Biden'ın anket performansı Demokratları neden endişelendirmeli (ve endişelendirmemeli)

Evet, seçime bir yıl var. Ancak Biden'ın anket puanları Demokratlar için hâlâ kötüye işaret ediyor

(Reuters)
(Reuters)
TT

Biden'ın anket performansı Demokratları neden endişelendirmeli (ve endişelendirmemeli)

(Reuters)
(Reuters)

Eric Garcia 

Washington bir sonraki başkanlık seçiminden 362 gün uzakta. Bu da haliyle Demokratların en sevdikleri eğlenceyi icra ettiği anlamına geliyor: Ulusal anketleri dert edinmek ya da anketlerin o kadar da kötü olmadığına ilişkin birbirlerini sakinleştirmek.

Burada anketlerle ilgili herkesin unuttuğu bir gerçek genellikle göz ardı edilir: Anketler ne olacağını tahmin etmek için değildir, kamuoyunun o anda nerede durduğunu gösteren bir enstantane işlevi görür.

Son durum The New York Times ve Siena College'ın pazar günü yayımladığı ve eski başkan Donald Trump'ın Başkan Joe Biden'ı 5 büyük salıncak eyalet olan Arizona, Georgia, Pensilvanya, Michigan ve Nevada'da önde gösteren anketiyle ortaya çıktı.

Doğal olarak bu durum, Temsilci Dean Phillips (Demokrat-Minnesota) ve yazar Marianne Williamson'ın hayalperest adaylığı dışında Biden'ın adaylık yarışında rakipsiz olduğu düşünüldüğünde alarm zillerinin çalmasına yol açtı. Görevdeki bir başkana karşı yarışmak, umut vaat eden herhangi bir Demokratın kariyerini muhtemelen bitirecektir. Dolayısıyla şimdilik Demokratlar Başkan'a mahkum gibi görünüyor.

Biden'ın anket rakamları, Birleşik Devletler'in Afganistan'daki savaştan çıkış şeklini birçok Amerikalının onaylamadığı Ağustos 2021'den bu yana inatla düşük seyrediyor. Bu durum, (Merkez Bankası geçen hafta faiz oranlarını değiştirmeyeceğini açıklamasına rağmen) enflasyonun inatla yüksek seyrettiği bir ekonomiyle birleşti.

Başkan'ın yaşı da pek çok seçmen için kalıcı bir sorun, görevin ağırlığının bu ay 82 yaşına girecek bir kişiye fazla gelebileceğinden endişeleniyorlar. Elbette Biden'ın yaşı şunu kabul etmeden tartışılamaz: Müstakbel rakibi 77 yaşında ve 20 Ocak 2025'te ikinci kez başkanlık yemini etmesi halinde 78 yaşında olacak.

Anketlerin hemen ardından bazı yorumcular endişeleri gidermeye başladı. Virginia Üniversitesi Siyaset Merkezi Direktörü Larry Sabato, eskiden Twitter olarak bilinen X'te, seçime "tam bir yıl kaldığını", Trump'ın 91 iddianameyle karşı karşıya olduğunu ve "Ekonominin açıkça iyileştiğini ancak seçmenlerin bunu algılaması ve buna inanması için aylar gerektiğini" yazdı.

Siyasi tahminlerin en bilge isimlerinden Sabato, seçimin bir yıl sonra yapılacağı ve dünyada pek çok olayın çok az kişinin tahmin edebileceği şekilde gelişebileceğinde haklı. Örneğin 2020 başkanlık seçim turu öncesinde yine bu zamanlarda, çok sayıda kişinin evine dönmesine ve binlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açan bir pandemiyi çok az kişi öngörebilirdi.

Aynı zamanda, ekonomi gerçekten de büyük ölçüde iyileşti fakat genel olarak bir yıldan uzun süredir iyileşiyor. Cuma günü, İşgücü İstatistikleri Bürosu ekonomiye 150 bin istihdam eklendiğini bildirdi; bu da işgücü piyasasının büyümeyi sürdürdüğünü ancak aşırı ısınmadığının ve dolayısıyla enflasyonun yükselmesini tetikleyebileceğinin bir işareti.

Anket sonuçlarına temkinli yaklaşmak için bazı nedenler de var. Anket, Biden'ın 18 ila 29 yaşındaki seçmenler arasında Trump'a karşı sadece bir puan önde olduğunu gösterdi. Benzer şekilde, bu salıncak eyaletlerdeki siyah seçmenlerin yüzde 22'si Trump'ı destekleyeceklerini söyledi. Eski başkan 2020'de siyah seçmenler, özellikle de siyah erkekler arasında desteğini gerçekten de arttırdı fakat siyah oyların beşte birini alması şaşırtıcı olacaktır.

