Kremlin: Dost olmayan ülke şirketlerinin Rusya'dan serbest çıkışı söz konusu olamaz

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Batılı ülkelerin Rusya'ya yönelik ekonomik savaş yürüttüğünü belirterek, "Dost olmayan ülkelere ait şirketlerin Rusya'dan serbest çıkışı söz konusu olamaz, hükümet komisyonu bunu takip ediyor" dedi

Dmitriy Peskov (AA)
Dmitriy Peskov (AA)
TT

Kremlin: Dost olmayan ülke şirketlerinin Rusya'dan serbest çıkışı söz konusu olamaz

Dmitriy Peskov (AA)
Dmitriy Peskov (AA)

Peskov, Rusya'dan çekilme kararı alan Batılı şirketlere ve hükümetin attığı adımlara dair başkent Moskova'da gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Rusya'nın açık ve ilgi çeken bir ülke olmaya devam ettiğini kaydeden Peskov, "Rusya hala yabancı şirketlerin burada çalışması için rahat koşullar yaratmaya hazır ve burada çalışan şirketler de bunu doğrulayabilir." görüşünü aktardı.

Peskov, Batılı ülkelerin Rusya'ya yönelik ekonomik bir savaş yürüttüğünü vurgulayarak, "Batı'nın ekonomik savaş da dahil olmak üzere Rusya ile yürüttüğü kısmi savaş göz önüne alındığında, hükümetlerinin baskısı altında buradan ayrılan Batılı şirketler için elbette özel kurullar mevcut." diye konuştu.

Rus hükümetinin Batılı şirketlerin çekilmesine yönelik süreci izlediğini kaydeden Peskov, "Dost olmayan ülkelere ait şirketlerin Rusya'dan serbest çıkışı söz konusu olamaz, hükümet komisyonu bunu takip ediyor." ifadelerini kullandı.

BMGK'ye alternatif önerisi

Peskov, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) alternatif oluşturma fikrine dair de değerlendirmelerde bulunarak, bu konuda uluslararası bir konsensüs gerektiğini söyledi.

BM nezdinde belirli görüş ayrılıkları bulunduğunu belirten Peskov, şöyle konuştu:

BM, zamanında çok karmaşık anlaşmaların, uluslararası toplumun çok karmaşık bir konsensüsün ürünü olarak yaratılmıştı ve elbette Türk tarafının açıkladığı gibi bir girişim de en azından aynı konsensüsü gerektiriyor. BM sisteminin, dünya gündemindeki en hayati konulardaki bazı verimsizliklere rağmen hala tek ve alternatif olmayan uluslararası mekanizma olmaya devam ettiğine inanıyoruz.



Fransa'dan İsrail'e Kudüs konusunda sert uyarı

Kudüs'teki Fransa Başkonsolosluğu, 20 Mart 2018. (AFP)
Kudüs'teki Fransa Başkonsolosluğu, 20 Mart 2018. (AFP)
TT

Fransa'dan İsrail'e Kudüs konusunda sert uyarı

Kudüs'teki Fransa Başkonsolosluğu, 20 Mart 2018. (AFP)
Kudüs'teki Fransa Başkonsolosluğu, 20 Mart 2018. (AFP)

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot bugün (Salı) yaptığı açıklamada, İsrail büyükelçisinin geri çağrılması öncesinde sert bir uyarıda bulunarak, İsrail güvenlik güçlerinin Fransa’ya ait alana girdiği olayın bir daha asla yaşanmaması gerektiğini söyledi.

Diplomatik statüye sahip iki Fransız güvenlik görevlisi 7 Kasım'da Barrot'un Zeytin Dağı'ndaki Eleona Kilisesi’ni ziyaret edeceği sırada kısa süreliğine gözaltına alınmıştı.

Kudüs'te Paris'in mülkiyetinde ve yönetiminde bulunan dört alandan biri olan Eleona Kilisesi’nde meydana gelen hadise, kutsal şehirdeki Fransız tarihi mülkleri konusunda ortaya çıkan ilk sorun değil.

Şarku’l Avsat’ın France 24'ten aktardığına göre Barrot, büyükelçiye ne söyleneceğine ilişkin bir soruya cevaben şu yanıtı verdi: “Bu, Fransa'nın sorumlu olduğu ve korunmasını garanti ettiği bölgelere İsrail silahlı kuvvetlerinin girmesine müsamaha göstermeyeceğini yeniden teyit etmesi için bir fırsattır.”

sxcd
İsrail polisleri perşembe günü Kudüs'teki Eleona Kilisesi’nin girişinde bir Fransız güvenlik görevlisine saldırdı. (AFP)

Barrot görüşmede, ‘bu olayın bir daha yaşanmaması gerektiğinin, yani İsrail güçlerinin silahlı ve izinsiz olarak Fransa’ya ait mülklere girmesinin doğru olmadığının bir kez daha vurgulanacağını’ belirtti.

İsrail Büyükelçisi’nin bugün Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda Barrot'un özel kalem müdürüyle bir araya gelmesi planlanıyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, İsrail'i ziyaret eden her yabancı lidere güvenlik personelinin eşlik ettiğini ve bu konunun ‘İsrail'deki Fransız Büyükelçiliği ile yapılan hazırlık diyaloğunda önceden açıklığa kavuşturulduğunu’ söyledi.

Fransa ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İsrail'in Gazze Şeridi'nde kullandığı saldırı silahlarının tedarikinin durdurulması çağrısında bulunmasından bu yana kötüleşti.

İsrailli silah şirketlerinin Paris'teki bir ticaret fuarına katılmasını engellemeye çalışan Fransız hükümeti ayrıca, İsrail'in Gazze Şeridi ve Lübnan savaşlarındaki tutumundan giderek daha fazla endişe duymaya başladı.