Gazze savaşı Biden'ın başkanlığına mı mal olacak?

Arap ve Müslüman ABD’lilerin desteğinde azalma yaşanıyor.

Biden, 18 Ekim 2023'te düzenlediği İsrail ziyaretinde Netanyahu ile bir araya geldi. (Reuters)
Biden, 18 Ekim 2023'te düzenlediği İsrail ziyaretinde Netanyahu ile bir araya geldi. (Reuters)
TT

Gazze savaşı Biden'ın başkanlığına mı mal olacak?

Biden, 18 Ekim 2023'te düzenlediği İsrail ziyaretinde Netanyahu ile bir araya geldi. (Reuters)
Biden, 18 Ekim 2023'te düzenlediği İsrail ziyaretinde Netanyahu ile bir araya geldi. (Reuters)

Gazze savaşı dördüncü haftasına yaklaşırken ABD sokakları, ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail politikasını destekleyenler ve karşıtları arasında bölünmeye başladı.

Son günlerde, Gazze'de ateşkes çağrısında bulunan gösteriler ve ABD'nin politikasına yönelik gösteriler şeklinde bir protesto ve itiraz dalgası yaşandı. Protestolar, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir üst düzey yetkilinin, İsrail'e yönelik ‘körü körüne destek politikası’ olarak nitelendirdiği şey nedeniyle istifa etmesine kadar uzandı. Bu hareketlere karşılık olarak Ulusal Güvenlik Bakanlığı'ndan bölgede yaşananlar nedeniyle ABD'de Arapların, Müslümanların ve Yahudilerin karşı karşıya olduğu artan tehditlere ilişkin uyarılar geldi.

Aynı zamanda Temsilciler Meclisi, Biden yönetiminin İsrail'e talep ettiği acil yardımın onaylanmasını engelleyen, yirmi günden fazla süren yasal boşluğun ardından nihayet krizini çözebildi ve bir başkan seçebildi.

Şarku'l Avsat ile Asharq iş birliğinde hazırlanan araştırmada, seçimlerde Biden'a karşı olan ABD’li Arapların seçimlerdeki tutumları, ikinci bir dönem kazanma şansını nasıl etkileyebileceği, bu seçmenlerin önündeki seçenekleri ve bu konudaki ABD siyasi tutumları incelendi.

İsrail'e sarsılmaz destek

İsrail, 2022 yılında ABD'den aldığı 3,3 milyar dolarlık yardımla, bu alandaki en büyük alıcının konumunda bulunuyor. Biden yönetimi, İsrail'e acil yardım olarak 14,3 milyar dolarlık bir bütçe talebinde bulunmuştu. Ancak, bu bütçe, Temsilciler Meclisi Başkanının yokluğu nedeniyle henüz meclisten geçmemişti. Ancak, Mike Johnson'ın Temsilciler Meclisi Başkanlığına seçilmesiyle bu durum değişti. Washington Ortadoğu Politikaları Enstitüsü'nün Kıdemli Araştırmacısı Gays el-Ömeri, Johnson'ın ‘İsrail'e verdiği güçlü destekle tanındığını’ belirterek, "İlk kararlarından biri, İsrail'i destekleyen bir karar çıkarmaktı ve bu karar, Temsilciler Meclisi'nin çoğunluğu tarafından kabul edildi" dedi. Ömeri, "Temsilciler Meclisi’nde hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat partilerde İsrail'e neredeyse mutlak bir destek var" ifadesini kullandı.

Bu duruma rağmen ‘Emgage USA’ adlı, ABD’li Müslüman seçmenlerin seçim kampanyalarını koordine eden kuruluşun CEO'su Muhammed Gula, 2015'ten beri siyasi manzaranın değiştiğini ve bu değişimin, İsrail'in geleneksel politikalarını desteklemeye devam eden ancak Filistinlilerin hakları ve ateşkes ihtiyacı gibi konularda da konuşmaya başlayan Kongre üyelerinin seçilmesine yol açtığını belirtiyor. Gula, "Ateşkes talebinde bulunan Kongre üyelerinin sayısı sınırlı olsa da İsrail'i destekleyen herkesin aynı zamanda Filistinlilerin hayatının da önemli olduğunu kabul etmesini sağlamaya yönelik çabalarımızı sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.

