Çinliler, Cadılar Bayramı kutlamalarında ülkedeki ekonomik bozulmayı tiye alıyor

Çinli gençler, ekonomik sıkıntıları protesto etmek amacıyla kostümler giyerek Cadılar Bayramı'nı kutladı

Şangay'da eğlence düşkünü binlerce kişi, Cadılar Bayramı kostümlerini giydi (AFP)
Şangay'da eğlence düşkünü binlerce kişi, Cadılar Bayramı kostümlerini giydi (AFP)
TT

Çinliler, Cadılar Bayramı kutlamalarında ülkedeki ekonomik bozulmayı tiye alıyor

Şangay'da eğlence düşkünü binlerce kişi, Cadılar Bayramı kostümlerini giydi (AFP)
Şangay'da eğlence düşkünü binlerce kişi, Cadılar Bayramı kostümlerini giydi (AFP)

Halid el-Menşavi 

Çinli gençler, Çin'in karşı karşıya olduğu ekonomik sıkıntıları protesto amacıyla bu hafta ülkenin en zengin şehri Şangay sokaklarında kostümler giyerek Cadılar Bayramı'nı kutladı.

Bu sıkıntıların başında, bazı bankaların borçlanma maliyetlerindeki rekor artış geliyor. 

Şangay'daki binlerce eğlence tutkunu, Batılı ülkelerin Cadılar Bayramı'nı kutlamak için en iyi kostümlerini giydi. Batman ve prensesler kostümleri giyenler de oldu.

Ancak kamuoyu ve sosyal medya, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin vaziyeti, emlak krizi gibi sıkıntılar patlak verdiğinden bu yana onu kuşatan tehlikeler hakkında iğneleyici yorumlar sunan kostümlere ilgi gösterdi. 

Sosyal medyada yayılan videolarda, üzerine Şanghay Kompozit Endeksi'nin yazılı olduğu pankartı giyen bir adam görüldü.

Şahsın elinde, bu endeksin bu yıl dünyanın en kötü performans gösteren borsalarından biri olmasına rağmen bir avuç pırasa vardı.

Nitekim istikrarlı bir düşüş yaşayan Şanghay Kompozit Endeksi, son yedi ayda yüzde 10'dan fazla düşüş kaydetti.

Çin'de 220 milyondan fazla bireysel yatırımcı mevcut. Bu yöndeki ortak şikayet, kayıp dalgası devam ettikçe hem büyük şirketlerden hem de hükümetten sert baskılara maruz kaldıkları, zirâ kendileri ve paraları manipüle edildiği yönünde. 

Yatırımcıların hisse senetlerinden kaçış dalgası giderek kötüleşiyor

Bir Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) kullanıcısı, bir cosplay sanatçısına atıfla, "Bu en korkutucu olanı ve bunu görmek istemiyorum" yorumunu yaptı.

Bir diğeri ise hisse senedi endeksi grafikleri hakkında yorum yaparak, "Kalbim kırıldı... Bu, Çin'deki en şeytani hayalet" vurgusunda bulundu.

Cadılar Bayramı kostümlerinden bir diğerinde, tıp öğrencisi gibi giyinmiş bir kadın, elinde dilenmek için bir kap tutarken görüntülendi.

Bir başkası ise "Liberal sanatlar öğrencisi" yazısı olan ve yumurtalı kızarmış pilav istediği bir tabelayı eline alarak dilencilik kasesi taşıdı.

Küresel yatırımcılar, son aylarda Çin hisse senetlerini benzeri görülmemiş bir hızla düşürdü.

Geçen yıl 7 Ağustos ile 19 Ekim arasındaki dönemde Stock Connect platformu aracılığıyla yurt dışına yabancı para akışı yaklaşık 22,1 milyar dolara ulaştı.

Bu, anakara ile Hong Kong piyasaları arasındaki ticaret bağlantısı tarihindeki en büyük dışa akış sayılıyor.

Çin ekonomisi, emlak piyasası krizi, yerel yönetim borç baskısı, teknoloji konusunda ABD ile Çin arasında artan gerilimler ve zayıf küresel talep gibi bir dizi zorluktan etkilendi.

Piyasaları ve ekonomiyi canlandırmak için çeşitli önlemler deneyen yetkililer ise pek başarılı olamadı. 

Genç işsizliğine dair verilerin oldukça kötüleşmesi, hükümetin bu yöndeki verileri yayınlamayı durdurmasına neden oldu. 

Şangay'daki şenliklere katılan Xiao Pan, "İnsanların duygularını çok uzun süre bastırdığını düşünüyorum. Dolayısıyla böyle bir fırsat bulduklarında kendilerini ifade etmek istiyorlar. Cadılar Bayramı, siyasi risklerden endişe etmeden bir şeyleri ifade etme fırsatı" vurgusunda bulundu. 

