Politico: Beyaz Saray, Netanyahu'nun günlerinin sayılı olduğunu düşünüyor

ABD'li yetkililerin iktidarı devralabileceğini düşündükleri bir dizi İsrailli siyasetçiyle temas halinde olduğu iddia edildi

İsrail'de yapılan kamuoyu araştırmaları Binyamin Netanyahu'nun istifasını isteyenlerin oranının yüzde 80'lere ulaştığını gösteriyor (Reuters)
İsrail'de yapılan kamuoyu araştırmaları Binyamin Netanyahu'nun istifasını isteyenlerin oranının yüzde 80'lere ulaştığını gösteriyor (Reuters)
TT

Politico: Beyaz Saray, Netanyahu'nun günlerinin sayılı olduğunu düşünüyor

İsrail'de yapılan kamuoyu araştırmaları Binyamin Netanyahu'nun istifasını isteyenlerin oranının yüzde 80'lere ulaştığını gösteriyor (Reuters)
İsrail'de yapılan kamuoyu araştırmaları Binyamin Netanyahu'nun istifasını isteyenlerin oranının yüzde 80'lere ulaştığını gösteriyor (Reuters)

ABD'nin önde gelen yayın organlarından Politico, Biden yönetiminin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun siyasi kariyerinin sona yaklaştığı düşüncesinde olduğunu yazdı.

İddiaya göre ABD Başkanı Joe Biden, bu düşünceyi Netanyahu'ya da aktardı.

Biden yönetiminden üst düzey iki yetkiliye dayandırılan habere göre, Netanyahu'nun günlerinin sayılı olduğu konusu son dönemdeki Beyaz Saray toplantılarında gündeme geldi.

Biden'ın Netanyahu'yla yaptığı görüşmede, İsrail liderine kendisinden sonra gelecek kişiye aktarılacak konular hakkında düşünmesini söylediği öne sürüldü.

ABD'li yetkililerden biri, İsrail'de Netanyahu döneminin muhtemelen birkaç ay içerisinde ya da Gazze Savaşı'nın ilk bölümünün tamamlanmasının ardından sona ereceğini söyledi.

ABD'li yetkili, "İsrail toplumunda, neler yaşandığına dair bir hesaplaşma olacak. Sonuçta, nihai sorumluluk başbakana yüklenecek" ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray'da Netanyahu'nun siyasi hayatının sona ermekte olduğuna dair düşünce, ABD'nin İsrail'i Gazze'de yürüttüğü savaşta desteklediği ve diplomatik olarak yönlendirmeye çalıştığı bir dönemde geldi.

Washington'ın İsrail'e desteğinin önemli göstergelerinden biri de Biden'ın geçen haftalarda Tel Aviv'e düzenlediği ziyaretti.

ABD'li yetkililer, Biden'ın Netanyahu'yu dikkatli hareket etmesi ve savaşı genişletmemesi için uyardığını öne sürdü. Politico'ya konuşan yetkililer, ABD Başkanı'nın İsrail liderine "iki devletli çözümü" önceliklendirme ve Gazze'nin geleceğini düşünme önerisinde bulunduğunu söyledi.

İddiaya göre Biden görüşmenin bir noktasında Netanyahu'dan, görevden ayrılmak zorunda kaldığı bir senaryoyu da değerlendirmesini istedi.

Netanyahu'nun zayıf iktidarının Biden yönetiminin Ortadoğu toplantılarında her zaman hesaba katıldığını belirten ABD'li yetkililerden biri, Washington'ın yönetimde yer alan ve almayan bir dizi İsrailli siyasetçiyle temas halinde olduğunu söyledi.

ABD'li yetkili bu temasların, İsrail'de iktidarı devralma ihtimali bulunan kişilerin düşüncelerini ölçmek için bir yol sunduğunu belirtti.

Washington'ın konuştuğu kişiler arasında, yeni kurulan savaş kabinesinde yer alan Benny Gantz, eski başbakan Naftali Bennett ve bir diğer eski başbakan Yair Lapid gibi isimlerin bulunduğu kaydedildi.

Beyaz Saray, konuyla ilgili bir açıklama yaparak, Politico'nun haberini yalanladı. Açıklamada, Biden yönetiminde içinde yapılan toplantılarda bu konunun gündeme gelmediği iddia edildi.

İsrail'in en uzun süre görev yapan başbakanı olan Binyamin Netanyahu'yla Biden yönetimi arasındaki ilişkiler 7 Ekim'deki Hamas saldırılarından önce gergin bir seyir izliyordu.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın sıkı bir destekçisi olan Netanyahu, Obama-Biden yönetimi sırasında İran'la imzalanan nükleer anlaşmayı da sık sık eleştiriyordu.

Independent Türkçe, Politico, Times of Israel



Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
TT

Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)

ABD’deki Demokrat Partili eyalet valileri, Başkan Donald Trump'ın dün belgesiz göçmenlerin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestoları bastırmak üzere Los Angeles'a Ulusal Muhafızların konuşlandırılması talimatı vermesini, bu konudaki yetkinin eyalet valisine ait olduğunu vurgulayarak eleştirdiler.

Ortak bir açıklama yapan valiler, Başkan Trump'ın Kaliforniya eyaletine bağlı Ulusal Muhafızları konuşlandırma hamlesinin ‘endişe verici bir yetki suiistimali’ olduğunu söylediler. Valilere eyaletlerindeki Ulusal Muhafız güçlerini yönetme yetkisi veren yürütme yetkisine saygı gösterilmesinin önemli olduğunu da sözlerine eklediler.