Fotoğraf Altı: Kongre Üyeleri 12 Ekim 2023'te İsrail'i desteklemek için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. (AP)
Kongre Üyeleri 12 Ekim 2023'te İsrail'i desteklemek için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. (AP)

Temsilciler Meclisi'nde ABD’li Arap ve Müslüman seçmenlerin temsili artarken, Michigan Üniversitesi Arap-Amerikan Çalışmaları Merkezi Müdürü Sally Howell’in değerlendirmesi şöyle oldu:

"Senato bu temsilden çok uzak. 100 üyeli Senato'da herhangi bir Müslüman veya Arap ABD’li yok. Ancak Senato'daki bazı üyeler, İsrail'e desteğini değiştiriyor. Bir yandan İsrail'in kendini savunma hakkı iddialarına geleneksel olarak değişmeyen desteğini sunuyorlar, ancak aynı zamanda Filistinlilerin çektiği acıları ve Gazze'deki insani krizi kabul ediyorlar. Bu tür pozisyonları 15 yıldır duymuyorduk, bu yüzden Senato'da bir tür basit bir açılım var.”

Temsilciler Meclisi ve Senato'nun farklı temsil yapılarına sahip olması nedeniyle farklı duruşlar sergilediğini belirten Howell sözlerini şöyle sürdürdü:

“Temsilciler Meclisi'nde yaklaşık 16 üye ateşkes talep ediyor ve bu tamamen yeni bir durum. Temsilciler Meclisi'nde, geniş bir yelpazede konuda birbirlerini destekleyen solcu ilerici Demokratlardan oluşan bir koalisyon var ve Filistin onlar için önemli bir konu. Bu çok önemli bir şey, ancak bu üyelerin çok fazla gücü yok.”

ABD medyası ve İslamofobi

Kamuoyu yoklamalarına göre ABD’liler arasında İsrail'e geniş bir destek var. CBS ve YouGov tarafından yapılan bir ankete göre, İsrail sempatizanların oranı yüzde 51 iken, Filistinlilere sempati duyanların oranı yüzde 28. Gays el-Ömeri, ABD medyasının rolüne dikkat çekerek, bu medyanın ‘daima İsrail'e daha fazla önyargılı olduğunu’ söyledi.

Ancak, Gula, bu durumun, Emgage USA gibi kuruluşların, ABD’li Müslüman ve Arap seçmenleri ilgilendiren konularda farkındalık yaratmak ve dikkat çekmek için yaptığı çalışmaların önemini artırdığını belirtiyor. Gula’nın açıklaması şöyle oldu:

 "Wisconsin'e baktığımızda, Müslümanlardan ve ABD’li Araplardan oluşan 50 binden fazla seçmen, ülkenin gelecekteki başkanının kim olacağını belirleyecek. Michigan, ülkenin en büyük Müslüman topluluklarından birine ev sahipliği yapıyor ve 200 binden fazla kayıtlı seçmeni var. Pensilvanya ve diğer eyaletlerde de durum aynı... Bu, medya ne yansıtırsa yansıtsın önemlidir."

Fotoğraf Altı: Filistinli ABD’li çocuk Vedii el-Feyumi, Illinois'de bir nefret suçu sonucu öldürüldü. (AP)
Filistinli ABD’li çocuk Vedii el-Feyumi, Illinois'de bir nefret suçu sonucu öldürüldü. (AP)

Howell, son zamanlarda ABD'de İslamofobi’nin arttığını belirtiyor. Michigan'ın Dearborn kentinde yaşayan Howell, Illinois eyaletinde ABD’li bir adam tarafından öldürülen Filistinli çocuk Vedii el-Feyumi'ye işaret ederek, "Müslüman toplumu üzerinde bir korku hakim. Dearborn'da insanların şu anda dışarı çıkmak istemediklerini ve korktuklarını duyuyorum” şeklinde konuştu.

