Pentagon, Ukrayna'ya 425 milyon dolarlık yeni yardım paketini duyurduhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4647086-pentagon-ukraynaya-425-milyon-dolarl%C4%B1k-yeni-yard%C4%B1m-paketini-duyurdu
Pentagon, Ukrayna'ya 425 milyon dolarlık yeni yardım paketini duyurdu
AA
Pentagon'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Ukrayna'ya ABD envanterinde bulunan 125 milyon dolar değerindeki askeri teçhizat transferinin yanı sıra Ukrayna Güvenlik İnisiyatifi (USAI) kapsamında da 300 milyon dolarlık askeri yardım sağlanacak.
Toplam 425 milyon dolar değerindeki yardım paketinde ABD envanterinden Ulusal Gelişmiş Karadan Havaya Füze Sistemleri (NASAMS) için ek mühimmat, Yüksek Performanslı Topçu Roket Sistemi (HIMARS) için ek mühimmat, 155 milimetre ve 105 milimetre top mermileri, TOW füzeleri, Javelin ve AT-4 zırh delici füze sistemleri ve 3 milyondan fazla hafif silah mühimmatı ile el bombası da dahil olmak üzere "Ukrayna'nın kritik güvenlik ve savunma ihtiyaçlarının karşılanmasını" amaçlayan askeri teçhizat bulunduğu aktarıldı.
USAI kapsamında ise "Ukrayna'nın hava savunmasını uzun vadede güçlendirmek için" lazer güdümlü insansız hava aracı (İHA) savar roket sistemi için ek mühimmat sağlanacağı bilgisi verildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı yazılı açıklamada ABD'nin Ukrayna'ya desteğini yineleyerek "Rusya Ukrayna'daki güçlerini geri çekene, acımasız saldırılarını durdurana ve bu savaşı sona erdirene kadar ABD ve 50'den fazla ülkeden oluşan koalisyon Ukrayna'nın yanında olmaya devam edecek." ifadesini kullandı.
Blinken, Ukrayna'nın "kendini savunması ve geleceğini güvence altına almasına" yardım etmenin ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarıyla örtüştüğünü, bu doğrultuda ABD Kongresi ile çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bugün yaptığı açıklamada, Suriye'deki terör örgütü YPG'nin varlığının ortadan kaldırılmasının an meselesi olduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Fidan, Ankara'nın YPG'nin Suriye'deki varlığını sürdürmesine izin verecek herhangi bir politikayı kabul etmeyeceğini belirtti.
Ürdünlü mevkidaşı Eymen es-Safadi ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Fidan, “Bölgedeki her türlü oyunu görecek durumdayız. Sadece görecek durumda değil, aynı zamanda bozacak durumdayız.” dedi.
Suriye'nin kuzeyinde Türkiye destekli gruplar ile Ankara'nın terör örgütü PKK’nın uzantısı olarak gördüğü YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında çatışmalar yaşanıyor.
Ancak Washington, 2019'da Suriye'de DEAŞ'la savaşan bu güçleri, DEAŞ’ın bölgede yeniden ortaya çıkmasını önlemek için ‘elzem’ olarak görüyor. Batı'nın Suriye'deki SDG savaşçılarına vereceği desteğe karşı uyarıda bulunan Fidan, “Bölgede emelleriniz farklıysa, DEAŞ'ı bahane ederek, PKK'yı güçlendirerek başka bir politikaya hizmet edilmek isteniyorsa, ona da geçit yok” ifadelerini kullandı.
Fidan sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye'de ve bölgede DEAŞ tehdidine karşı birlikte neler yapabileceğimizi görüştük. DEAŞ, Müslüman toplumlar için bir zehirdir. Dinimizi kullanarak sınırsız şiddet uygulayarak, vahşice insanların öldürülmesi, terör yoluna gidilmesi, toplumların ve devletlerin bu yolla ifsat edilmesi, istikrarsızlığın ve kaosun oluşturulması bizim sessiz kalacağımız bir durum değildir.”
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) bugün Halep'in doğusundaki Münbiç kırsalında yer alan Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü ekseninde Türkiye yanlısı Suriye Milli Ordusu (SMO) birlikleri ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında, Türk insansız hava araçları (İHA) tarafından desteklenen yeni çatışmalar ve topçu atışları yaşandığını bildirdi.
SDG'ye ait bir İHA’nın Karakozak Köprüsü yakınlarındaki mevzilerini hedef alması sonucu 4 SMO mensubu hayatını kaybederken, aynı eksende bir SDG üyesi de topçu ateşi sonucu öldü.
Öte yandan, bir Türk İHA’sının SDG'ye ait bir askeri aracı hedef alması sonucu araç sürücüsü ağır yaralanarak tedavi için hastaneye kaldırıldı.
Bombardımanın Münbiç kırsalındaki cephelerde temkinli bir sükunetin hâkim olmasından saatler sonra yeniden başlaması dikkat çekti.
SOHR, çatışmaların başlamasından bu yana her iki taraftan 285 kişinin öldürüldüğünü belgeledi.
SDG'nin daha önce ABD arabuluculuğunda bir ateşkes ilan ettiğini, ancak karşılıklı ihlallerin ve yoğun bombardımanın devam etmesi nedeniyle anlaşmanın başarısız olduğunu, bunun da ölü ve yaralı sayısının artmasına ve her iki tarafın ateşi arasında kalan sivillerin trajedisinin derinleşmesine yol açtığını belirtmek gerekiyor.