Kuzey Kore: ABD, Güney Kore ve Japonya'nın, Rusya ile ilişkilerimizi kınaması asılsız eleştiridir

Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Choe Son-hui, ülkesinin Rusya'ya askeri teçhizat ve mühimmat satışını kınayan ABD, Güney Kore ve Japonya'nın ortak bildirisi için "Kuzey Kore-Rusya ilişkilerine yönelik asılsız eleştiri ve iftira" nitelemesinde bulundu

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (AA)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (AA)
TT

Kuzey Kore: ABD, Güney Kore ve Japonya'nın, Rusya ile ilişkilerimizi kınaması asılsız eleştiridir

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (AA)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (AA)

Choe, Kuzey Kore'nin resmi Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA) aracılığıyla, Güney Kore, ABD ve Japonya'nın ortak kınama bildirisine yönelik açıklama yaptı.

Devletlerin bağımsızlıklarını ilgilendiren konulara hiçbir ulusun müdahale hakkı bulunmadığını kaydeden Choe, "Kuzey Kore-Rusya ilişkilerine yönelik asılsız eleştiri ve iftira" olarak tanımladığı söz konusu kınamanın, Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması'nın ihlali olduğunu belirtti.

Choe, "Eğer Kuzey Kore ve Rusya'ya karşı bir kasıtları yoksa iki ülke arasındaki eşit ve normal ilişkilerdeki gelişmelerden rahatsız olmaları ve gergin hissetmeleri için bir neden olmayacaktır." ifadesini kullandı.

ABD, Güney Kore ve Japonya, Kuzey Kore'nin "Ukrayna hükümeti ve halkına karşı kullanılmak üzere" Rusya'ya askeri teçhizat ve mühimmat satışını şiddetle kınadığı bildirilmişti.

ABD, Kuzey Kore'nin, Rusya'ya askeri teçhizat gönderdiğini öne sürmüştü

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, 13 Ekim'de, Kuzey Kore'nin Ukrayna'da kullanılmak üzere Rusya'ya silah temin ettiğini belirterek, "Elimizdeki bilgiler, Kuzey Kore'nin son haftalarda Rusya'ya 1000 konteynerden fazla askeri teçhizat ve mühimmat sağladığını gösteriyor." ifadesini kullanmıştı.

Kirby, Kuzey Kore'nin ise bu desteğinin karşılığında Rusya'dan savaş uçakları, füzeler, zırhlı araçlar ve balistik füze üretim ekipmanı ile diğer ileri teknolojiler dahil askeri yardım talep ettiğini düşündüklerini aktarmıştı.



Tahran, müzakere masasına oturmak için ABD'nin saldırılarını durdurmasını şart koştu

İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
TT

Tahran, müzakere masasına oturmak için ABD'nin saldırılarını durdurmasını şart koştu

İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)

Tahran, Washington ile müzakere masasına geri dönmek için ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni saldırılar düzenlemeyeceğine dair garanti vermesini şart koştu.

Öte yandan Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden İran yönetimiyle görüşmediğini ve onlara ‘hiçbir şey teklif etmediğini’ belirtirken, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'a milyarlarca dolar ödediğini, ancak kendisinin bunu yapmayacağını ifade etti. ABD Başkanı, ‘İran'ın nükleer tesislerini tamamen yok ettiğini’ vurguladı.

Diğer taraftan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye yaptığı açıklamada, ABD ve İran'ın diyalog mekanizmaları veya altıncı tur müzakerelerin tarihi konusunda herhangi bir anlaşmaya varmadıklarını söyledi. Tahran'ın müzakereler sırasında saldırıya uğrama olasılığı konusunda netliğe ihtiyaç duyduğunu ifade eden Revançi, “Müzakereler sürerken saldırıya uğrayacak mıyız?” diye sordu.

Bir diğer gelişmede Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde İran'dan altı talepte bulundu. Bu taleplerin başında Fransa vatandaşı olan tutukluların serbest bırakılması, ateşkes ve müzakerelerin yeniden başlatılması geliyordu. Macron ayrıca İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’ndan (NPT) çekilebileceği uyarısında bulundu.