Gazze savaşı ve ABD seçimleri

ABD’li Arap ve Müslüman seçmenlerin, İsrail'i destekleyen Biden yönetimine muhalefeti artıyor. Bazıları, bu politikalar nedeniyle ona veya başka yetkililere oy vermeyeceğini söylüyor. Howell, buna örnek olarak Dearborn Belediye Başkanı'nın açıklamalarına işaret etti. Belediye Başkanı'nın ateşkes ve Filistinliler için adalet talep etmeyen federal yetkililerin pozisyonlarının ‘unutulmayacağını’ söylediğine işaret etti. Howell, "Michigan'daki ABD’li Araplar ve Müslüman ABD’liler, yetkililerinin geçmişte görmediğimiz bir şekilde kendileri adına konuşmasında ısrar ediyorlar" dedi.

Fotoğraf Altı: Washington'daki Kongre binasının önünde, 18 Ekim 2023'te ateşkes çağrısı yapan gösteriler düzenlendi. (AP)
Washington'daki Kongre binasının önünde, 18 Ekim 2023'te ateşkes çağrısı yapan gösteriler düzenlendi. (AP)

‘Çok cesaret verici’ bir noktaya işaret eden Ömeri,"Dışişleri Bakanlığı'na veya Savunma Bakanlığı'na gittiğimde Arap isimler görüyorum. 20 yıl önce bu bakanlıklara gittiğimde bu isimleri görmüyordum. ABD’li Arapların siyasi sürece katılımı, yerel düzeyde veya federal düzeyde hükümette olsun, bu Arap tarafına ses veriyor" dedi. Ancak Ömeri aynı zamanda şu noktaya dikkat çekti:

"Filistinlilere olan desteğin çoğu, Demokrat Parti'nin sol kanadından geliyor. Bu, Demokrat Parti içinde çok önemli bir ses yaratıyor, ancak diğer taraftan, bizi siyasi haritanın tek bir akımına ait bir topluluk olarak görmenin çok tehlikeli olabileceğini belirtmek önemlidir... Bu, iki ucu keskin bir bıçaktır."

Fotoğraf Altı: Chicago'da 11 Ekim 2023 tarihinde Filistinlilere destek gösterisi düzenlendi. (AP)
Chicago'da 11 Ekim 2023 tarihinde Filistinlilere destek gösterisi düzenlendi. (AP)

ABD’li Arap ve Müslüman topluluğunun sosyal açıdan muhafazakâr olduğunu söyleyen Gula "Ancak siyasi süreç ve mevcut siyasi ortam nedeniyle, şu anki gerçeklik gereği daha çok Demokrat Parti'nin içine giriyoruz” dedi. Mevcut durumun değişebileceği konusunda uyaran Gula, "Bu topluluk içinde bugün ihanet duygusu var. Bu duygu, Demokrat Parti yönetiminin İsrail'i destekleyen tutumundan kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı. Gula, kuruluşu tarafından yaptığı bir anketin sonuçlarını paylaştı. Ankete göre, 2024 başkanlık seçimleri bugün yapılırsa, kayıtlı Müslüman ABD’lilerin yüzde 5,2'si Biden'a, yüzde 15'i Trump'a, yüzde 53'ü üçüncü bir adaya oy verecek ve geri kalanı oy kullanmayı reddedecek. Gula sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biden yönetimi, ateşkes talep etmek ve Filistin halkının kan dökülmesini durdurmak için harekete geçme sorumluluğuna sahiptir."

Çifte standart?

Ömeri, ABD'nin, Gazze Savaşı'na yönelik tutumunun, Ukrayna Savaşı'na yönelik tutumundan farklı olması nedeniyle ‘çifte standart’ uyguladığı yönündeki suçlamaların arttığını belirtti. Ömeri konuya dair şu açıklamada bulundu:

“İnsan hakları hakkında konuşmak bir yana, farklı uygulamalara başvurmak sadece Demokratların sorunu değil. George W. Bush yönetimi, en çok birlikte çalıştığım ve insan hakları hakkında konuşan yönetimdi... Ancak çıkarlar değerlerle çatıştığında, çıkarlar her zaman kazanır. Askeri veya dış politika kararlarını alırken, kuru sözler veya umutlar bir faktör değildir."

