İngiltere'de Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi: Karmaşık bir sahne ve farklı yollar

Yapay zekanın içerdiği riskler Londra Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi’nde tartışıldı

Elon Musk, Birleşik Krallık'ta düzenlenen Yapay Zeka Zirvesi'nin sonunda İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile sohbet ederken (AFP)
Elon Musk, Birleşik Krallık'ta düzenlenen Yapay Zeka Zirvesi'nin sonunda İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile sohbet ederken (AFP)
TT

İngiltere'de Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi: Karmaşık bir sahne ve farklı yollar

Elon Musk, Birleşik Krallık'ta düzenlenen Yapay Zeka Zirvesi'nin sonunda İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile sohbet ederken (AFP)
Elon Musk, Birleşik Krallık'ta düzenlenen Yapay Zeka Zirvesi'nin sonunda İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile sohbet ederken (AFP)

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın ev sahipliğinde İngiltere'de düzenlenen son Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi, yapay zekanın düzenlenmesine yönelik acil ihtiyacı ele almak üzere dünya liderlerini, teknoloji yöneticilerini, araştırmacıları ve politika yapıcıları bir araya getirdi. İki gün süren tartışmalar boyunca önemli anlaşmalara varılırken, yapay zekanın küresel düzeyde düzenlenmesine yönelik yolun belirlenmesinde zorluklar devam ediyor.

Başkent Londra'nın kuzeyindeki Bletchley Park'ta düzenlenen Britanya Yapay Zeka Zirvesi katılımcılarının bir kısmı (EPA)
Başkent Londra'nın kuzeyindeki Bletchley Park'ta düzenlenen Britanya Yapay Zeka Zirvesi katılımcılarının bir kısmı (EPA)

"Bletchley Deklarasyonu"

Yapay zekanın tehlikelerinin farkına varmak

Zirvenin önemli sonuçları arasında, aralarında Çin'in de bulunduğu 28 ülkenin liderleri tarafından imzalanan Bletchley Deklarasyonu da yer aldı. Bu ortak bildiri, hızla gelişen yapay zekâ teknolojilerinin doğasında var olan riskleri kabul etti. Deklarasyon, bu zorlukların ele alınmasında küresel iş birliğine duyulan ihtiyacın kabul edilmesi yönünde kararlı bir adım oldu.

Yapay Zeka Güvenlik Enstitüleri... Küresel Bir Yanıt

ABD ve Birleşik Krallık kendi Yapay Zeka güvenlik enstitülerini kurma planlarını açıkladı. Bu enstitüler, gelişmiş Yapay Zeka sistemlerinin yarattığı riskleri azaltmanın önemine vurgu yaparak, Yapay Zeka güvenliği alanında araştırma ve işbirliğini geliştirmeyi amaçlıyor.

Aynı zamanda Yapay Zeka güvenliği konusunun küresel ölçekte ele alınmasına yönelik bir kararlılığa işaret ediyor.

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak dün Yapay Zeka Zirvesi'nde yaptığı konuşmada (Reuters)
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak dün Yapay Zeka Zirvesi'nde yaptığı konuşmada (Reuters)

Organizasyon konusundaki anlaşmazlıklar

Yapay Zeka’nın düzenlenmesi ihtiyacı konusunda fikir birliği olsa da, zirve Yapay Zeka’nın düzenlenmesinde yaklaşım ve liderlik konusunda farklılıklar olduğunu gösterdi. Birleşik Krallık'ın Yapay Zeka’nın düzenlenmesine yönelik hafif bir yaklaşım önerisi, yüksek riskli uygulamaların geliştiricileri üzerinde daha sıkı kontroller uygulayan AB'nin Yapay Zeka yasasından farklıydı. Avrupalı liderler, bir ülkenin veya bloğun Yapay Zeka geliştirme ve düzenlemesine hakim olduğu bir senaryoyu önlemek için Yapay Zeka kuralları üzerinde bir düzeyde küresel fikir birliğine ihtiyaç olduğunu ifade ettiler.

Çin'in rolü ve önemi

Çin'in zirvede yer alması ve Çinli yetkililerin Bletchley Deklarasyonunu imzalaması önemli bir gelişme olarak görüldü. Çin Bilim ve Teknoloji Bakan Yardımcısı, ülkesinin yapay zeka yönetişimi konusunda tüm taraflarla işbirliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Çinli Bakan Wu Zhaohui, büyüklüklerine bakılmaksızın tüm ülkelerin yapay zekâ geliştirme ve kullanma konusunda eşit haklara sahip olması gerektiğini vurguladı.