Ekonomik krize dair uyarılar

Günler önce, bazı Çin bankalarının gecelik borçlanma maliyetlerinin kısa süreliğine yüzde 50 gibi rekor bir seviyeye ulaşması, kısa vadeli borçlanma oranlarının yüzde 30'a yükseldiği 2013 kredi krizinin anılarını canlandırarak küresel piyasalarda tedirginlik yarattı.

Çinli broker Huaan Securities'in sabit gelir baş analisti Yan Ziqi, finansman koşullarının, piyasalardan para çeken devlet tahvili satışları dalgası ve ay sonunda ödenmesi gereken vergi ödemeleri nedeniyle sıkılaştığını söyledi.

Daha sonra ise bazı kurumsal yatırımcıların durumu yanlış değerlendirdiğini, nakit sıkıntısı yaşamamak için uyguladıkları kısa vadeli faiz oranlarını önemli ölçüde artırdığını bildirdi. 

Geçen hafta Çin yasama organı, doğal afetler ve diğer altyapı projelerinin ardından yeniden inşa çabalarını finanse etmek için 137 milyar dolar değerindeki devlet tahvilini onayladı.

Bunlardan bazıları zaten serbest bırakılmıştı. Bunun piyasadaki devlet tahvili arzını artırması, dolaşımdaki para miktarını azaltabilir.

Çoğu borçlu etkilenmezken ortalama gecelik faiz oranları hızlı bir şekilde normal seviye olan yüzde 2,5'e geriledi.

Ancak nakit sıkıntısı, yatırımcıların Çin finansal sistemindeki potansiyel riskler konusunda ne kadar korktuklarının bir işaretiydi.

Salı günü Ekim ayına ait resmi rakamlar, ülkenin büyük imalat sektörünün zayıf talep nedeniyle yeniden daraldığını gösterdi.

Hizmetler ve inşaat sektörleri de Çin'in Aralık 2022'de Kovid-19 kısıtlamalarını kaldırmasından bu yana geçen ay en zayıf faaliyetlerini kaydetti. 

Ekonomik istikrarı korumaya yönelik hamleler

Moody's Investors Service'in perşembe günü yayınladığı raporda, "Çin'in ekonomik görünümü oldukça belirsiz olmaya devam ediyor" açıklamalarında bulunuldu. 

Başkan Şi Cinping, bu zorlukların üstesinden gelmek için ekonomideki finansal risklerin çözülmesi ihtiyacını yinelemek amacıyla bu hafta önemli bir mali politika toplantısına ev sahipliği yaptı. Bu, 2017'den bu yana düzenlenen ilk toplantıydı.

Yakın zamanda yapılan bir açıklamaya göre Şi, iktidardaki Komünist Parti'yi, zor durumdaki firmalara daha fazla kredi desteği sağlamak ve stratejik açıdan önemli sektörlere daha fazla fon yönlendirmek de dahil olmak üzere finansal kurumlar üzerindeki denetimini sıkılaştırmaya çağırdı.

Politika yapıcılar, daha küçük bölgesel bankalar ve yerel yönetim finansman araçlarıyla ilgili riskleri ele alma sözü verdi.

Normalde finansal risklerle mücadelede yer almayan Çin'in casus teşkilatı dahi ekonomik istikrarın korunmasında proaktif bir şekilde yer alma sözü verdi.

Perşembe günü Devlet Güvenlik Bakanlığı, Çin ekonomisi hakkında olumsuz görüşler yayarak küresel yatırımcıların Çin'e olan güvenini baltalamaya çalışanlara karşı baskı uygulayacağına söz verdi.

Yapılan açıklamada, "Çin'i küçümseyen insanlar var. Küresel toplumun Çin'e olan güvenini sarsmaya, ülkemizin finansal sisteminde çalkantı yaratmaya çalışıyorlar. Ulusal güvenlik kurumları, finans sektöründeki ulusal güvenliği tehlikeye sokan yasa dışı ve suç teşkil eden faaliyetleri çökertmeli ve cezalandırmalıdır" ifadelerine başvuruldu.

Independent Arabia - Independent Türkçe



'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
TT

'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)

İnci Mecdi

ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) El Kaide lideri Usame bin Ladin'i 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra 2011 yılında İslamabad'da bulması ve Bin Ladin’in ABD Donanması Özel Hareket Kuvvetleri (Navy SEALs) tarafından öldürmesi neredeyse on yıl sürdü. El Kaide lideri Afganistan dağlarında ve ötesindeki ceplerde izini kaybettirmenin bir yolunu bulmuştu. Bazen videoların içine gizlenen mesajlar ve şifrelerle dünyanın en tehlikeli terör örgütünü oradan yönetti.

