İki farklı eyleme sahne olan Londra'da 126 kişi gözaltına alındı

Londra Metropolitan Polisi, kentte yapılan Filistin'le dayanışma yürüyüşü ve aşırı sağcıların katıldığı Ateşkes Günü törenleri kapsamında toplamda 126 kişinin gözaltına alındığını açıkladı

(AA)
(AA)
TT

İki farklı eyleme sahne olan Londra'da 126 kişi gözaltına alındı

(AA)
(AA)

Londra Metropolitan Polis Teşkilatı Müdür Yardımcısı Matt Twist, yaptığı yazılı açıklamada Londra'da iki farklı gerekçeyle toplulukların bir araya geldiği belirterek, "Sağcı grupların polise yönelik aşırı şiddeti olağan dışı ve derinden endişe vericiydi." ifadelerini kullandı.

Aşırı sağcı grubun askeri anıtları koruma bahanesiyle sabah saatlerinde sokaklara indiğini kaydeden Twist, "Bir kısmı zaten sarhoştu, agresifti ve kavga etmek için fırsat arıyordu." değerlendirmesini yaptı.

Twist, Birinci Dünya Savaşı'nda müttefikler ile Almanya arasında yapılan ateşkesin yıl dönümü törenlerinin gerçekleştirildiği Cenotaph anıtı çevresinde aşırı sağcılarla polis arasında gerginlik yaşandığını belirterek sağcı grubun polise, "Siz artık İngiliz değilsiniz." dediğini söyledi.

(AA)
(AA)

Çoğunlukla futbol holiganlarından oluşan grubun gün boyu kendilerini Filistin'e destek yürüyüşüne katılanlarla karşı karşıya getirmemeye çalışan polise hakaret ve tehditler savurduğunu vurgulayan Twist, "Bu gruplardakilerin çoğu durdurulup arandı ve silah, cop, muşta gibi silahlar ile A sınıfı uyuşturucular (Kokain, eroin ve ecstasy vb.) ele geçirildi." açıklamasını yaptı.

Twist, polisle sağcılar arasındaki Cenotaph çevresinde yaşanan gerginlik esnasında 9 polisin yaralandığını, iki polisin ise dirseğinde kırık ve kalça çıkığı nedeniyle hastaneye kaldırıldığını bildirdi.

Filistin yürüyüşü şiddet eylemlerine sahne olmadı

Twist, Filistin'le dayanışma yürüyüşünün ise sağcıların eylemlerinde olduğu gibi fiziki şiddet eylemlerine sahne olmadığını kaydetti.

(AA)
(AA)

Yalnızca yürüyüş sonunda ana gruptan ayrılan küçük grupların tahrik edici olaylara sebep olduğunu bildiren Twist, yaklaşık 150 kişilik bir grubun havaifişekler attığını açıkladı.

Twist, polisin nefret suçu kabul edilecek olaylar ile yasaklı örgütlere destek olaylarını araştırdığını belirterek, "Londra'nın merkezinde, herhangi bir düzensizliğe müdahale etmek ve yarınki (pazar) anma etkinlikleri öncesinde önemli yerlerin korunmasını sağlamak için hala çok sayıda memur görev yapıyor. Şu ana kadar gözaltına alınan 126 kişi için de çok sayıda kişi çalışmaya devam ediyor." açıklamasını yaptı.

Filistin yürüyüşüne katılan vatandaşlara sözlü ve fiziki saldırıda bulundular

Londra'da 5 haftadır devam eden Filistin'le dayanışma yürüyüşleri kapsamında Filistin yanlısı göstericiler Hyde Park'tan ABD'nin Londra Büyükelçiliği önüne yürümüştü.

(AA)
(AA)

Ancak İçişleri Bakanı Suella Braverman'ın bu yürüyüşleri "Nefret yürüyüşü" olarak adlandırması ve Ateşkes Günü'nde bu yürüyüşü engellemek istemesi, aşırı sağcı grupları harekete geçirmişti.

İngiliz Savunma Birliği gibi aşırı sağcı ve Müslüman karşıtı gruplar ile farklı bölgelerden futbol holiganları, Londra'daki askeri anıtlarda nöbet tutacaklarını açıklamıştı.

Gün boyu yaşanan olaylarda önce polisle arbede yaşayan aşırı sağcı gruplardan 82 kişi Filistin'le dayanışma yürüyüşü güzergahına ulaşmaya çalışınca gözaltına alınmıştı.

Yürüyüşün sona ermesiyle buradan ayrılan vatandaşlara sözlü ve fiziki saldırılarda bulunan sağcılarla polis arasında Trafalgar Meydanı'nda da gerginlik yaşanmıştı.