Çin'in yapay zekâ sahnesindeki rolü ise küresel bir inceleme konusu olmaya devam ediyor.

Birleşik Krallık, Afrika'da büyümeyi finanse etmek ve uzun vadeli kalkınmayı desteklemek için 80 milyon pound değerinde destek sağlamayı vaat ediyor (EPA)
Birleşik Krallık, Afrika'da büyümeyi finanse etmek ve uzun vadeli kalkınmayı desteklemek için 80 milyon pound değerinde destek sağlamayı vaat ediyor (EPA)

Açık kaynak yapay zekanın riskleri

Kapalı kapılar ardında yapılan tartışmalarda, açık kaynaklı Yapay Zeka ile ilişkili risklere dair endişeler vurgulandı. Açık kaynak modelleri deney için Yapay Zeka koduna ücretsiz erişim sağlarken, uzmanlar bu erişimin kötü niyetli aktörler tarafından kötü amaçlar için kullanılabileceği konusunda uyarıda bulundular; örneğin açık kaynak Yapay Zeka’nın insan kontrolünün ötesinde kimyasal silahlar veya süper zeka yaratmak için kullanılabileceği ihtimali gibi.

Oxford Üniversitesi profesörlerinden görüşler

Zirve boyunca birçok Oxford profesörü, Yapay Zeka düzenlemesinin karmaşık ortamına ilişkin değerli görüşler sundu. Oxford Üniversitesi Kamu Kurumları Yönetimi Uygulama Profesörü Ciaran Martin, zirveyi iyi bir girişim olarak niteledi ve İngiliz hükümetini yapay zeka riskleriyle mücadelede küresel liderliği için övdü. Oxford İnternet Enstitüsü'nde (OII) yapay zeka, hükümet ve politika alanında öğretim görevlisi olan Dr. Anna Valdivia ise, özellikle yapay zekanın risklerini azaltmaya yönelik uluslararası çabalar ışığında, Birleşik Krallık'ta yapay zekanın düzenlenmesinin gerekliliğini vurguladı.

(Fotoğraf) Queen's College, Oxford Üniversitesi'nin ana binalarından biri (Shutterstock)
 Queen's College, Oxford Üniversitesi'nin ana binalarından biri (Shutterstock)

Etik ve hukuk felsefesi profesörü ve üniversitenin Yapay Zeka Etik Enstitüsü direktörü John Tasiolas ise, yapay zekanın risklerinin insan hakları ve sürdürülebilir kalkınma da dahil olmak üzere çeşitli yönleri içerdiğini kabul ederek Bletchley Deklarasyonu’ndaki geniş güvenlik tanımının altını çizdi. Öte yandan, Oxford İnternet Enstitüsü Araştırma Direktörü Profesör Brent Mittelstadt, zirvenin yapay zekaya odaklanması ve mevcut yapay zeka risklerini ihmal etmesi konusundaki endişelerini dile getirdi ve yapay zekanın düzenlenmesi için dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Birleşik Krallık Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi, Yapay Zeka düzenlemesine ilişkin küresel diyalogda bir dönüm noktası oldu.

Bletchley Deklarasyonunun imzalanması ve ABD ve Birleşik Krallık'ta Yapay Zeka Güvenlik Enstitülerinin kurulması, Yapay Zeka risklerini ele alma konusundaki kararlılığı gösteriyor. Bununla birlikte, zorluklar devam ediyor ve Yapay Zeka kuralları üzerinde küresel fikir birliği sağlamak karmaşık bir durum olmaya devam ediyor.

Zirve ileriye doğru atılmış bir adım olabilir, ancak Yapay Zeka’nın kapsamlı bir şekilde düzenlenmesine giden yol zor ve çok yönlü olmaya devam ediyor.



Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile yarın (Pazartesi) yapacağı görüşmelerin, İsrailli müzakerecilerin Pazar günü Katar'da yeniden başlattığı rehine serbest bırakma ve Gazze'de ateşkes görüşmelerinin ilerlemesine yardımcı olacağına inandığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Netanyahu bugün Washington'a gitmek üzere uçağına binmeden önce yaptığı açıklamada, ateşkes görüşmelerine katılan İsrailli müzakerecilerin İsrail tarafından kabul edilen şartlar üzerinde bir anlaşmaya varmak için açık talimatları olduğunu söyledi.

