Sunak'ın milyarder kayınpederi: "Gençler haftada 70 saat çalışmalı"

Murthy'nin sözleri sosyal medyada büyük tepki çekti

77 yaşındaki Narayana Murthy, Hindistan'ın en zengin 23. kişisi (Reuters)
77 yaşındaki Narayana Murthy, Hindistan'ın en zengin 23. kişisi (Reuters)
TT

Sunak'ın milyarder kayınpederi: "Gençler haftada 70 saat çalışmalı"

77 yaşındaki Narayana Murthy, Hindistan'ın en zengin 23. kişisi (Reuters)
77 yaşındaki Narayana Murthy, Hindistan'ın en zengin 23. kişisi (Reuters)

Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak'ın kayınpederi ve Hindistan'ın önde gelen girişimcilerinden biri olan Narayana Murthy, Hint gençlerinin daha uzun saatler çalışması gerektiğini söyledi.

Yazılım devi Infosys'in kurucularından olan Murthy, Hindistan'ın küresel ekonomik güç olabilmesi için "çok kararlı, aşırı disiplinli ve aşırı çalışkan" gençlere ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Hint gençlerinin haftada 70 saat çalışması gerektiğini söyleyen Murthy, "Biliyorsunuz, Almanlar ve Japonlar II. Dünya Savaşı'ndan sonra tam olarak bunu yaptılar" ifadelerini kullandı.

Murthy, "Gençlerimiz nedense Batı'nın istenmeyen alışkanlıklarını alıyorlar ve bu durum ülkeye yardımcı olmuyor. Hindistan iş verimliliği konusunda dünyanın en kötü ülkelerinden biri" diye konuştu.

Şirket yöneticilerinin gençleri çok çalışmak konusunda motive etmeleri gerektiğini belirten başarılı iş insanı, gençlere Hindistan'ın ilk kez küresel olarak belli bir saygı gördüğünün anlatılması ve bir araya gelerek süreci hızlandırmak gerektiğinin söylenmesi gerektiğini ifade etti.

Murthy ayrıca Hindistan'ın Çin'de uygulanan çalışma politikalarından da dersler çıkarması gerektiğini söyledi.

Murthy'nin Hindistan'daki gençler için haftada 70 saat çalışma önerisi sosyal medyada büyük tepki çekti. Son yıllarda ülkede yapılan anketler Hindistanlıların, çok fazla çalıştıklarını ve az kazandıklarını düşündüğünü ortaya koyuyor.

Benzer şekilde Çin'de de gençler, "996" olarak ifade edilen sabah 9'dan akşam 9'a kadar haftada 6 gün şeklinde düzenlenen çalışma hayatına itiraz ediyor.

ABD ve Avrupa'da da geçen yıl özellikle gençler arasında "sessiz istifa" akımı popüler hale gelmişti. Sessiz istifa, işten ayrılmadan çalışmayı bırakan kişilerin tercih ettiği bir yöntem olarak öne çıkmıştı.

1981'de Infosys'i kuran Narayana Murthy'nin 4 milyar dolardan fazla serveti olduğu tahmin ediliyor.

Independent Türkçe



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.