Amazon'un "fiyatları şişirmekle" suçlandığı davada yeni detaylar ortaya çıktı

Jeff Bezos yöneticilere yanıltıcı reklam kullanmaları için talimat vermiş

Amazon'un sahibi Jeff Bezos, 160,7 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin üçüncü kişisi (AP)
Amazon'un sahibi Jeff Bezos, 160,7 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin üçüncü kişisi (AP)
TT

Amazon'un "fiyatları şişirmekle" suçlandığı davada yeni detaylar ortaya çıktı

Amazon'un sahibi Jeff Bezos, 160,7 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin üçüncü kişisi (AP)
Amazon'un sahibi Jeff Bezos, 160,7 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin üçüncü kişisi (AP)

ABD'de Seattle Bölge Mahkemesi'nde Amazon.com'a karşı açılan "kartelleşmeyi engelleme" davasının dosyası kamuoyuna açıldı.

ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) tarafından dava dosyasına sunulan belgede, Amazon'un kârlarını artırmak için "yasadışı stratejiler" kullandığı ve bu yolla satılan ürünlerin toplam fiyatının 1 milyar dolardan fazla artırıldığı ifade edildi.

FTC'nin Amazon'a karşı eylülde açtığı davayla ilgili birçok detay perşembe günü dosyanın kamuoyuna açık hale getirilmesiyle ortaya çıktı.

Komisyonun mahkemeye sunduğu belgelerde, Amazon'un gizli bir iç algoritma kullanarak belirli ürünlerde sürekli fiyat artışı yaptığı ve diğer çevrimiçi mağazaların da bu fiyat artışlarına uyum sağlayacağının tahmin edildiği belirtildi.

Belgelerde Amazon'un kullandığı gizli algoritmanın isminin "Project Nessie" olduğu bilgisi yer aldı.

FTC'nin mahkemeye sunduğu belgede, "Amazon, Project Nessie'yi Amerikalıların cebinden 1 milyar dolardan fazla para almak için kullandı" dendi.

İddiaya göre fiyatlama algoritmasını ilk kez 2010'da kullanan Amazon, diğer çevrimiçi mağazaların sitede yapılan fiyat artışlarını takip edip etmeyeceğini görmek istedi. Diğer mağazalar da Amazon'un ardından fiyatlarını yükseltince şirket ürünleri şişirilmiş fiyattan sattı ve bu yolla 1 milyar dolardan fazla ek kâr elde etti.

FTC, Amazon'un medya ve müşteri ilgisinden kaçınmak için satışların yoğun olduğu özel günlerde algoritmayı devre dışı bıraktığını öne sürerken, "Kamuoyunun ilgisi başka yere döndüğü zaman Amazon, Project Nessie'yi yeniden devreye aldı ve duraklama döneminin açığını kapatmak için daha geniş bir şekilde kullandı" dedi.

Yetkililerden bilgi saklamak için Amazon yöneticilerinin, Signal isimli mesajlaşma uygulamasında "kaybolan mesajlar" yoluyla iletişim kurduğu ve Haziran 2019'dan 2022 başlarına kadar olan şirket için yazışmaların da yok edildiği öne sürüldü.

Bezos'un talimatıyla "defolu ilanlar"

Federal Ticaret Komisyonu'nun Amazon'a açtığı davada ortaya çıkan en çarpıcı detaylardan biri de şirketin "defolu ilan" politikası izlemesi oldu.

Dava dosyasında yer alan iddiaya göre, Amazon'un sahibi Jeff Bezos şirket yöneticilerinden, reklam gelirlerini artırmak adına sitede daha fazla yanlış arama sonucuna izin vermelerini istedi.

Bir başka ifadeyle, Amazon kullanıcılarının önüne aradıkları ürünle ve arama yaptıkları kelimelerle ilgisiz reklam içerikleri sunuldu.

Dosyada şirket içinde bu içerikler için "kusurlu" ifadesinin kullanıldığı belirtilirken, "Sayın Bezos, yöneticilerine daha fazla kusurlu ilan kabul etmesini istedi. Bu yolla müşterilere sunulan hizmet kötüleşse de Amazon milyarlarca dolar daha fazla reklam geliri elde etti" dendi.

Amazon'dan yapılan açıklamada iddialar yalanlanırken, şirketin uzun süredir kararlı şekilde uyguladığı müşteri deneyimini artırma çabalarına bağlı olduğu belirtildi.

Independent Türkçe, Reuters, Washington Post



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.