“Başkan Trump ile yapacağım görüşmenin bu sonuçların elde edilmesine kesinlikle katkıda bulunacağına inanıyorum” diyen Netanyahu, Gazze'de tutulan rehinelerin geri dönmesini sağlamaya ve Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) İsrail'e yönelik tehdidini ortadan kaldırmaya kararlı olduğunu vurguladı.

Bu, Trump'ın yaklaşık altı ay önce iktidara gelmesinden bu yana Netanyahu'nun Beyaz Saray'a yaptığı üçüncü ziyaret olacak.

Netanyahu'nun kalıcı bir ateşkesi kabul etmesi ve Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için kamuoyu baskısı artarken, iktidardaki sağcı koalisyonun bazı sertlik yanlısı üyeleri buna karşı çıkıyor, Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar da dahil olmak üzere bir kesimde kalıcı atşkesi destekliyor.

Hamas Cuma günü yaptığı açıklamada, Trump'ın İsrail'in 60 günlük bir ateşkesi sonuçlandırmak için gerekli koşulları kabul ettiğini söylemesinden birkaç gün sonra, ABD destekli Gazze ateşkes önerisine verdiği yanıtın olumlu olduğunu söyledi.

Hamas resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Hamas, arabulucuların Gazze'deki halkımıza yönelik saldırganlığı durdurmaya yönelik son önerisi üzerine Filistinli gruplar ve güçlerle iç istişarelerini tamamladı ve hareket, arabuluculara olumlu olan yanıtı iletti ve hareket, bu çerçeveyi uygulama mekanizması üzerinde derhal bir müzakere turuna girmeye tüm ciddiyetiyle hazırdır.”

Ancak Hamas'ın müttefiki olan silahlı bir gruptan Filistinli bir yetkili, iki tarafın hala karşı karşıya olduğu potansiyel zorlukların bir işareti olarak, insani yardım, Mısır sınırındaki Refah sınır kapısından geçiş ve İsrail güçlerinin geri çekilme takviminin netleştirilmesi konularında endişelerin devam ettiğini söyledi.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada Hamas'ın ateşkes önerisinde yapmak istediği değişikliklerin “İsrail için kabul edilemez” olduğu belirtildi. Bununla birlikte ofis, heyetin İsrail'in kabul ettiği Katar önerisi temelinde rehinelerimizin geri dönüşünü güvence altına alma çabalarını sürdürmek üzere Katar'a gideceğini söyledi.

Netanyahu defalarca Hamas'ın silahsızlandırılması gerektiğini ifade etmiş, Hamas ise bu talebi tartışmayı reddetmişti.

Trump ile birlikte geçen ay İran'a karşı 12 gün süren hava savaşının sonuçlarını geliştireceklerine ve Tahran'ın nükleer silah edinmemesini sağlamaya çalışacaklarına inandığını ifade eden  Netanyahu Ortadoğu'daki son gelişmelerin barış çemberini genişletmek için bir fırsat sunduğunu da sözlerine ekledi.

Rehineler

Cumartesi akşamı Tel Aviv'de Savunma Bakanlığı merkezinin yakınındaki meydanda toplanan kalabalık ateşkes ve Gazze'de halen alıkonulan 50 kadar rehinenin iadesini talep etti.  İsrail bayrakları sallayan protestocular sloganlar attarak rehinelerin resimlerinin bulunduğu pankartlar taşıdı.

Savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği ve İsrail istatistiklerine göre yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü ve 251 kişinin rehin alındığı saldırıyla patlak vermişti.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in o tarihten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik askeri harekâtının 57 binden fazla Filistinlinin ölümüne, açlık krizine, Gazze nüfusunun tamamının yerinden edilmesine ve Şerit genelinde yıkıma yol açtığını söylüyor.

Kalan rehinelerden yaklaşık 20'sinin hala hayatta olduğuna inanılıyor. Rehinelerin çoğu diplomatik müzakereler yoluyla serbest bırakıldı ve İsrail ordusu da bazılarını Gazze'den çıkarmayı başardı.