Trump dün, göçmenlere yönelik baskınların ardından düzenlenen ve bazılarında şiddet olaylarının yaşandığı protesto gösterilerinin ardından, eyalet valisinin talebine rağmen ender görülen bir hamleyle Ulusal Muhafızların Los Angeles’ta konuşlanmaya başladığı sırada ‘kanun ve düzen’ getirme sözü verdi.

Gazetecilere yaptığı açıklamada Los Angeles'a gönderilen birliklerin ‘çok güçlü bir şekilde kanun ve düzen’ uygulayacağını söyleyen Trump, ‘şiddet yanlısı insanlar olduğunu ve yaptıklarının yanlarına kar kalmasına izin vermeyeceklerini’ de sözlerine ekledi.

Protestoları bastırmak için silahlı kuvvetlerin konuşlandırılmasına izin veren ‘Ayaklanma Yasası’nın etkinleştirilmesiyle ilgili bir soruya yanıt olarak Trump, “Her yerde askerlere bakıyoruz. Bunun ülkemizde olmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

fgtrh
Los Angeles'ta bir kolluk kuvveti protestoculara şok bombası atıyor (AFP)

ABD ordusu, 79. Piyade Tugayı Muharebe Takımı’ndan 300 askerin Los Angeles’taki üç farklı yere konuşlandırıldığını ve ‘federal mülkleri ve personeli koruduğunu’ açıkladı.

Üniformalı, otomatik silahlı ve zırhlı memurlar, saat 14.00 (21.00 GMT) sularında belediyle binası önünde ‘büyük hareket” çağrıları yapıldığı sırada ülkenin batı kıyısındaki şehrin belediyesi yakınlarında konuşlandırıldı. Görüntülerde çok sayıda polisin tam teçhizatlı olduğu görüldü.

Bu gelişmeden iki gün önce Latin kökenli nüfusun yoğun olduğu kentte onlarca göçmenin tutuklanmasını protesto eden kalabalığa federal ajanların ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kapsülleriyle ateş açtığı çatışmalar yaşanmıştı. Vali Gavin Newsom dün, X platformundan yaptığı paylaşımda “Trump Los Angeles’a karşılanmamış ihtiyaçları gidermek için değil, kriz yaratmak için 2 bin Ulusal Muhafız gönderiyor. Daha fazla baskı, daha fazla korku ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos umuyor” ifadelerini kullandı.

Vali Newsom, şöyle devam etti:

“(Başkan Trump) Daha fazla baskı, daha fazla korku tacirliği ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos yaratmayı umuyor. Sakin olun ve asla şiddet kullanmayın. Barışçıl kalın.”

Cumhuriyetçiler dün, Vali Newsom ve diğer yerel yetkililerin protestoların çoğunlukla barışçıl olduğu ve Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasının gerilimi arttıracağı yönündeki açıklamalarına itiraz ederek Trump'ın yanında yer aldılar. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ABC'ye verdiği demeçte “Bu konuda hiç endişeli değilim. Newsom orada gerekeni yapma konusunda yetersizlik ya da isteksizlik gösterdi, bu yüzden Başkan devreye girdi” şeklinde konuştu.

Savunma Bakanı Pete Hegseth'in Ulusal Muhafızları desteklemek üzere Deniz Piyadelerini çağırma tehdidini yorumlayan Johnson, bunun abartı olduğunu düşünmediğini belirterek “Ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmalıyız” dedi.

Öte yandan Vermont Senatörü Bernie Sanders, bu hamlenin Trump'ın otoriterliğinin altını çizdiğini söyledi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Sanders, yasadışı baskınları kınadı. Vermont Senatörü, provokasyon yapılmasını, olağanüstü hal ilan edilmesini ve askerlerin konuşlandırılmasını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

ABD Ulusal Muhafızları (aynı zamanda yedek ordu) genellikle Los Angeles yangınları gibi doğal afetler ve zaman zaman da sivil ayaklanmalar için, ancak genellikle yerel yetkililerin onayı ile göreve çağrılır.

Daha önce İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) başkanlığını yapmış olan ABD'li aktivist Kenneth Ross, 1965 yılından bu yana ilk kez Ulusal Muhafızların eyalet valisinin talebi olmadan görevlendirildiğini belirtti. Ross, BaşkanTrump'ın ‘belgesiz göçmenlere yönelik baskınları sürdürmek için şov yaptığını’ söyledi.

Silahlı ve maskeli Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri cuma günü, Los Angeles'ın çeşitli bölgelerinde baskınlar düzenleyerek öfkeli kalabalıkların toplanmasına ve saatlerce süren çatışmaların patlak vermesine yol açtı. Los Angeles’taki protesto gösterilerinin başlamasından önce CBS News tarafından yapılan bir anket, Amerikalıların küçük bir çoğunluğunun göçmen karşıtı baskıları desteklediğini ortaya koydu.

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum dün yaptığı açıklamada ABD’de yaşayan göçmenleri savundu. Sheinbaum, ABD’de yaşayan Meksikalıların suçlular değil, daha iyi bir hayat arayan ve ailelerini geçindirmek için gurbete giden dürüst kadınlar ve erkekler olduğunu söyledi.