Fotoğraf Altı: Biden, 22 Eylül 2023'te Zelenskiy ile Beyaz Saray'da görüştü. (AP)
Biden, 22 Eylül 2023'te Zelenskiy ile Beyaz Saray'da görüştü. (AP)

Howell, bu açıklamanın, yönetimin tutumları nedeniyle ABD’li Arap ve Müslüman topluluğunun ‘ihanet’ hissini engelleyemeyeceğini söyledi. "Siyasi kurum tarafından terk edilmiş hissediyorlar, özellikle de kendilerini temsil etmeleri için seçtikleri yetkililer tarafından... Michigan'da en azından Müslümanlar ve Demokrat Parti arasındaki bu çatlağı düzeltmek için ne gerektiğini bilmiyorum" dedi.



Somali güçleri bir grup teröristi ortadan kaldırdı

Somalili kadınlar, 4 Eylül 2025'te Mogadişu'daki İslam Merkezi'nde Hz. Muhammed'in doğumunu kutlamak için yürüyorlar (Reuters)
Somalili kadınlar, 4 Eylül 2025'te Mogadişu'daki İslam Merkezi'nde Hz. Muhammed'in doğumunu kutlamak için yürüyorlar (Reuters)
TT

Somali güçleri bir grup teröristi ortadan kaldırdı

Somalili kadınlar, 4 Eylül 2025'te Mogadişu'daki İslam Merkezi'nde Hz. Muhammed'in doğumunu kutlamak için yürüyorlar (Reuters)
Somalili kadınlar, 4 Eylül 2025'te Mogadişu'daki İslam Merkezi'nde Hz. Muhammed'in doğumunu kutlamak için yürüyorlar (Reuters)

Somali güvenlik güçleri, uluslararası ortaklarla iş birliği içinde Hiran’ın Şav bölgesinde düzenlediği operasyonda, aralarında dört üst düzey yöneticinin de bulunduğu 14 terörist unsuru etkisiz hale getirdi. Şarku’l Avsat’ın Somali Haber Ajansı'ndan aktardığına göre operasyon, Eş-Şebab liderleri ve terörist unsurların saklandığı bir merkeze düzenlenen hedefli saldırının ardından gerçekleştirildi ve teröristler tamamen ortadan kaldırıldı.

Resim   Somali askeri yetkilileri, 18 Mayıs 2025'te Mogadişu'nun Hodan bölgesindeki Damanyo askeri üssünde kayıt yaptıran genç askerlerin bulunduğu bir sırayı hedef alan patlamanın olduğu yerde terk sahipsiz ayakkabıların yanından geçiyor. (Reuters)

Bu operasyon, Somali'de terörist unsurların kalıntılarını ortadan kaldırmak ve güvenlik ile istikrarı artırmak amacıyla federal hükümetin halk ve uluslararası ortaklarla iş birliği içinde sürdürdüğü çabaların bir parçası olarak gerçekleşiyor.


Putin: Ukrayna'daki herhangi bir Batılı güç Rus ordusunun hedefi olacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumuna katılımı sırasında... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumuna katılımı sırasında... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)
TT

Putin: Ukrayna'daki herhangi bir Batılı güç Rus ordusunun hedefi olacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumuna katılımı sırasında... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumuna katılımı sırasında... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün yaptığı açıklamada, Kiev'in Avrupalı müttefiklerinin barış anlaşması durumunda güvenlik garantilerini görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından, Ukrayna'da konuşlandırılan tüm Batı güçlerinin Rus ordusu için “meşru” hedef olacağı uyarısında bulundu.