Polis burada Filistin bayrağını yakmaya çalışan bir aşırı sağcı göstericiye müdahale etmişti.



İsrail hassas bölgelere yönelik saldırıları gizleyerek ‘imaj savaşı’ veriyor

İran'ın Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam kentine düzenlediği füzeli saldırının yol açtığı yıkım (Reuters)
İran'ın Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam kentine düzenlediği füzeli saldırının yol açtığı yıkım (Reuters)
TT

İsrail hassas bölgelere yönelik saldırıları gizleyerek ‘imaj savaşı’ veriyor

İran'ın Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam kentine düzenlediği füzeli saldırının yol açtığı yıkım (Reuters)
İran'ın Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam kentine düzenlediği füzeli saldırının yol açtığı yıkım (Reuters)

Halil Musa

İsrail polisi, Hayfa şehrinde gazetecilerin çekim yaptığı bir yeri basarak bir muhabiri İsrail Savunma Bakanlığı binasından uzaklaştırdı. Tel Aviv'in askeri ve güvenlik açısından hayati öneme sahip yerlerinin görüntülenmesini engellemek için yoğun çaba sarf ettiği askeri sansür ortaya çıktı.

İsrail, İsrailli gazetecilere yönelik askeri ve hatta iç güvenlik sansürü yoluyla, hayati öneme sahip güvenlik, askeri ve diğer önemli merkezlerin bombalanmasını kolaylaştırabilecek bilgilerin ve görüntülerin yayılmasını önlemeye çalışırken, sivil yerleşim birimlerini hedef alan saldırı da ön plana çıkarmaya özen gösteriyor.

İran, İsrail’in güvenlik noktalarını, askeri üslerini ve hatta hayati öneme sahip stratejik hedeflerini füzelerle vuruyor. Ancak bu saldırılarının yol açtığı yıkımın niteliği ve boyutu ve hatta bu hedeflere ulaşma başarısı, ‘düşmanın bombardımanının sonucunu öğrenmesine yardımcı olmamak için’ gizli tutuluyor.

Şarku’l Avsat’ın Indpendent Arabia’dan aktardığı habere göre İran füzeleri dün sabah ilk kez İsrail'in kuzeyindeki Herzliya kentini ve bu kentte bulunan, Askeri İstihbarat Dairesi (AMAN) binasının yanı sıra 8200 ve 9900 birimlerinin karargahlarının bulunduğu Gilead bölgesini hedef aldı.

Ancak İsrail, İran tarafından gerçekleştirilen bombalamanın sonuçları ve hedef alma konusundaki başarısına ilişkin bilgilerin yayınlanmasını askeri sansür uygulayarak yasakladı.

Hayfa rafinerisinin görüntüleri

İki gün önce Hayfa petrol rafinerisinin bombalanması ve bunun görüntülenmesi üzerine İsrailli yetkililer rahatsızlıklarını dile getirdiler. Ardından rafinerinin işletmecisi olan şirket, rafinerinin uğradığı hasar nedeniyle faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. İsrail polisi, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve Polis Komiseri Daniel Levy başta olmak üzere İsrailli yetkililerin hoşgörüsüzlükleri doğrultusunda, İran tarafından füzelerle hedef alınan Hayfa Limanı’nı görüntüleyen kişiler hakkında soruşturma başlattı. Polis, tarafından yapılan açıklamada, şüphelileri sorguya aldıktan sonra çekim ekipmanlarına el koyulduğunu ve davanın ayrıntılarını ‘güvenlik şüphelerini incelemek üzere genel güvenlik kurumuna’ ilettiğini belirtti. Sosyal medya kullanıcıları, sosyal ağlarda Hayfa’daki elektrik santralinin füzeyle vurulduktan sonra alevler içinde kaldığına dair videolar yayınlarken, bazı yabancı medya kuruluşları da olayı canlı olarak ekranlarına getirdi.

Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir, füzelerin düştüğü yerlerin belgelenmesinin açıkça yasaklanmasının, düşmanın füze atışlarının isabet oranını artırmasını engellemeyi amaçladığını açıkladı.

Ben Gvir'e göre bunu yapan medya kuruluşları ciddi bir güvenlik ihlalinde bulunuyor, askeri kontrol talimatlarını ihlal ediyor ve İsrail devletinin ve vatandaşlarının güvenliğini tehlikeye atıyor. Ben Gvir, İsrail polisi ve iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet arasında ‘bu sorumsuzca ve tehlikeli davranışı durdurmak’ için iş birliği yapıldığını söyledi.

