhangi bir üçüncü tarafa karşı değil." ifadesini kullandı.

Bununla birlikte ilişkilerin üçüncü taraflarca bozulamayacağını da vurgulayan Li, iki ülke liderlerinin kısa süre önce Pekin'de yaptıkları görüşmede ilişkilere çizdiği rota doğrultusunda Rusya ile işbirliğini derinleştirmeye ve iki ülkenin "kapsamlı stratejik koordinasyon ortaklığı" olarak tanımladığı ilişkiyi ilerletmeye hazır olduklarını bildirdi.

Li, Çin'in Rusya ile kalkınma stratejilerini uyumlaştırmayı, Kuşak ve Yol Girişimi ile Avrasya Ekonomik Birliği (EEU) arasında sinerjiyi artırmayı, ticaret, yatırımlar ve enerji alanında işbirliği ile coğrafi bağlantılılığı artırmayı istediğini belirtti.

Çin'in Rusya ile ŞİÖ çerçevesindeki birlikteliğini derinleştirmeyi amaçladığına işaret eden Li, sanayi ve tedarik zincirleri, imalat, yeşil kalkınma ve dijital ekonomi alanlarında işbirliğini geliştirerek bölgesel ekonomik büyümeye yeni güç katmayı hedeflediğini dile getirdi.

Rus Başbakan Mişustin de, ilişkilerin son dönemde benzeri görülmemiş seviyeye ulaştığını, iki ülke liderleri arasındaki anlayış birliği doğrultusunda Çin ve Rusya'nın temel çıkarlarda birbirine destek olduğunu ifade etti.

Çin ile ŞİÖ, BRICS ve diğer çok taraflı çerçevelerde işbirliğini derinleştirmeyi sürdüreceklerini vurgulayan Mişustin, çok kutuplu dünya düzenini teşvik için birlikte çalışmaya hazır olduklarını kaydetti.

Putin'in Pekin ziyareti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17-18 Ekim'de Pekin'de düzenlenen 3. Kuşak ve Yol Forumuna katılmak üzere Çin'i ziyaret etmişti.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rus mevkidaşı ile burada yaptığı görüşmede, son dönemde Rusya ile gelişen ilişkilerinin "günlük menfaatlerle dayanmadığı, uzun vadeli bir stratejik taahhüt olduğunu" vurgulamıştı.

ABD ile jeostratejik rekabetin ve bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde Çin'in, benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Rusya ile ilişkilerinin geliştiği gözleniyor.

Çin lideri, martta düzenlenen Ulusal Halk Kongresi'nde yeniden devlet başkanı seçilerek iktidarını üçüncü döneme taşımasının ardından ilk yurt dışı ziyaretini Rusya'ya yapmıştı.

Şi, ziyarette, Putin'e hitaben, "Şu anda dünya yüzyılda bir görülecek bir değişimden geçiyor ve bu değişime biz yön veriyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

Ziyarette iki lider ilişkilerin yeni bir boyuta yükseltilmesine dair anlayış birliğine varılmış, Pekin ile Moskova arasında stratejik işbirliğinin küresel boyutta genişletilmesi vurgulanmıştı.



İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

TT

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

“Hayfa'da iyi bir ailenin evini temizlemek için işe geldik ama eve yaklaştığımızda sirenler çalmaya başladı. İnsanlar halk sığınağına koştu, biz de koştuk. Ancak oraya vardığımızda kapıyı kapattılar ve bu sığınağın sadece mahalle sakinlerinin kullanımı için olduğunu söyleyerek içeri girmemizi engellediler. Biz de büyük bir korku içinde dışarıda kaldık ve patlama seslerini duyduğumuzda dehşete kapıldık.” Tamra kentinden bir Arap temizlikçi dün İsrail medyasına maruz kaldıklarını bu sözlerle anlattı.