Rusya'nın Uzak Doğu bölgesindeki Vladivostok'ta düzenlenen ekonomi forumunda Putin, “Orada herhangi bir güç konuşlandırılırsa, özellikle de şu anda çatışmalar devam ederken, bu güçlerin Rus ordusu için meşru hedefler olacağı varsayımıyla hareket edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Putin bu açıklamayı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 26 ülkenin Ukrayna'ya savaş sonrası güvenlik garantisi vermeyi taahhüt ettiğini, buna kara, deniz ve havada uluslararası güçlerin de dahil olduğunu açıklamasından bir gün sonra yaptı.

bghnjukı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu'nun genel oturumunda... Rusya 5 Eylül 2025 (AP)

Putin, Rusya'nın Alaska'da ABD ile iş birliğine açık olduğunu, ancak ekonomik ilişkilerin yeniden başlatılması için Washington'dan siyasi bir karar alınması gerektiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Putin, ABD'nin Alaska'da önemli bir kaynak potansiyeline sahip olduğunu, Rusya'nın ise petrol ve gaz geliştirme konusunda etkili teknolojileri bulunduğunu açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı, “bunun yararsızlığına rağmen” Ukrayna ile görüşmelere hazır olduğunu açıkladı ve güvenlik garantilerinin Rusya ile henüz ciddi bir şekilde müzakere edilmdeiğini vurguladı. Putin şöyle devam etti: “Bir kez daha kategorik olarak tekrar ediyorum, Rusya bu taahhütlerini yerine getirecek, ancak her halükarda, henüz kimse bu konuyu bizimle ciddi bir düzeyde görüşmedi” ifadesini kullandı.

fvgbhyju
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Vladivostok'taki Russky Adası'nda düzenlenen etkinlikte konuşuyor... Rusya 5 Eylül 2025 (EPA)

Putin açıklamasını şöyle sürdürdü: “Anlaşmalar sağlanırsa, Rusya'nın bunları tam olarak uygulayacağından kimsenin şüphesi yok ve biz de hem Rusya'ya hem de Ukrayna'ya sağlanması gereken güvenlik garantilerini saygıyla karşılayacağız.” Putin, “Ukrayna tarafıyla iletişim kurmaya hazır olduğunu, ancak bunun bir anlamı olmadığını” söyledi. Putin, “Siyasi irade olsa bile, Ukrayna tarafıyla kilit konularda anlaşmaya varmak neredeyse imkansız olacak” dedi. Putin, Kiev'in Moskova'dan temas kurmasını istediğini açıkladı ve şöyle dedi: “Son zamanlarda, Kiev rejiminin liderleri, en hafif tabirle, hakkımızda hoş olmayan sözler sarf ettiler ve doğrudan temas kurma olasılığını tamamen reddettiler. Şimdi ise bu temasları talep ettiklerini, ya da en azından teklif ettiklerini görüyoruz.” Putin, Moskova'nın Rusya ve Ukrayna arasında üst düzey bir toplantı düzenlemek için en uygun yer olduğunu belirterek, “Eğer biri gerçekten bizimle görüşmek istiyorsa, biz hazırız. Bunun için en uygun yer, kahramanların şehri Rusya'nın başkenti Moskova'dır” şeklinde konuştu.


İran Dışişleri Bakanlığı: İsrail ile savaş olasılığı “muhtemel ve önemli”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
TT

İran Dışişleri Bakanlığı: İsrail ile savaş olasılığı “muhtemel ve önemli”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, İsrail ile savaş ihtimalinin "muhtemel ve önemli" olduğunu belirterek, İran'ın bölgeyi "bitmeyen bir savaştan" kurtarmaya çalıştığını söyledi.

Hatibzade, Irak televizyonunda yaptığı açıklamada, önceki İsrail saldırısının ardından “değerlendirmeler yapıyoruz ve tüm olasılıklar masada, ancak bölgeyi sonsuz bir savaştan kurtarmaya çalışacağız” dedi.

İsrail, geçen haziran ayında 12 gün süren savaşta İran'a saldırılar düzenlemiş, ardından iki taraf arasında ateşkes sağlanmıştı.

Nükleer meseleyle ilgili olarak İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, son savaşın “nükleer dosya ile ilgili gerçekleri değiştirdiğini” belirtti.

Hatipzade, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın ülkesinin nükleer tesislerini korumada başarısız olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İran medyasından aktardığına göre, Dışişleri Bakanı Abbas Araçi çarşamba günü yaptığı açıklamada, nükleer müzakereler sonuçlanana kadar Tahran ile UAEA arasında yeni bir iş birliği olmayacağını söylediği.