Dahası, Trump'ı tercih edeceklerini belirten katılımcıların çoğu, Trump'ın seçim sonuçlarına hile karıştırmaya çalışarak "Amerikan demokrasisini tehdit edecek kadar ileri gittiğini" de söyledi. Gerçekten de 5 eyalette de en azından çoğunluk ve 4 eyalette de çoğunluk Trump'ın çizgiyi aştığı fikrinde.

Biden destekçileri son birkaç aydır ikinci kez Trump'ın kazanmasına ilişkin topluca paniğe kapılıyor. Eylülde ABC News ve The Washington Post tarafından yayımlanan ulusal bir ankete göre Biden, 10 puan gibi şaşırtıcı bir farkla Trump'ın gerisinde kalmıştı çünkü pek çok seçmen ekonomi ve göçmenlik konularında attığı adımları onaylamıyordu.

Demokratlar, geçen yıl birçok anketin Cumhuriyetçilerin olağandışı yüksek oy alacağını öngördüğünü ancak bunun gerçekleşmediğini ve aynı zamanda Yüksek Mahkeme'nin Dobbs-Jackson davasındaki kararının yarattığı sert tepkiyi de gözden kaçırdığını belirtmek istiyor. Aynı zamanda, Trump'ın hem 2016 hem de 2020 seçiminde sahip olduğu temel desteği pek çok anket gözden kaçırmıştı.

Bu anketler daha geniş bir ulusal hissiyatı kaçırıyor olabilir ya da nihayetinde Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönmesine yol açabilecek, Biden yönetimine karşı artan memnuniyetsizliğin göstergeleri olabilir. Biden ekibi bu anketleri muhtemelen internetteki savunucularından daha fazla ciddiye alıyor.

Independent Türkçe



Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
TT

Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koyup Karakas yönetimine yeni yaptırımlar getirmesiyle Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savunmuştu. Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelenmişti.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

Amerikan medyasında yer alan haberlerde, el konan tankerin adının Skipper olduğu yazılmıştı. ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

80 milyon dolarlık petrole el kondu

Wall Street Journal'ın analizine göre el konan tankerde yaklaşık 80 milyon dolar değerinde petrol var, bu da Venezuela'nın aylık ithalatının yaklaşık yüzde 5'ine denk geliyor.

ABD'nin tankere baskın düzenleyerek Venezuela yönetimini ekonomik felce uğratmak istediği yazılıyor. Ham petrol satışları Latin Amerika ülkesinin ihracat gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor.

Diğer yandan Washington, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun eşi Cilia Flores'in üç yeğenini, Maduro'yla bağlantılı bir iş insanını ve Venezuela petrol sektöründe faaliyet gösteren 6 nakliye şirketini yaptırım listesine eklediğini de dün duyurdu.

ABD'nin son hamleleriyle bölgedeki gerginlik tırmanırken Maduro, dün yaptığı açıklamada ülkede uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu Tren de Aragua kartelini etkisiz hale getirdiklerini savunarak, Trump'ın asıl amacının Venezuela petrolünü çalmak olduğu iddiasını yineledi.

Trump petrolün peşinde mi?

ABD Enerji Enformasyon Dairesi'ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD'nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği ve devlete ait enerji şirketi PDVSA üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması nedeniyle bu potansiyeli tam olarak kullanamıyor.

Ülkede faaliyet gösteren tek Amerikan şirketi olan petrol devi Chevron'un üretimi de Washington'ın yaptırımları nedeniyle düşmüştü.

Beyaz Saray, Karayipler'deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela'nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunuyor.

Ancak BBC'nin analizinde, Venezuela'daki petrol üretimini yeniden artırmanın on milyarlarca dolara mal olabileceğine dikkat çekiliyor. Diğer yandan ABD'nin yaptırımları hafifletmesi halinde Chevron'un kârının hızlıca artabileceği yazılıyor.

Bunlara ek olarak petrolün gelecekte önemini yitirmeye başlayacağı öngörüsü paylaşılıyor. Ekonomi analiz şirketi Capital Economics'ten David Oxley şunları söylüyor:

Petrol talebi bir anda düşüşe geçmeyecek ancak eskisi gibi artmaya da devam etmeyecek. Talebin zayıfladığını görüyoruz ve 2030'ların sonlarında düşüşe geçeceğini tahmin ediyoruz. Venezuela petrol sektörüne yatırım yapan herkes şunu düşünmek zorunda: Buna değer mi?

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, New York Times


İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.