İş arkadaşı da aynı ifadeleri doğrulayarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır büyük bir evde çalışıyoruz ve ev sahipleri bize iyi davranıyor. Ancak bu ırkçılık karşısında şok olduk. Ev sahibi polisi aradı ve ona komşularının yasaları çiğnediğini söylediler. Bu ırkçıların nasıl davrandığını anladığında şok oldu. Yasalara göre her halk sığınağının, aynı mahalleden olsun ya da olmasın, İsrail'deki her insan için bir barınma yeri olduğunu, bunun önemli olmadığını söyledi.”

Bu iki kadının bilmediği şey, maruz kaldıkları şeyin münferit bir vaka olmadığı, İran füzelerinin on gün önce düşmeye başlamasından bu yana İsrail'de bin 200'den fazla benzer olayın meydana geldiği ve polise şikâyette bulunulduğuydu.

jıop
Hayfa'da sirenler çalarken bir sığınağa sığınan İsrailliler, 16 Haziran (AFP)

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu Sivil Haklar Derneği'ne göre, savaş sırasında yayınlanan resmi belediye verileri bu olgunun artmakta olduğunu gösteriyor.

Bu olgunun bir parçası olarak, ‘nüfusun yüzde 12'sinin Arap olduğu Hayfa kentinde 175 vaka kaydedilirken, Arap nüfusun yüzde 7 olduğu Tel Aviv-Yafa'da 178, Arap nüfusun yüzde 40 olduğu Kudüs'te ise 600'den fazla vaka kaydedildi.’

Bariz ırk ayrımcılığı

İsrail'de sığınakların inşasının, hükümetin ve çeşitli bakanlıklarının sorumlu olduğu bariz bir ırk ayrımcılığı politikası içerdiği biliniyor. En büyük Arap şehri olan ve 80 binden fazla nüfusa sahip Nasıra'da, son savaşların hepsinde füze bombardımanına maruz kalmasına rağmen, bir tane bile halk sığınağı bulunmuyor.

İran'a karşı savaşın üçüncü gününde, yedi kilogram patlayıcı taşıyan bir İran insansız hava aracı (İHA) Nasıra'da Schneller mahallesinin kalbine düştü. Mucizevi bir şekilde patlamadı.

Patlayıcı uzmanları İHA’yı kontrollü bir şekilde patlatana kadar mahalle sakinleri tahliye edildi. Bununla birlikte, hemen yanında ve arazisi üzerinde inşa edilen Yahudi kasabası Nof Hagalil'de 25 halka açık sığınak bulunuyor.

dfgthy
Tel Aviv'de sirenler çalarken bir sığınağa yönelen İsrailliler, 19 Haziran (AP)

Savaşın ikinci gününde aynı aileden dört kişinin İran füzesiyle öldürüldüğü 40 bin nüfuslu Arap şehri Tamra'da sadece bir halk sığınağı bulunurken, bin 100 Yahudi'nin yaşadığı komşu kasaba Mitzpe Aviv'in sınırları içinde 13 halk sığınağı var.

Demokratik Cephe ve Arap Değişim Hareketi lideri Knesset üyesi Eymen Avde, iki gün önce X platformunda yaptığı paylaşımda, ‘siren çalındığı sırada korunaklı bir yere girişin engellenmesini suç sayan ve para cezasıyla cezalandırılacak bir yasa tasarısı’ sunacağını söyledi.

Kan 11 televizyonu dün yayınladığı bir haberde, ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi olgusunu ortaya koydu. Şarku’l Avsat’ın Kan 11 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail'de ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu. Bazı bölgelerde Yahudi vatandaşların da mahalle dışından geldikleri için sığınaklara girmelerine izin verilmiyor.

Bat Yam kentinde yaşayan Shuval Fuchs, komşu binada oturdukları için Yahudi vatandaşların kendisi ve beş Yahudi kadının sığınağa girmesini engellediğini anlattı. Fuchs, “Burada ulusal dayanışmadan bahsediyorlar. Bu bir yalan. Bencillik burada gelişiyor ve Araplara karşı var olan ırkçılığa katılıyor. Ben yedek kuvvetlerde askerim. Gazze Şeridi'nde görev yaptım. Ama bu bana yardımcı olmadı. Benim ve kadınların içeri girmesini engellediler ve biz de aşırı korku içinde dışarıda kaldık” şeklinde konuştu.