İsveç'ten, Kur'an-ı Kerim yakan Momika'yı sınır dışı etme kararı

İsveç'te son aylarda Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonları gerçekleştiren Iraklı Salwan Momika'nın oturum vizesi bittikten sonra sınır dışı edilmesine karar verildi.

Kur'an-ı Kerim (EPA)
Kur'an-ı Kerim (EPA)
TT

İsveç'ten, Kur'an-ı Kerim yakan Momika'yı sınır dışı etme kararı

Kur'an-ı Kerim (EPA)
Kur'an-ı Kerim (EPA)

Göçmenler Ofisi Basın Sözsüsü Jesper Tengroth, TV4 kanalına yaptığı açıklamada, Momika'nın 16 Nisan 2024'e kadar çalışma ve oturma izninin bulunduğunu söyledi.

Tengroth, bu tarihten sonra oturma ve çalışma izni verilmeyeceğini ve Momika'nın sınır dışı edileceğini belirtti.

Bu kararı Momika'nın yalan beyanından dolayı aldıklarını aktaran Tengroth, "Oturma ve çalışma izni için vize başvurusunda şahsın yalan beyanlarını tespit ettik ve bu nedenle sınır dışı edilmesine karar verdik. Şahsın 5 yıl süreyle de İsveç'e girmesi yasaklandı." dedi.

Momika'nın sınır dışı kararına itiraz edip davayı Göç Mahkemesi'ne götürmesi bekleniyor.

İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'e yönelik provokasyonlar

Başkent Stockholm'de Salwan Momika, Kurban Bayramı'nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran'da, Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i ateşe vermişti.

Momika, 20 Temmuz'da da Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde, 31 Temmuz ve 14 Temmuz'da İsveç Parlamentosu önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı. Momika, 24 Ağustos'ta da Stockholm Camisi önünde tekrar Kur'an-ı Kerim yakmıştı.

Momika'nın 3 Eylül'de Malmö kentinde, polis korumasında Kur'an-ı Kerim yakması ve onu engellemeye çalışan 15 kişinin gözaltına alınması nedeniyle protestolar düzenlenmişti.

Momika son olarak 21 Ekim'de Stockholm'ün merkezinde İsrail'e destek mitingi yaparak Kur'an-ı Kerim ve Filistin bayrağı yakmıştı.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.