Ölümünden sonra Pakistan'daki gizli bir karargâhta bulunan mektuplarına göre Bin Ladin, dış dünyaya mesaj göndermek için çoğunlukla kuryeleri kullanıyordu. Çünkü şifreli e-postaların, takip edilmesini engellemeye yeteceğine inanmıyordu. Aynı geleneksel iletişim yöntemi, İsraillilerin Hamas Hareketi’nin bazı liderlerinin, son olarak da Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin geçtiğimiz temmuz ayında İran'ın başkenti Tahran'da kaldığı konutta tasfiye edilmesine rağmen, neden Hamas lideri Yahya es-Sinvar'a ulaşamadıklarını açıklayabilir.

Elle yazılan mektup ve notlar

ABD merkezli gazete Wall Street Journal (WSJ), Sinvar'ın İsrail'in kendisini takip edememesi ve nerede saklandığını bulamaması için telefon görüşmeleri, cep telefonu mesajları ve diğer dijital iletişim araçları, hatta şifrelenmiş olanlar da dahil olmak üzere dış dünyayla iletişim kurmak için teknolojiyi kullanmaktan büyük ölçüde kaçındığını ve ‘tünellerde saklanırken Hamas’ın operasyonlarını yönetmek için karmaşık bir kod sistemi ve elle yazılan notlar’ kullandığını ortaya çıkardı.

Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuğunda 31 Temmuz öncesinde yürütülen ateşkese yönelik müzakerelerde bulunan Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye'nin öldürülmesinden ve Sinvar'ın Hamas’ın başına geçmesinden sonra Sinvar’ın, Heniyye ile nasıl iletişim kurduğuna dair soru işaretleri oluştu. WSJ’ye göre Sinvar mektuplarını el yazısıyla yazıyor ve Hamas'ın güvenilir bir üyesine iletiyor. O da mesajı, bazıları sivil de olabilen bir kuryeler zinciri ile yerine ulaştırıyor. Mektuplardaki yazılar genellikle şifreli oluyor. Farklı zamanlarda ve koşullarda farklı alıcılar için farklı kodlardan oluşuyor. Bu sistem, Sinvar ve diğer Hamas üyeleri tarafından İsrail hapishanelerinde kaldıkları sırada geliştirildi. Son olarak mektup, Gazze'deki bir Arap aracıya ya da telefonla yahut başka yollarla yurtdışındaki Hamas üyelerine ileten bir Hamas ajanına ulaşıyor.

WSJ’ye göre İsrail'in başta Hamas'ın askeri kanadının kurucularından Salih el-Aruri'yi Beyrut’ta düzenlediği suikast olmak üzere, Sinvar’ın yakın çevresinden kişileri bulup öldürmeyi başarmasından bu yana Sinvar'ın iletişim yöntemleri daha tedbirli ve karmaşık hale geldi. WSJ’ye konuşan Arap aracılara göre Aruri'nin ölümünden bu yana Sinvar neredeyse tamamen elle yazılan mektuplara ve sözlü iletişime geçti. Bazen ses kayıtlarını küçük bir yardımcı çemberi aracılığıyla dağıtıyor.

İsrail askeri istihbaratının Filistin işlerinden sorumlu eski başkanı Michael Milstein, İsrail ordusunun Sinvar'ı bulamamasının ana nedenlerinden birinin tüm şahsi hareketlerini çok sıkı bir şekilde koruması olduğuna inanıyor.

Gazze'de yaşayan Uluslararası Kriz Grubu (ICG) araştırmacısı Azmi Kişavi, Sinvar’ın Hamas’ın eski iletişim yöntemlerine geri döndüğünü söyledi. ICG’den başka araştırmacılar da Sinvar'ın Hamas üyeleri ve dış dünya ile iletişim kurmaya yönelik mevcut ilkel yaklaşımının, Hamas'ın ilk günlerinde kullandığı ve Sinvar'ın 1988 yılı ve sonrasında İsrail hapishanelerinde tutukluyken bizzat benimsediği bir sisteme dayandığını söyledi.

Sinvar hapse atılmadan önce İsrail'le iş birliği yaptığından şüphelenilen kişileri yakalamak üzere Hamas'ın Mecd adlı iç güvenlik teşkilatını kurmuştu. Mecd, İsrail hapishanelerinde de çalışmalarını sürdürdü. İsrail casusuna dönüşen eski bir Hamas üyesi tarafından yazılan ‘İbn Hamas’ (Hamas’ın oğlu) adlı kitaba göre Mecd’in hapishanelerde ‘es-Sevaid’ adı verilen ve şifreli mesajları bir koğuştan diğerine dağıtan ajanları vardı.