Başarısız olan sansürleme girişimleri

Ancak İsrail'in hedef alınan yerlere tam bir sansür uygulama çabaları, sosyal medya ve canlı yayın teknolojilerinin yaygınlaşması ve bu kısıtlamaları görmezden gelmeye çalışan yabancı medya kuruluşları tarafından engelleniyor.

İsrail güvenlik güçleri üç gün önce, ABD merkezli Fox News televizyonu muhabirini İran'ın füze saldırısına maruz kalan Tel Aviv'in merkezindeki İsrail Savunma Bakanlığı önünden canlı yayını durdurmaya zorladı.

İran geçtiğimiz günlerde, Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot kentindeki Weizmann Bilim Enstitüsü'ne, Savunma Bakanlığı (Kiryah) binasına, Hayfa'daki petrol rafinerisine ve Herzliya'daki askeri istihbarat merkezine füzeli saldırılar düzenledi.

Askeri sansür

İsrailli siyasi analist Shlomo Ganor, savaş zamanlarında askeri sansürün artmasının doğal olduğunu, düşmanın hedef aldığı yerler hakkında doğru bilgi edinerek bir sonraki saldırıda daha isabetli saldırılar yapmaya teşvik ettiğini belirtti. Her ülkenin kendini ve güvenliğini savunmak için bunu yapma hakkı olduğunu söyleyen Ganor, sıkı sansürün ancak halkın farkındalığına ve güvenlik önlemlerinin etkinliğine bağlı olarak başarıya ulaşabileceğini de sözlerine ekledi.

Ganor, füzelerin ve savaşın görünür yüzünün ardında, İsrail ve İran istihbarat teşkilatları arasında karşı tarafın hedeflerini bozmak için gizli bir savaşın döndüğünü açıkladı.

Ramallah merkezli İsrail Araştırmaları Merkezi’nden (MADAR) araştırmacı Antuwan Shalḥat, İsrail'in askeri ve hayati öneme sahip hedeflerin doğasını gizleyerek savaş hakkında sahte bir farkındalık yaratmaya çalıştığını düşünüyor.

Bunun önce askeri sansür, ardından İsrailli gazetecilerin kendi kendilerine uyguladığı otosansür yoluyla sağlandığını belirten Shalhat, bunun aynı zamanda onların denetimindeki bir güvenlik formülü olduğunu söyledi.

İsrail'deki ve yabancı ülkelerdeki resmi olmayan medya kuruluşları ile sosyal medya araçlarının, olan bitenin tamamen gizlenmesini engellediğini ifade eden Shalhat’a göre İsrail hükümeti, kontrol altına almak amacıyla söz konusu medya kuruluşlarına ve sosyal ağlara sert eleştirilerde bulunuyor.

İmaj savaşı

İsrail işleri uzmanı İsmet Mansur, sosyal medyanın ‘İsrail'in resmi yollardan baskı yapma girişimlerine rağmen askeri sansürü deldiğini’ söyledi. Mansur, askeri sansürün ‘halen çok sıkı olduğunu ve İsrail ordusu üsleri, güvenlik merkezleri ve hayati öneme sahip tesislerde olup bitenlerle ilgili yayınları kontrol ettiğini’ belirtti.

İsrail'in sahada ve hatta imaj savaşında üstün olduğunu belirten Mansur, buna karşın İsrail'in hassas bir ülke olduğunu ve her zaman kendini dokunulmaz hissettiği için, zayıf da olsa kendi mevzilerine yönelik herhangi bir saldırıyı tolere edemeyeceğini de ekledi.

İran’ın füzeli saldırılarının yarattığı coşku

İsrail ayrıca, İran’ın kendisine yönelik füzeli saldırılarının Filistin şehirlerinde ve köylerinde, Batı Şeria'da ve hatta İsrail hapishanelerinde yarattığı coşkuyla da mücadele ediyor.

İran’ın saldırılarını kutlayan herkesi tutuklayacağını ve bunun coşkusunu yaşayan Filistinli tutuklulara baskı yapacağını açıklayan İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir, “Cumartesi günü sevinmek ve kutlama yapmak istediler, tutuklanarak kutlayacaklar... Kesinlikle hoşgörü göstermeyeceğim. Bu benim politikam” ifadelerini kullandı.

Üç gün önce İsrail'in Tamra kentinde İran'ın attığı füzenin evlerine isabet etmesi sonucu dört Filistinli kadının hayatını kaybetmesini kutlayan İsraillilerin videosu sosyal medyada viral olmuştu.