Yine aynı kitapta, es-Sevaid’lerin el yazısıyla yazılmış mektupları ekmeğin içine sarıp top haline getirip kuruttuktan sonra beyzbol oyuncuları gibi bu ekmek toplarını hapishanenin bir koğuşundan diğerine fırlatarak ‘Özgürlük savaşçılarından mektup var!’ diye bağırdıkları yazıyor.

Sabit telefon

Aralarında CIA Başkanı William Burns'ün de bulunduğu ABD'li üst düzey yetkililer, haziran ayında İsrail ve Hamas'ı ateşkese varmaya zorlamak için Ortadoğu'ya gittiler. Burns, Katar’ın başkenti Doha'da Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman bin Casim es-Sani ve Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil ile görüşmeler yaptı. Ardından Hamas yetkililerine bir anlaşma yapmaları için baskı uygulamak üzere Heniyye ile bir araya geldi.

İsrail, Hamas'ın tünellerde sabit hatlı bir telefon sistemi kurduğunu en az on yıldır biliyor. Şarku’l Avsat’ın Indepenedent Arabia’dan aktardığı analize göre İsrail’in Hamas ile arasında 2018 yılında günlerce sürecek bir çatışmaya yol açan başarısız operasyonu, İsrail ordusunun Hamas’ın telefon ağına girme girişimiydi.

Arabulucular, Gazze Şeridi’ndeki mevcut savaşın başlarında İsrail ile Hamas arasında İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgalini önleyecek bir rehine anlaşması yapmaya çalışıyorlardı. Hamas'ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın üyeleriyle görüşmek ve şifreli mesajlar iletmek üzere Gazze'ye haberciler gönderdiler.

WSJ’ye konuşan aracılar, Sinvar'ın Hamas'ın sabit hat ağındaki aracılarla tünellerde telefon görüşmeleri yaptığını, gün ve saati belirlemek için kodlar kullandığını söylediler. Aracıların aktardığına göre telefon görüşmelerinin ayarlanması için Sinvar, mesajlarda takma isimlerin yanı sıra bazen gerçek kimliğini gizlemek için hapishanede birlikte kaldığı kişilerin isimlerini de kullandı.

İletişim kurmanın yaygın yolları

Gözlemcilere göre son yirmi yılda teröristler ve organize suçlular için mevcut seçeneklerin sayısı arttı. Tabii ki sıradan, yasalara saygılı vatandaşların birbirleriyle iletişim kurma olanakları da dijital teknolojideki büyümeye paralel olarak gelişti. Ancak radikal teröristler, izlenebilir bir 'dijital ayak izi' bırakmanın ve asıl göndericinin kimliğinin tespit edilmesini tehlikelerinin tamamen farkındalar. ABD istihbaratının, mesaj ve verileri elden teslim eden kuryelere güvenen Usame bin Ladin'in izini bulması da bu yüzden bu kadar uzun sürdü.

Dijital olsalar da anonim olarak satın alınabilen, cep telefonuna takılan, bir kez kullanılıp atılan ucuz ve yasal sim kartları gibi iletişim kurmanın yaygın yolları da var. Bu sim kartları Rusya ve Çin'deki şirket yöneticileri tarafından da cep telefonlarının hacklenmesine karşı bir önlem olarak kullanılıyor. Bununla birlikte sosyal medyada, sohbet odalarında ve oyunlarda da şifreli dil kullanılabilir. Bu yüzden e-oyun oynayanlar arasındaki yazışmalarda mesajları gizlemenin giderek yaygınlaşan bir yolu olarak karşımıza çıkıyor.

Terör eylemlerinin planlayıcıları da hedeflerini müzakere ederken kod ya da metaforlar kullanarak iletişim kurarlar. Örneğin, ABD’de gerçekleşen 11 Eylül saldırısının planlayıcılarından Muhammed Atta ve Remzi bin eş-Şibh, Dünya Ticaret Merkezi'nden ‘İmara’ (mimari), ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) ‘funun’ (sanat) ve Beyaz Saray'dan ‘siyase’ (siyaset) olarak bahsetmişlerdir.

Uydu telefonları, Mısır'daki 25 Ocak devrimi sırasında, hapishaneden kaçan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan-ı Müslimin) üyelerinin iletişim kurmak için Thuraya mobil uydu telefonları kullandıkları söylentisiyle gündeme gelmişti. Bu telefonlar şifreleme teknolojisine sahip olsa da gizli dinlemeye karşı savunmasız bir yapıya sahip. Terör örgütlerinin liderleri, uzak ve az nüfuslu bölgelerde bile bu telefonların kullanımına karşı uzun zamandır temkinli davranıyor. Ancak gözlemcilere göre bu telefonlar, terör örgütlerinin liderleri arasında popüler bir iletişim aracı olmaya devam ediyor ve takip edilmelerini zorlaştırıyor.